Hilâli görmek

Ramazanın ilk gününün tespiti için gözlem yapan Endonezyalı Müslümanlar.
Ramazanın ilk gününün tespiti için gözlem yapan Endonezyalı Müslümanlar.

Günümüzde birçok ülke hilâli çıplak gözle gözlemlemekte ve ramazan orucuna başlamak için yetkili makamlardan gelecek ilanı beklemekte. Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği bu ülkeler, öncesinde bir takvim hazırlanmış olsa bile Ru’yet-i Hilâl’i dikkate almakta ve onu öncelemekteler. Haremeyn-i Şerifeyn’e ev sahipliği yapmasıyla Müslümanlar nezdinde yadsınamaz bir itibara sahip olan Suudi Arabistan Krallığı, birçok farklı coğrafî konumdaki ülkenin kendisine tabi olmasıyla da belirleyici bir rol üstlenmektedir. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Fas ve Malezya gibi ülkeler ise kendi takvimlerini belirlemekteler. Kimisi astronomik hesaba, kimisi yerel gözlemlere dayanarak kameri ayların başlangıcını tespit eder. Buna göre, kutsal ayın başlangıcını işaret eden hilâlin bu yıl 28 Şubat'ta görülmesi bekleniyor.

İslâm’da ibadetlerin bazıları vakit şartına bağlanmıştır. Buna göre; o ibadetin yapılabilmesi için tayin edilen vaktin girmesi gerekir. Farz namazlar için güneşin hareketlerine göre bir düzenleme Kur’ân’da ilahi takdir ile belirlenmiştir.

Ramazan orucu, fıtr sadakası, hac ve kurban gibi ibadetler için ise ayın hareketlerine göre düzenlenen hicri takvim esas alınmıştır. Buna göre hicri yılın dokuzuncu ayı olan Ramazanın girmesiyle, bir ay sürecek oruç ibadeti, istisnai durumlarla beraber, Müslümanlar için farz olur. Ancak geçmişten günümüze Ramazan ayının ilk gününün belirlenmesi ile alakalı bazı fikir ayrılıkları mevcuttur. Hicri bir ay, hilâlin gökyüzünde açık bir şekilde görülmesi veya görülebilecek konumda ufukta bulunmasıyla başlar, daha sonraki ayın hilâliyle de biter.

Hicri bir ay, hilâlin gökyüzünde açık bir şekilde görülmesi veya görülebilecek konumda ufukta bulunmasıyla başlar, daha sonraki ayın hilâliyle de biter.
Hicri bir ay, hilâlin gökyüzünde açık bir şekilde görülmesi veya görülebilecek konumda ufukta bulunmasıyla başlar, daha sonraki ayın hilâliyle de biter.

Hz. Peygamber döneminde Ramazanın ilk gününün tespiti için, Ramazandan bir önceki hicri ay olan Şabanın yirmi dokuzuncu akşamında, yüksek yerlere çıkılıyor ve hilâl gözlemleniyordu. Eğer hilâl, Şabanın yirmi dokuzuncu gecesinde görülürse, ertesi gün Ramazana başlanıyordu. Hilâlin görülmemesi durumunda, Şaban ayı otuz güne tamamlanıyordu. Çünkü hicri takvimde aylar için hesaplamalar gereği iki bitiş senaryosu vardı; ya yirmi dokuz gün ya da otuz gün sürmesi.

Ru'yet-i Hilâl meselesi, İslâm dünyasında Ramazanın belirlenmesi noktasında çeşitli görüş ayrılıklarına kapı araladı.
Ru'yet-i Hilâl meselesi, İslâm dünyasında Ramazanın belirlenmesi noktasında çeşitli görüş ayrılıklarına kapı araladı.

Hz. Peygamber'den sonra onun emirleri ve uygulamaları üzerine Ramazanın başlangıcını tespit işi devam etti. Fakat zamanla konu hakkında çeşitli görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Bunlardan ilki hilâlin, ayın ilk günü gökyüzünde çok zayıf bir şekilde belirmesinden ya da havanın kapalı olmasından dolayı ortaya çıkan şahitlik mevzusuydu.

Eğer bir ya da iki kişi hilâli gördüğünü söylerse, bu görme şahitliği esas alınıp Ramazana başlanacak mıydı?

İkinci mevzu bazı bölgelerde hilâlin görülüp bazı bölgelerde görülmemesiydi.

Bu durumda bir bölgede görülen hilâl diğer bölgelerde de Ramazanın başlaması için delil olabilecek miydi?

Son olarak da astronomi hesaplarından yararlanılarak, hilâlin görüleceği günün önceden hesaplanmasının geçerli olup olmayacağı mevzusu vardı. Bu üç mesele tarih boyunca İslâm âlimleri arasında birçok ilmi tartışmaya neden oldu.

Bu konular hakkında, tüm tartışmacıların kendilerini destekleyecek yeterli delillerinin olduğunu belirttikten sonra durumu şöyle özetlemek mümkün olacaktır:

Dünyanın farklı yerlerinde kurulan merkezlerin herhangi birinde ilk hilâlin gözlemlenmesiyle Türkiye dahil, astronomi verilerini kabul eden pek çok ülke Ramazan ayına girildiğini kabul ediyor.
Dünyanın farklı yerlerinde kurulan merkezlerin herhangi birinde ilk hilâlin gözlemlenmesiyle Türkiye dahil, astronomi verilerini kabul eden pek çok ülke Ramazan ayına girildiğini kabul ediyor.

Öncelikle Türkiye başta olmak üzere, astronomi verilerini kabul eden ülkeler, hilâlin dünyanın herhangi bir yerinde görülmesini esas alıyorlar. Bu esas alışta hesaplamayla beraber, dünyanın farklı yerlerinde kurulan merkezlerde de hilâl gözlemleniyor. Tüm bu işlemlerde, dünyanın birçok ülkesinden katılımla İstanbul’da yapılan Kasım 1978 Ru'yet-i Hilâl Konferansının ortak sonuçları esas alınıyor.

Özellikle teknolojinin gelişmesiyle beraber, en ince gök olaylarının bile neredeyse hatasıza yakın bir şekilde önceden hesaplanabilmesi, hesapla hilâlin tespitini savunanların en büyük dayanağı durumunda.

Irak'ta da hilâlin gözle görülmesini esas alıyorlar.
Irak'ta da hilâlin gözle görülmesini esas alıyorlar.

Suudi Arabistan’ın başını çektiği birçok Arap ülkesi, İran ve Pakistan gibi bazı ülkeler hilâlin gözle görülmesini esas alıyorlar. Buna göre, Şaban ayının yirmi dokuzuncu akşamı hilâl gözlemleniyor.

Ramazanın başlangıcını ve bitişini belirlemek için en az iki kişinin bu hilâli gördüklerine dair şahitliği isteniyor. Bu şahitlikler devletin ilgili organlarının tasdikinden geçtikten sonra duyuruluyor. Eğer yirmi dokuzuncu gün hilâl görülmezse Şaban otuza tamamlanıyor.

İran'da hilâl gözetlenirken ince hesap yapılıyor.
İran'da hilâl gözetlenirken ince hesap yapılıyor.

Hilâlin farklı bölgelerde görülmesi meselesi özellikle iletişimin artmasıyla biraz kenarda kalmış görünüyor. Sadece kendi kriterlerini esas alan bazı ülkeler olsa da özellikle Arap ülkelerinin birçoğu Suudi Arabistan’da görülen hilâle uyuyor. Hilâlin gözle görülmesini esas alanların en büyük dayanakları konu hakkındaki hadislerin zahirinden çıkan hükümler ve geleneksel İslâm hukuku birikimi.

Suudi Arabistan'da, hilâlin görülüp görülmediğiyle ilgili nihai kararı veren mahkeme.
Suudi Arabistan'da, hilâlin görülüp görülmediğiyle ilgili nihai kararı veren mahkeme.
  • Özellikle Suud yönetimi, daha önce kendisinin de kabul ettiği Türkiye’de alınan kararlara uymadığı, hilâli gözlemleme işini siyasî bir mücadele aracına dönüştürdüğü ve gözlemleme işini gerekli ehemmiyeti vererek yürütmediği gibi bazı iddialarla eleştiriliyor.

Hilâlin tespiti ve Ramazan ayının başlangıcı konusu bugün tam bir keşmekeşe dönmüş durumda. Özellikle bazı senelerde hilâli hesap yöntemi ile belirleyen ve gözle görülmesini esas alan ülkeler arasında üç- dört gün farkın olduğu dahi oluyor.

2016'da Türkiye'de düzenlenen takvim birliği ve hilâli gözetleme konulu konferansın katılımcıları.
2016'da Türkiye'de düzenlenen takvim birliği ve hilâli gözetleme konulu konferansın katılımcıları.

Hatta bazen durum aynı ülke içinde farklı altyapıya sahip dinî grupların Ramazan ayını ve bayramı farklı günlerde idrak etmesine kadar varıyor. Birlik ruhunu zedeleyen bu farklılık aynı zamanda zihinlerde ciddi soru işaretlerine de neden oluyor. İslâm dünyasının içinde bulunduğu karışık durum, bu konu hakkında yakın gelecekte bir çözümün maalesef zor olduğunu gösteriyor.

2025 Ramazan ayı için hesaplama yöntemini esas alan ülkelere göre; bu yıl Ramazanın başladığını bildiren hilâl, ilk olarak Pasifik, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerinden görüleceği bildirildi.

  • Birleşik Krallık Denizcilik Takvimi Ofisi tarafından yürütülen bir ay takip aracı olan Crescent Moon Watch'a göre Ramazan hilâli 28 Şubat'ta Mekke saatiyle 03.45'te (00:45 GMT) başlayacak.
Hicri 1446 yılı Ramazan ayı hilâli bu yıl ilk kez 28 Şubat Cuma günü, Pasifik, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerinden görülmeye başlanacak.
Hicri 1446 yılı Ramazan ayı hilâli bu yıl ilk kez 28 Şubat Cuma günü, Pasifik, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerinden görülmeye başlanacak.
Buna göre, 28 Şubat Cuma’yı 29 Şubat Cumartesi’ye bağlayan gece ilk teravih namazı kılınacak, ilk sahura kalkılacak ve aynı gün ilk iftar yapılacak.

Ortadoğu, Avrupa ve Güney Asya dahil dünyanın çoğunun yeni hilâli optik bir yardımla bile görebilmesi pek olası gözükmüyor. Ancak 1 Mart'ta, dünyanın büyük kısmında gökyüzü açıksa yeni ay büyük ihtimalle optik bir yardım olmadan görülmesi bekleniyor. Küresel Güney'deki çoğu ülke için ise orucun ilk günü büyük ihtimalle 2 Mart olacak.

Endonezya'dan bir hilâl gözetleme fotoğrafı.
Endonezya'dan bir hilâl gözetleme fotoğrafı.

Ramazan bayramı hilâlinin ise Ramazanın otuzuncu gününde hem Ankara’da hem Mekke’de gözle görülebileceği aktarılıyor. Dünyanın büyük bir kısmında da hava şartlarının müsait olduğu yerlerde Şevval (Ramazan Bayramı) hilâli görülebilecek. Buna göre 29 Mart 2025 tarihinde Arefe günü, 30 Mart 2025 tarihinde de Ramazan Bayramı idrak edilecek. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konu hakkındaki bu seneki genel kanaati de bu şekilde.

Mevlana Celaleddin Rumi, Mesnevisinde Hz. Ömer döneminden bir olay aktarır:

  • Halife ve Müslümanlar hilâli gözlemlemek için yüksek yerlere çıkarlar. Yaşlı Adamın biri hilâli gördüğünü iddia ederek tekbir getirir ve sevinçle bağırır. Hz. Ömer kendisi hilâli göremediği için şaşırır. Daha sonra gülümseyerek yaşlı adama kaşlarını düzeltmesini söyler. Yaşlı adam kaşlarını düzeltir. Bu sefer de şaşkınlıkla "Ey müminlerin emiri, hilâl kayboldu" der. Hz. Ömer yaşlı adama yaklaşarak "hayır" der.
Kaşından aşağı sarkan bir kıl yay oldu ve senin kalbine zan oku attı.

Bugün İslâm dünyasının önde gelen liderlerinin de bu hilâl karmaşasının çözülmesi için, Müslümanların dünyanın dört bir tarafında aynı zamanda Ramazanı idrak etmesini engelleyen kaş kılı mesabesindeki sorun, şüphe ve ihtiraslardan kurtulmaları gerekiyor.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım