İsrail'in Refah'a saldırıları, Camp David Anlaşması'nı 'tehlikeye atıyor'
Gazze'ye saldırı ve işgalinde on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail, bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bölümünü Mısır sınırındaki Refah kentine yığılmaya zorladı. İsrail, saldırılar boyunca kuzeydekiler için "güvenli bölge" ilân ettiği güney bölgesini ise şimdi aynı şekilde karadan işgal etmek ve nüfusu buradan zorla çıkarmak istiyor. İsrail'in Refah'a yığılan 1 milyon 400 bin civarında Filistinliye yönelik kara operasyonu yapması durumunda, Mısır'ın Sina Yarımadası'nda güvenliğin tehlikeye girebileceği ve Gazze'deki Filistinlilere yaşam hakkı tanınmayacağı endişesi, Camp David Anlaşması'nı bir kez daha akıllara getiriyor.
İsrail ile Mısır arasında ABD'nin arabuluculuğunda 1979'da imzalanan Camp David Barış Anlaşması, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine yönelik başlattığı şiddetli saldırılarla tekrar gündeme geldi.
İsrail'in, 130 gündür yoğun hava saldırılarının yanı sıra kuzey ve orta bölgelerinde karadan işgal operasyonları yürüttüğü Gazze'de, Filistinli nüfusun büyük bir bölümünün sığındığı güneydeki Refah bölgesine de karadan operasyon başlatması Mısır'ın tepkisini çekti.
- Camp David Anlaşması kapsamında Mısır, 1967'deki Altı Gün Savaşı'yla yitirdiği Sina Yarımadası'nda tekrar kontrolü sağlarken "Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilere meşru haklar tanınması" da anlaşmanın temelleri arasında yer alıyor.
İsrail ordusunun Gazze'nin güneyinde Mısır sınırında bulunan Refah kentine düzenlediği saldırılarda 100'den fazla kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı; planlanan kara harekatı insanî felaket endişelerini tetikledi.
Gazze'ye yönelik saldırılarında on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail, bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bölümünü Mısır sınırındaki Refah kentine yığılmaya zorladı.
Mısır, Refah saldırılarına "tepkili"
Gazze'nin güneyindeki Refah kentine hava saldırılarını yoğunlaştıran İsrail'e dünyadan tepkiler yükselirken, Mısır da İsrail'e Camp David Anlaşması'nı askıya alacağı yönünde uyarıda bulundu.
Kahire yönetimi, Refah'a yönelik İsrail operasyonunun Mısır'a ve Gazze Şeridi'ne muhtemel etkisi dolayısıyla Tel Aviv'e tepki gösterdi.
- İsrail devlet televizyonunun 10 Şubat'ta Amerikan The Wall Street Journal gazetesinden naklettiği habere göre, "Kahire yönetiminin, Refah'a karadan girilmesi durumunda barış anlaşmasını askıya alacağını İsrail'e ilettiği" bilgisi verilmişti.
Mısır Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz gün yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Refah kentine yönelik kara saldırısının "vahim sonuçları olacağı" uyarısında bulunarak, "Gazze'deki son güvenli bölge olması hasebiyle 1,4 milyondan fazla kişinin sığındığı kentin hedef alınmasının engellenmesi için tüm bölgesel ve uluslararası çabaların birleştirilmesi gerektiğini" vurguladı.
Mısır: "İsrail'le Barış Anlaşması'nı sürdüreceğiz"
İsrail, her ne kadar Mısır'ın Refah'ın karadan işgal edilmesi durumunda barış anlaşmasını askıya alacağını iddia etse de Mısır, kendisinden beklenen kararlı duruşu bir kez daha yerine getirmedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, ülkesinin, İsrail'le Barış Anlaşması'nı sürdüreceğini belirterek şöyle dedi:
- "Mısır, İsrail ile arasında (diplomatik) ilişkilerin kurulmasını öngören Barış Anlaşması'nı 40 yıldır sürdürüyor. Karşılıklı olması durumunda Mısır, yükümlülüklerini her zaman yerine getirir. Bu nedenle bu konuda yapılan yorumları dikkate almıyorum."
Mısır’ın İsrail ile Hamas arasında esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’ne daha fazla insanî yardım girişini sağlayacak bir anlaşma sağlanması için çabalarını sürdürdüğünü aktaran Şukri, Gazze’de ateşkes çağrısında bulunmaktan da çekinmedi.
Camp David Anlaşması'nın Gazze için önemi
Kahire ve Şam yönetimlerinin İsrail'in 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri (Suriye) ile Sina Yarımadası'nı (Mısır) geri almak amacıyla İsrail'e karşı başlattığı 1973'teki Yom Kippur Savaşı, Arap ülkeleri ve İsrail'in cephede çarpıştığı son savaş oldu.
- Bu savaş sonrasında, dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin arasında 1979 yılında ABD'de imzalanan Camp David Anlaşması da Arap ülkeleri ve İsrail arasındaki "ilk normalleşme anlaşması" oldu.
Anlaşma ülkede tepkilere neden olurken, Sedat 1981 yılında, bir tören sırasında Mısır ordusunda görevli Halid el-İslambuli ve arkadaşları tarafından kurşunlanarak öldürüldü.
Anlaşmayla birlikte Sina Yarımadası Mısır'ın egemenliğine geçerken, İsrail, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilere "meşru haklar sağlanmasını" kabul etti.
İsrail'in Gazze'nin Refah bölgesine yığılan Filistinlilere yönelik kara operasyonu yapması durumunda, Mısır'ın Sina Yarımadası'nda güvenliğin tehlikeye girebileceği ve Gazze'deki Filistinlilere yaşam hakkı tanınmayacağı endişesi Camp David Anlaşması'nın temellerini sarsıyor.
Philadelphia Koridoru
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise, Camp David Anlaşması kapsamında tampon bölgede yer alan Philadelphia Koridoru'nu ele geçirme yönündeki niyetini 7 Ekim'den bu yana Gazze'de devam eden saldırılar süresince birçok açıklamasında dile getirdi.
- "Salahaddin Koridoru" olarak da bilinen Philadelphia Koridoru, Filistin'de 2006'da yapılan seçimleri Hamas'ın kazanması ve kısa süre sonra Gazze'de kontrolü sağlamasının ardından Hamas'ın kontrolüne geçti.
"İsrail, Philadelphia Koridoru'nu kontrolü altına almalıdır." ve "Gazze'deki Philadelphia Koridoru'nu kontrol altına almadan Hamas'ı ortadan kaldıramayız." şeklinde açıklamalarda bulunan Netanyahu, Gazze'nin Mısır sınırının da işgal edilmesi yönündeki ısrarını vurguladı.
Mısır ise Netanyahu'nun bu ifadelerine karşılık, "İsrail'in Philadelphia Koridoru'nu işgale yönelik bir adımının, Mısır-İsrail ilişkilerini ciddi şekilde tehdit edeceği" açıklamasında bulunmakla yetindi.