Patria sabotajı
25 Kasım 1940 günü sabah erken saatlerde, Yahudi mültecilerin Hayfa limanında demirli bulunan, Fransız yapımı SS Patria adlı büyük bir okyanus gemisine nakledilme işlemi başladı. Nakledilme esnasına Patria büyük bir gürültüyle infilak etti ve yalnızca 16 dakika içinde, koca gemi sulara gömülmüştü. 1800’den fazla yolcu canını kurtarmak için sulara atlarken, 50’si mürettebat ve İngiliz asker olmak üzere 268 kişi, patlamanın etkisiyle ve boğularak öldü. Patria’nın neden infilâk ettiği ve bu bir terör eylemiyse kimin düzenlediği, 1957 yılına kadar bir sır olarak kaldı. Nihayet, İsrail’in kuruluşundan önce aktif bir Hagana üyesi olan Munya Mardor, kaleme aldığı hatıralarında Patria’yı batıran şeyin, kendisinin yerleştirdiği bir bomba olduğunu itiraf etti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla birlikte, bugünkü Ortadoğu toprakları İngiltere ile Fransa arasında pay edilmişti. Bu çerçevede Filistin’in kontrolünü ele geçiren İngilizler, 1920’den 1948’e kadar devam eden “manda yönetimi” boyunca, dönem dönem Arapları ve Yahudileri birbirlerine karşı desteklemişler, böylece Filistin topraklarında kaosun ve gerilimin daha da tırmanmasına yol açmışlardı. İngiltere’nin bu kasıtlı ve planlı siyaseti hem Arapların hem de Yahudilerin nefretine neden olmuş, ancak nihayetinde İngilizlerin “çatışmaları durdurmayı başaramayan, tarafsız hakem” olarak algılanması sonucunu doğurmuştu.
Manda yönetimi boyunca Araplarla Yahudiler arasındaki krizin “çözümü” için çok sayıda plan ortaya atan İngiltere’nin bu amaçla 1939’da yayımladığı “Beyaz Belge” (White Paper), Filistin topraklarının orta vadede taraflar arasında bölüştürülmesini öngörüyordu.
Beyaz Belge, Yahudilerin Filistin topraklarına göçünü ciddi şekilde sınırladığı için, bir Yahudi devletinin kuruluşu için çalışan Siyonist grupların büyük öfkesine yol açmıştı.
Eş zamanlı olarak, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve Nazilerin Yahudi kıyımına başlaması, İngilizlerin Filistin’le ilgili kararına yönelik öfkeyi daha da artırdı.
Siyonist örgütler, Filistin’deki İngiliz hedeflerine terör saldırılarına başlarken, Avrupa’nın dört bir yanından gemilere doldurulan Yahudi göçmenleri de Filistin limanlarına sevk ederek, dünya kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyordu.
1940’un Eylül ayında Viyana (Avusturya), Danzig (Polonya) ve Prag’dan (Bohemya, bugün Çekya) 3 bin 600 civarında Yahudi, Filistin’e götürülmek üzere SS Pasific, SS Milos ve SS Atlantic isimli gemilere bindirilmişti. İngiliz donanma gemileri, oldukça zor şartlar altında seyreden gemileri kasım ayında Ege Denizi’nde tespit ederek, peyderpey Filistin’in Hayfa limanına çekti.
- İngiliz manda yönetimi, Filistin’e giriş izni bulunmayan Yahudi mültecilerin, Madagaskar açıklarındaki Mauritius adasına sevk edilmesine karar vermiş, bunu da açıktan ilân etmişti.
25 Kasım 1940 günü sabah erken saatlerde, üç gemideki Yahudi mültecilerin, limanda demirli bulunan, Fransız yapımı SS Patria adlı büyük bir okyanus gemisine nakledilme işlemi başladı. SS Pasific ve SS Milos’un yolcuları SS Patria’ya tamamen bindirilip, SS Atlantic’in tahliyesi başladığı sırada, SS Patria büyük bir gürültüyle infilak etti. Yalnızca 16 dakika içinde, koca gemi sulara gömülmüştü. 1800’den fazla yolcu canını kurtarmak için sulara atlarken, 50’si mürettebat ve İngiliz asker olmak üzere 268 kişi, patlamanın etkisiyle ve boğularak öldü.
David Ben Gurion’un başında bulunduğu Yahudi Ajansı, olayın hemen ardından yaptığı açıklamada, gemideki mültecilerin toplu halde intihar ettiğini duyurdu. İngiliz manda yönetimi ise, bunun bir terör eylemi olduğundan şüphelense de, elde yeterli kanıt yoktu. Limanda çalışan Yahudi işçilerin sorgulanmasından da bir sonuç çıkmamıştı. Olayın ilk şoku atlatıldıktan sonra, sabotajdan sağ kurtulmayı başaran Yahudi mültecilerin Filistin topraklarında kalmasına müsaade edilecekti.
Patria’nın neden infilâk ettiği ve bu bir terör eylemiyse kimin düzenlediği, 1957 yılına kadar bir sır olarak kaldı. Nihayet, İsrail’in kuruluşundan önce aktif bir Hagana üyesi olan Munya Mardor, kaleme aldığı hatıralarında Patria’yı batıran şeyin, kendisinin yerleştirdiği bir bomba olduğunu itiraf etti. Mardor, geminin sadece hasar görmesini planladıklarını, Patria’yı batırmayı kesinlikle düşünmediklerini ifade ediyordu. İddiasına göre, Patria bakımsız olduğundan, yerleştirdiği bomba geminin batmasına yol açmıştı.