Pakistan'ın isim babası: Rahmet Ali
Müslüman milliyetçisi Rahmet Ali, Britanya Hindistan’ı üzerine bağımsızlık tartışmalarının başladığı dönemde ayrı bir Müslüman devleti kurulması fikrini ilk ortaya atan isim olarak tanınıyor. Pakistan isminin fikir babası, ateşli savunucusu ve onun rüyasıyla bir ömür tüketen Rahmet Ali, İslâm tarihinde Hz. Muhammed'in İslâm'ın ilk döneminde çeşitli Arap kabilelerini bir araya getirme konusundaki başarısından ilham almıştı.
Pakistan’ın bağımsızlık sürecini düşündüğümüzde akla gelen ilk isimler; iki millet teorisini ortaya atan İslâm şairi Muhammed İkbal ve bağımsız Pakistan’ın ilk lideri Kaid-i Azam Muhammed Ali Cinnah’tır. Ancak bu iki isimden daha önce Pakistan Devletinin kurulmasının ilk savunucusu, Müslüman milliyetçisi Rahmet Ali'dir. Rahmet Ali, Britanya Hindistan’ı üzerine bağımsızlık tartışmalarının başladığı dönemde ayrı bir Müslüman devleti kurulması fikrini ilk ortaya atan isim olarak tanınıyor.
Ali, 1895 Kasım'ında Hindistan'ın Pencap Eyaleti'nde dünyaya geldi. Çocukluğundan beri Rahmet Ali bir öğrenci olarak büyük bir umut vaat ediyordu. İlk eğitimini tamamladıktan sonra, 1918'de Lahor İslâmî Koleji'ne girdi ve daha sonra hukuk okumak için Pencap Üniversitesi'ne yazıldı. Daha sonra 1930'da Emmanuel Koleji’ne girmek üzere Cambridge-İngiltere'ye taşındı. 1933'te lisans derecesini aldı ve 1940'da Cambridge Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı. Rahmet Ali, İngiltere’de eğitimini bitirdi ve Cambridge ve Dublin üniversitelerinden onur derecesiyle mezun oldu.
1946'da İngiltere'de Pakistan Ulusal Hareketi'ni kurdu. 1947'ye kadar Güney Asya hakkındaki vizyonuyla ilgili çeşitli kitapçıklar yayınlamaya devam etti. Ali, Güney Asya Müslümanları için ayrı ayrı Müslüman vatanlarının kurulmasına tutkuyla bağlıydı ve Hindistan Müslümanlarının özgürce yaşayabilecekleri bağımsız bir devlet kurmak için siyasî reform yapmaları gerektiğine inanıyordu.
İslâm tarihinde Hz. Muhammed'in İslâm'ın ilk döneminde çeşitli Arap kabilelerini bir araya getirme konusundaki başarısından ilham almıştı.
Hindulara karşı Hintli Müslümanların aynı çizgide birleşmesi ve kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu. Rahmet Ali, Allame Muhammed İkbal'in felsefesinden derinden etkilendi. Ali'nin fikirleri ise Muhammed İkbal ve diğer Müslüman liderler için Pakistan'ın kuruluşunda önemli katkılar sağladı.
Osmanlı fesiyle meşhur Rahmet Ali, Güney Asya'daki Hintli Müslümanlar için “Pakistan” adını ortaya atan ilk isimdir ve Pakistan Ulusal Hareketi'nin kurucu lideri olarak bilinir. 28 Ocak 1933'te yazdığı unutulmaz manifestosu: “Şimdi ya da Asla; Sonsuza dek yaşayacak mıyız yoksa yok mu olacağız?” Pakistan kelimesinin ilk kez kullanıldığı metindir. Rahmet Ali, Pakistan'ın ayrı bir millet olarak neden doğması gerektiği nedenleriyle açıklanmaktadır.
Tarihe ‘‘Pakistan Deklarasyonu’’ olarak da geçen ünlü 1933 manifestosunda şöyle yazmaktadır: ‘‘...Hindistan tarihinin bu önemli dönüm noktasında, ortak mirasımız adına, otuz milyon Müslümanın adına size hitap ediyoruz: Pakistan'da yaşayan kardeşler - bunun anlamı Hindistan'ın beş Kuzey birimi...: Pencap, Kuzey-Batı Sınır Bölgesi (Afgan Bölgesi), Keşmir, Sind ve Belucistan.’’
Otuz milyon Hint Müslümanı adına Rahmet Ali’nin keşfettiği isim herkes tarafından beğeniyle karşılandı. ‘‘Pakistan’’ kelime olarak ‘‘temiz ülke’’ anlamına geliyordu. Aynı zamanda Pakistan ismindeki her harf, bir şifre misali ülkenin bir eyaletini simgeliyordu. 'PAKİSTAN' ismindeki 'P' harfi Pencap eyaletini, 'A' harfi Afgan Bölgesi'ni, 'K' harfi Keşmir eyaletini, 'İ' harfi İslâm dinini (aynı zamanda ülkenin can damarı olan İndus Nehri’ni) , 'S' harfi Sind eyaletini, '-tan' eki ise Belucistan eyaletini simgeliyor.
- Pencap + Afgan + Keşmir + İslâm + Sind + Belucistan = PAKİSTAN
Tarih sayfalarına adını Pakistan’ın babası diye not düşüren Muhammed Ali Cinnah, 1933 yılında İngiltere’deki bir toplantıda bir üniversite öğrencisinin evine gider. Kendisine Hintli Müslümanları temsilen Pakistan adında bağımsız bir devlet kurma yolundaki siyasî mücadelenin başına geçmesi teklif edilir. Ancak bu teklife karşı Cinnah: ‘‘Sizin Pakistan’ınız gerçekleşmesi olanaksız bir düştür.’’ diyerek reddeder. Ev sahibi öğrenci yani Ali Cinnah’a teklifte bulunan kişi Rahmet Ali’dir.
Rahmet Ali’nin lider olarak görmek istediği Cinnah, o dönem Hindularla Müslümanlar arasında birleşmeyi tavsiye ediyordu. Yaklaşık dört yıl sonra -kaderin cilvesi- Hindularla Müslümanların bir arada yaşayamayacağını 1937 seçimlerinde idrak eden Cinnah, Pakistan’ın amansız savunucusu ve politik lideri haline dönüşecekti.
Rahmet Ali Pakistan'ın kuruluşunda önde gelen isimlerden biriyken yaşamının büyük bölümünü İngiltere'de geçirmiştir. 1947’de kurulan Pakistan, 1933'te "Şimdi Veya Asla" manifestosunda tasarladığından daha küçük olduğu için Rahmet Ali çok üzgündü ve büyük bir hayal kırıklığı içerisindeydi. Rahmet Ali, Cinnah’ı küçük bir Pakistan’a evet demesinden ötürü suçladı ve vatan haini ilan etti. Bunun üzerine, dönemin Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han tarafından Rahmet Ali'nin ülkeden ayrılması emredildi ve eşyalarına el kondu.
Nisan 1948’de döndüğü Pakistan’dan Ekim ayında ayrılmak zorunda bırakılan Rahmet Ali, 3 Şubat 1951'de yalnız ve yoksul bir adam olarak İngiltere’de öldü ve ancak cenaze masraflarının karşılandığı 20 Şubat'ta Cambridge’deki New-Market Road Mezarlığı’na gömüldü.
Rahmet Ali’nin bağımsız Pakistan için liderlik teklifini ilk başta reddeden Muhammed Ali Cinnah ülkenin kurucu babası olarak vefat ettiğinde kendisine halkın minnet duygularıyla Karaçi’de bir anıt mezar yaptırılmıştır. Pakistan isminin fikir babası, ateşli savunucusu ve onun rüyasıyla bir ömür tüketen Rahmet Ali ise İngiltere’de isimsiz bir mezara defnedilmiştir.