Dünyanın ilk üniversitesi: Karaviyyîn Camii
Endülüs’ten Mağrib bölgesine göç eden kişilerin sayısı arttıkça Fas’ın Fes kentindeki iki cami nüfusu kaldıramamaya başlamıştı. Tunus’un Kayrevan şehrinden Fes’e yerleşmiş olan âlim Ebu Abdullah el-Fihri’nin kızı Fâtıma bu sorunu çözmek üzere 859 yılında İslâm dünyasındaki en önemli eğitim merkezlerinden birisi olacak Karaviyyîn Camii’ni inşa ettirdi.
Bugün Fas tarafından devlet üniversitesine dönüştürülmüş olan cami, tarihten bu yana İslâm ilimlerinde yüksek eğitim vermesi sebebiyle dünyanın ilk üniversitesi olarak anılmaktadır.
Fâtıma el Fihriyye'nin yaşadığı dönemde çoğunlukla cami olarak kullanılan yapı, Fas’ın Fâtımî hâkimiyetine girmesiyle birlikte cuma hutbelerinin okunduğu cami oldu.
Bir hâkimiyet alâmeti olan cuma hutbeleriyle birlikte, caminin statüsü oldukça yükseldi. Cami birçok âlimin toplandığı ve önemli tartışmaların yapıldığı bir merkeze dönüştü.
Murâbıtlar döneminde, 1062'de Marakeş başkent kılındığı için daha da önem kazanan Karaviyyîn Camii, 1196'da Fas hâkimiyetini ele geçirin Merînîler döneminde ise tam anlamıyla yüksek eğitim veren bir medrese haline geldi. Bu dönüşüm ile birlikte Karaviyyîn Camii’si sadece Mağrib bölgesinde değil, tüm İslâm âleminde ilmî hayata yön veren bir boyut kazandı.
Merînî hükümdarları saraylarında ağırladıkları İbn Battuta (ö. 1368), İbn Haldun (ö. 1406) gibi âlimlere değer verdikleri gibi, ilim mekânları olan medreselere de çok önem veriyordu. Bu dönemde Karaviyyîn Camii etrafına, içlerinde geniş bir kütüphanenin de bulunduğu, çok sayıda ilave yapı inşa ettirildi.
- Cami, kazandığı bu unsurlar ve eğitim seviyesinin yüksek öğrenim seviyesine yükselmesi hasebiyle kimi araştırmacılar tarafından dünyanın ilk üniversitesi olarak adlandırıldı.
Merînîler tarafından yaptırılan kütüphanelerin yanı sıra, gün geçtikçe caminin çevresine içerik açısından oldukça geniş kişisel kütüphaneler kurulmaya başladı. Medresenin kütüphanesi sadece nicelik açısından değil, nitelik açısından da kıymetliydi. Bugün hala bu kütüphanelerde, çok az nüshası bulunan eşsiz yazmalar bulunmakta.
1830'da Fransızların Fas'ı işgal etmesiyle başlayan sömürge idaresi döneminde Selefî düşünce ve milliyetçiliği harmanlayarak bölgeye Selefî düşünceyi aşılayan Karaviyyîn Camii, Fas’ın 1956’da bağımsızlığını kazanmasının ardından geleneksel müfredat ağırlıklı bir üniversiteye dönüştürüldü. İslâmî ilimler konusundan eğitim vermeye devam eden üniversite, Agadir, Marakeş gibi bölgelerde kampüslerinin açılmasıyla, Fes dışına çıkarak bütün Fas’ı etkileyecek bir üniversite haline geldi.