Etiyopya Yahudileri: Falaşalar
Etiyopya Yahudileri Falaşalar, Etiyopya’nın yerli halklarından Agauların torunları. Agauların ise, milattan hemen sonra Güney Arabistan’dan bölgeye gelen Yahudi kabileleri tarafından Yahudiliğe döndürüldüğü düşünülüyor. Etiyopya’daki güçlü Aksum Krallığı’nın 4’üncü yüzyılda Hristiyanlığı seçmesiyle takibe ve baskıya maruz kalan Falaşalar, Etiyopya ve çevresinde geçtiğimiz yüzyılın başına kadar nispeten barış ve huzur içinde yaşadılar.
Kendilerini Hz. Süleyman’ın Sebe Kraliçesi Belkıs’la olan evliliğine nispet eden Etiyopya kökenli Yahudi topluluğu Falaşalar, ilginç tarihsel serüvenleri ve gelenekleriyle dikkat çekiyor. Yahudiliğin anneden geçtiği kabul edilmesine rağmen Falaşalar, yüzyıllardır -sünnet ve yiyecek yasakları başta olmak üzere- Yahudi inancının temel ibadetlerini uyguluyor ve buna göre yaşıyor.
Yapılan son araştırmalara göre Falaşalar, Etiyopya’nın yerli halklarından Agauların torunları. Agauların ise, milattan hemen sonra Güney Arabistan’dan bölgeye gelen Yahudi kabileleri tarafından Yahudiliğe döndürüldüğü düşünülüyor. Etiyopya’daki güçlü Aksum Krallığı’nın 4’üncü yüzyılda Hıristiyanlığı seçmesiyle takibe ve baskıya maruz kalan Falaşalar, Etiyopya ve çevresinde geçtiğimiz yüzyılın başına kadar nispeten barış ve huzur içinde yaşadılar.
- İç çatışmalar, açlık ve kuraklığın etkisiyle bölgede hayat şartları zorlaşınca, 1980 ila 1992 arasında 45 bin dolayında Falaşa Yahudisi, İsrail’e göç etti.
Bu göç hareketinin önemli bir kısmı, İsrail devleti tarafından organize edildi. Örneğin, 25 Mayıs 1991’de 15 bine yakın Falaşa, bir gecede İsrail’e taşındı. 36 saatlik dev operasyon çerçevesinde 40 uçak seferi yapıldı, 35 sivil ve askeri uçak kullanıldı. Koltuklara 2-3 kişinin oturtularak uçakların kapasitesinin de son sınırına kadar kullanıldığı göç sırasında, havada 5 bebek dünyaya gelirken, göçmenlere uçaklarda doktor ve hemşireler eşlik etti. Bundan önce de 1984’te, yine benzer bir operasyonla 16 bin dolayında Falaşa gizlice İsrail’e taşınmıştı.
Terk ettikleri vatana nispetle İsrail’de rahat bir hayata kavuşan Falaşalar, Yahudi toplumu tarafından “gerçek Yahudi” olarak kabul edilmiyor.
Resmî söylem her ne kadar ayrım olmadığını iddia etse de, İsrail’de yaşayan Yahudilerin Falaşalara bakışı kölelere bakıştan farksız. 1996’da İsrail Kan Bankası’nın Falaşalardan o zamana kadar aldığı kanları diğer kanlara karıştırmadan çöpe attığının ortaya çıkması, ciddi bir skandala yol açtı. Dönemin İsrail Başbakanı Şimon Peres, AIDS şüphesi nedeniyle bu uygulamanın yürürlüğe konduğunu iddia etse de, Falaşaların protesto gösterileri ve öfkesi kolay yatışmadı.
Falaşaları bugün İsrail’de çeşitli sektörlerde görmek mümkün, ama özellikle askerlik ve güvenlikle ilgili alanlarda öne atıldıkları biliniyor. Kendilerini ispatlamak ve karşı karşıya kaldıkları aşağılama halini telafi etmek için, bir tür bastırma tavrı denebilir.