Bu dönemin aynası
Amin Maalouf’un “Arapların Gözlüyle Haçlı Seferleri” kitabının konusu 1099’da Kudüs’ü işgal eden Haçlıların Ortadoğu’da meydana getirdiği sarsıntı iken, o dönemle şu anda içinde bulunduğumuz dönemin şaşırtıcı benzerliği, okuyucu şok etmeye aday. Kitabın birçok paragrafında, isimleri bugünkülerle değiştirdiğinizde bile anlatımdaki akış bozulmuyor.
Bazı tarihî kitaplar vardır, okurken sık sık kapatır, “Acaba bunlar gerçekten olmuş mudur?” dersiniz. Bazen içeriğe inanamazsınız, bazen anlatılanlar hayalmiş gibi gelir, bazen de geçmişte yaşananların günümüzle tıpatıp benzerlikler taşıdığını fark edersiniz, hayretler içinde.
Hıristiyan asıllı Lübnanlı yazar Amin Maalouf’un“Arapların Gözlüyle Haçlı Seferleri” tam da böyle bir etkiyi uyandırıyor.
Kitabın konusu 1099’da Kudüs’ü işgal eden Haçlıların Ortadoğu’da meydana getirdiği sarsıntı iken, o dönemle şu anda içinde bulunduğumuz dönemin şaşırtıcı benzerliği, okuyucu şok etmeye aday.
Kitabın birçok paragrafında, isimleri bugünkülerle değiştirdiğinizde bile anlatımdaki akış bozulmuyor.
“Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri”, İslâm dünyasının paramparça olduğu bir zaman dilimine ışık tutuyor. Müslümanlar birbirlerinin boğazını sıkmakla ve bitmez-tükenmez iç çatışmalarla meşgulken, Haçlılar'ın Avrupa’nın göbeğinden Kudüs’e kadar ilerleyebilmesi, şimdi içinde bulunduğumuz parçalanmışlığın özeti adeta.
Maalouf, kitabında Salahaddîn Eyyûbî’nin çarpıcı ve gerçekçi bir portresini de çiziyor. İsminden de anlaşılacağı gibi, tamamen dönemin Arap kaynaklarından istifade edilerek yazılan kitap, Salahaddîn’le ilgili en gerçekçi bilgilerin derlendiği kıymetli bir esere dönüşüyor bu sayede. Yazarın, kendi Hıristiyan kimliğine rağmen, Salahaddîn’i anlatırken kullandığı hakkaniyetli ve içten üslup, kendisinin hakikate sadakatinin de göstergesi aynı zamanda.