Libya'da bir Osmanlı denizcisi: Turgut Reis
Trablus Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihi Profesörü Mahmud ed-Dik: "Turgut Reis zamanında hiç kimse Trablus'a saldıramadı ve dahi kenti tehdit bile edemedi. Bu güven ortamı Turgut Reis'ten Osmanlı'nın yıkılışı ve İtalyan işgaline kadar sürdü. Osmanlı ile Libya'nın tarihi birdir." dedi.
"Trablus fatihi" olarak tanınan ünlü Türk denizci Turgut Reis, Türkler kadar Libyalılar arasında da saygın tarihî şahsiyetlerden biri olarak nitelendiriliyor.
Malta şövalyelerinin elinde bulunan Trablusgarp'ı 15 Ağustos 1551'de fetheden Turgut Reis, Libya'nın başkentinde günümüze kadar ayakta kalan cami, türbe ve hamamdan oluşan bir külliye inşa ettirdi.
Başkent Trablus'ta kale içinde kalan "eski şehir" denilen bölgede yer alan külliyenin kitabesinde ismi "Durgut Paşa" olarak geçen Turgut Reis'in burayı 1553-1565 yıllarında inşa ettirdiği yazılı.
"Turgut Reis, Trablus'a çok büyük hizmetlerde bulundu"
Trablus Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihi Profesörü Mahmud ed-Dik yaptığı açıklamada, Turgut Reis'in Osmanlı devletinin Akdeniz'deki en önemli denizcilerinden biri olduğunu, Osmanlıların İspanyolları Trablus'tan çıkardıktan sonra önce Murat Ağa'nın, ardından da Turgut Reis'in Trablus Paşalığı görevine getirildiğini söyledi.
Daha sonrasında Tunus tarafındaki Cerbe Adası tarafına geçtiğini döyleyen Dik, Turgut Reis hakkında şöyle dedi.
Turgut Reis Trablus'a çok büyük hizmetlerde bulundu. Kenti imar ettirdi, pazarlar kurdurdu ve kalelerini güçlendirdi. Hristiyanlara karşı mücadele ederek büyük başarılar kazanan çok cesur bir denizci.
Libya haritası Turgut Reis zamanında çizildi
- "Libya'yı Osmanlılar birleştirdi ve bütünlük sağladı." diyen Dik, 1551 yılından sonra Libya'nın coğrafî sınırlarının belirlendiğini, doğusunda Mısır ve batısında Tunus'un olduğu Libya haritasının Turgut Reis zamanda çizildiğini hatırlattı.
Turgut Reis'in Haçlı saldırılarına karşı Trablus'u koruduğunu ve güvenliğini sağladığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Turgut Reis zamanında hiç kimse Trablus'a saldıramadı ve kenti tehdit bile edemedi. Bu güven ortamı Turgut Reis'ten Osmanlı'nın yıkılışı ve İtalyan işgaline kadar sürdü. Osmanlı ile Libya'nın tarihi birdir. Turgut Reis'i daha iyi tanımak ve tanıtmak için Türkler ve Libyalılar olarak ortak bir konferans düzenlemeliyiz."
Turgut Reis'in türbesi Arap Baharı sonrasında söküldü
Turgut Reis'in mezarı şehit edildiği 1565'ten 2014 yılına kadar 449 yıl boyunca, Trablus'ta yaptırdığı cami, hamam ve türbeden oluşan külliyenin içinde bulunuyordu.
Libya'da 2011'de yaşanan "Arap Baharı" adı verilen sürecin ardından, özgürlük ortamı bulan bazı İslamî gruplar ülkedeki tarihî cami ve külliyelere saldırılar gerçekleştirdi.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 11 Ekim 2014'de sayıları 70 ile 150 arasında değişen bir grup, Turgut Reis külliyesine girerek sandukayı ve mezarı açarak ünlü denizcinin kemiklerini bilinmeyen bir yere götürdü.
Turgut Reis'in türbesinin ve mezarının açılması hakkında Dik, şunları kaydetti:
"Üzülerek söylemeliyiz ki 2011 yılından sonraki süreçte Libya'da camilerde mezarların bulunmasını istemeyen bazı aşırıcı gruplar ortaya çıktı. Emin olmamakla birlikte Turgut Reis'in kabrinin oradan alındığını biliyorum ancak nereye götürüldüğünü ben de bilmiyorum. Devlet kurumları veya bazı şahıslar nakledildiği yeri biliyor olabilirler."
Turgut Reis kimdir?
Tarihî kaynaklara göre Turgut Reis, Osmanlının Menteşe sancağına bağlı Seravalos köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak tahminen 1487 yılında dünyaya geldi. Genç yaşta denizciliğe ilgi duyan Turgut Reis, kısa sürede leventlere katıldı ve levent kaptanlığına yükseldi.
Turgut Reis; denizciler arasında "Büyük Turgut" olarak bilinen Turgut Ata'ya nispetle Osmanlı kaynaklarında "Turgutça", Avrupa literatüründe "Dragut" şeklinde tanınıyor. İslam dünyasında ise "Seyfü'l-İslam (İslam'ın kılıcı)" gibi sıfatlarla anılıyor.
Daha önce Cerbe Valisi olan Turgut Reis, 1556-1565 yıllarında Trablus Paşalığı yaptı. Turgut Reis, Malta kuşatması sırasında 23 Haziran 1565'te Saint John şövalyelerine karşı Saint Elmo Kalesi'ne gerçekleştirilen bir saldırıda şehit düştü. Naaşı Trablusgarp'a getirilerek daha önceden yaptırdığı külliyeye defnedildi.
Turgut Reis, Trablusgarp’ın kuzeyine hâkim bir tepe üzerinde önce bir kale inşa ettirmiş, daha önce 1510 yılında tahrip edilen büyük caminin kalıntılarının üzerine de Turgut Reis Sarayı diye anılan kendi sarayını yaptırmıştır. Burada şövalyelerin inşa ettirdiği bir şapelin üstüne yapılan caminin kitâbesinden binanın 958 (1551) yılında inşa edildikten sonra 1013’te (1604) Ali Bey tarafından yeniden ihya edildiği anlaşılmaktadır. Cami planı itibariyle tabhâneli/zâviyeli Osmanlı camilerine benzerliğiyle dikkati çekmekte olup bölgenin çini mozaik ve ahşap işçiliğinin en güzel uygulamalarını bünyesinde barındırmaktadır.