Tam 28 yıl önce bugün, 24 Ocak 1996’da, İsrail’in büyük gazetelerinden Maariv’in manşetinde bir kan torbası fotoğrafı yer alıyordu. Torbanın üzerinde kısa bir ibare vardı: “Etiyopyalı kanıdır. Kullanılmayacaktır.”
- Bu manşet kısa süre içinde ülkede büyük bir protesto dalgasına neden oldu. Çünkü haberin detayında, 1980’lerden itibaren İsrail’e taşınan Etiyopyalı Yahudilerin kanlarının İsrail Kan Bankası tarafından düzenli biçimde çöpe atıldığı ve diğer Yahudilerinkine karıştırılmadığı bilgisi bulunuyordu.
Sonraki haftalar boyunca, kendilerine “Falaşa” denilen Etiyopyalı Yahudiler, sokaklarda öfkeli gösteriler düzenledi.
1984-1991 arasında 21 binden fazla Etiyopyalı siyahî Yahudi, uçaklarla İsrail’e taşınmıştı. Yahudilik anneden geçtiği için, siyahî Yahudilik mümkün olmasa da, Falaşalar kendilerini “Hz. Süleyman’la evlenen Sebe Kraliçesi”ne nispet ediyorlardı.
İsrail’e nakledilmelerinden sonra hep ayak işlerine koşulan ve gerçek anlamda “Yahudi” sayılmayan Falaşalar, kan skandalının ardından bazı nispî haklara kavuştular. Ancak onlara yönelik ayrımcı ve ırkçı tavır, bugün İsrail’deki Yahudiler arasında hâlâ devam etmektedir.