Hindistan'da Ramazan manzaraları

Her yerleşim bölgesinde kültür, dil ve inanç farklılığının hissedildiği Hindistan çok renkli ve çok etnisiteli yapısıyla farklılıkların bir arada yaşadığı ülkelerden biridir. Endonezya'dan sonra dünyanın en büyük ikinci Müslüman nüfusuna ev sahipliği yapan Hindistan’da Ramazan, iç içe geçen kültürlerin birlikteliğiyle coşku ve heyecanla geçiyor. Çoğunluğunu Hinduların oluşturduğu ülkede Ramazan ayı, Müslüman ülkelerde olduğu gibi büyük bir sevinçle karşılanıyor.

Mağfiret ve arınma ayı Ramazan’da Hintli Müslümanlar eğlence ve düğün gibi organizasyonlar düzenlemiyor, ibadet ile meşgul oluyorlar.

Ramazan ayında Hindistan’daki pek çok gayrimüslimin iradesinin gücünü test etmek için Müslümanlarla birlikte birkaç gün oruç tuttuğu biliniyor.

Bu nedenle Ramazan ayı süresince farklı inançlara sahip olmalarına rağmen Müslümanlar, Hindular ve Sihler birlikte oruç tutuyor, iftar sofralarında yemeklerini paylaşıyorlar. Ramazan'ın birleştirici gücü, Hindistan'daki hoşgörüyü ve çok kültürlü yapıyı pekiştiriyor.

Müslümanlar ve gayrimüslimler, farklı sosyal sınıflardan ve kastlardan herkes Ramazan’da bir araya geliyor. Müslümanlar Hindu komşularını iftara davet ediyor ve Hindular da Müslümanlar için iftar sofrası kuruyor. Sokaklara Müslüman olsun ya da olmasın herkes için su, hurma ve meyve sunan ikram tezgahları kuruluyor. Öte yandan Hinduların gittiği çoğu restoran, Ramazan boyunca Müslümanlara saygı mahiyetinde girişte perdeleri yarı asılı halde açık olarak görülüyor.

1,5 milyarı aşan nüfusa sahip Hindistan’da Müslümanların bir arada ve kalabalık olduğu bölgelerde Ramazan coşkusu hayatın her alanında kendisini gösteriyor. Özellikle yoğun Müslüman nüfusa sahip Delhi, Haydarabad, Kalküta veya Mumbai gibi şehirler akşam ezanıyla beraber canlanıyor.

Ancak bazı şehirlerde gürültü kirliliğine ek olarak camilerin uzak ve az olması nedeniyle ezanı duyamayan Müslümanlar için siren çalınıyor. Bu sebeple çoğu Hintli Ramazan imsakiyelerini sahur ve iftar zamanlamaları için kullanıyorlar. Ramazan boyunca pazarlar iftar ve sahur için alışveriş yapan insanlarla dolup taşıyor. Özellikle başkent Yeni Delhi’de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Cuma Mescidi çevresindeki cadde ve sokaklar hınca hınç dolmakta, iftardan sahura kadar hareketlilik devam etmektedir.

Hindistan’da neredeyse bütün camilerinde teravih namazları hatimle kılınıyor. Hatta bazı camilerdeki teravih namazlarında ikiden fazla hatim yapılıyor. İnsanlar iftarlarını cami avlusunda açıyor, teravih için camileri dolduruyor ve sahurun ardından ayrılıyor.

Cami ve sokaklar bir gelin gibi süsleniyor ve ışıklandırılıyor. Camiler, dergahlar, türbeler ve tekkeler sürekli ziyaretçi akınına uğruyor. Ramazan'ın son on gününde Müslümanlar itikafa girerek ibadetlerini arttırıyorlar.

Öte yandan ilk orucunu tutmaya niyet eden çocuklar için akraba ve komşuların davet edildiği iftar yemeği düzenleniyor. Gelenek haline gelen bu iftar yemeğinde özel kıyafetler giymiş ve sofranın baş köşesine oturtulan çocuklar tebrik ediliyor ve davetliler tarafından çocuklara hediyeler sunuluyor. Çocuklara oruç ibadetinin sevdirilmesi amacıyla yapılan bu tarz organizasyonlara büyük önem veriliyor.

Hint Müslümanlarının iftar ve sahur sofralarını geleneksel tatlar süslüyor.

• En yaygın geleneksel iftar lezzetleri mercimek, kıyma, biryani (tavuklu bol baharat soslu meşhur pilav), pakora-samosa (sebze kızartması), yoğurt gibi yiyecekler, karpuz, papaya ve muz gibi meyvelerdir.

Sahurda ise genellikle kichdi (mercimekle pişirilmiş pirinç), keema (kıyılmış et), yumurta, meyve ve paratha (buğdaydan yapılan katmanlı Hint gözlemesi) içeren menü tercih ediliyor.

Pek çok yardım kuruluşu ve hayırsever, Ramazan ayı boyunca fakir aileler için iftar sofraları kuruyor, giysi ve para yardımında bulunuyor. Ramazan ayı Hindistan’da birlik ve kardeşliği teşvik etmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Yüzlerce inanç ve etnik yapıdan oluşan ülkede sevgi, barış, uyum ve beraberlik Ramazan ayında doruk noktasına ulaşıyor.