Bağımsızlık serüveni ve istikrarsızlıklarıyla Avrupa'nın en genç ülkesi Kosova
%95'le nüfusunun ezici bir çoğunluğu Müslüman olan Kosova, 17 Şubat 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilân ederek Avrupa'nın en genç ülkesi oldu. 500 yıl Osmanlı hâkimiyetinden sonra Sırpların eline geçen Kosova'nın bağımsızlık serencamı...
Yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmasının ardından 1912-1913'teki Balkan Savaşı sırasında Sırpların eline geçen Kosova, 1945'te bölgede kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti bünyesinde hakları zaman zaman genişleyip daralan özerk bir bölge oldu.
- Kosova, Yugoslavya bünyesinde kaldığı süre boyunca, ülkenin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası en düşük bölgesini oluşturdu.
Yugoslavya'nın kurucu lideri Josip Broz Tito'nun ölümünden sonra Balkanlar'da 1990'lı yılların ana gündem maddesi "bağımsızlık savaşları" oldu.
Slovenya, Hırvatistan, Kuzey Makedonya ve Bosna Hersek'in "Güney Slavya" ülkesinden bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından, özerk bölge statüsüne sahip Kosova'da da bağımsızlık fikirleri Arnavutlar tarafından yayılmaya başladı.
Kosovalı Arnavutlar, sadece Arnavutluk tarafından tanınacak ilk "bağımsız Kosova"nın ilânını 1990'lı yılların başında yaptı. Bu dönemdeKosova Demokratik Birliği'ni (LDK) kuran İbrahim Rugova, hayatını kaybettiği 2006'ya kadar halkın liderliğini üstlendi.
Arnavutlar, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic önderliğinde yükselen Sırp milliyetçiliğiyle mücadele edebilmek için ülkenin bağımsızlığında da rol oynayacak Kosova Kurtuluş Ordusu'nu (UÇK) kurdu ancak UÇK, Yugoslavya ordu teçhizatını miras alan Sırplar ile tek başına başa çıkamadı.
Bağımsızlık isteyen UÇK'ye ve sivil halka yönelik Sırp asker, polis ve paramiliter birliklerin 1998'de Kosova'nın çeşitli bölgelerinde başlattıkları saldırılar, NATO tarafından 1999'da eski Yugoslavya'ya önce hava, sonra da kara harekâtı düzenlenmesiyle son buldu.
Kosova'nın fiilen Sırbistan'dan kopmasını ve Sırp ordusundan temizlenmesini sağlayan bu savaşta, çoğu Arnavut 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü, farklı etnik gruplardan 1 milyonunun üzerinde Kosovalı evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Bağımsızlığa doğru
Kosova Savaşı'nın tamamlanmasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) himayesi altında yönetilen ülkenin statüsünün belirlenememesi nedeniyle topluluklar arasında birkaç kez kriz yaşandı.
Kosova'nın demografik yapısının Arnavutların lehine çevrilmesini sağlayan kırılma noktalarından biri olan 2004'teki "Mart Ayaklanmaları"nda onlarca kişi öldü. Binlerce Sırp ülkeden göç etti ve artık ülkenin nüfusunun yüzde 90'dan fazlasını Arnavutlar oluşturmaya başladı.
- Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın 2005'te Kosova Özel Temsilcisi olarak görevlendirdiği Martti Ahtisaari, 2007'de Kosova'nın bağımsızlığının önünü açacak raporu BM Güvenlik Konseyi'ne iletti. Sırbistan'ın bu öneriyi reddetmesiyle Kosova Meclisi, Ahtisaari'nin hazırladığı plan doğrultusunda 17 Şubat 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilân etti.
Sırbistan'ın talebiyle BM Genel Kurulu, Uluslararası Adalet Divanı'ndan (UAD) Kosova'nın tek taraflı bağımsızlığına ilişkin danışma görüşünü talep etti.
UAD, 22 Temmuz 2010'da görüşünü açıklayarak Kosova'nın bağımsızlığının uluslararası hukuku ihlal etmediğini bildirdi.
Türkiye'nin başını çektiği çok sayıda ülke Kosova'nın bağımsızlığını hemen tanıdı ve son tanıma 2020'de İsrail'den geldi. Rusya ile Çin'in vetosu ve etki alanlarındaki ülkelerden tanınma gelmeyince ülke BM'ye üye olamadı.
Öte yandan, birçok ülke, sınırları içerisinde barındırdığı azınlık toplulukların "Kosova modeli" tek taraflı bağımsızlık ilân etme ihtimali nedeniyle Kosova'yı bağımsız bir devlet olarak tanımadı.
- Kosova'yı 117 ülkenin bağımsız bir devlet olarak tanımasına karşın, Sırbistan'ın bunları geri çekmek için yürüttüğü ve bazen başarılı olan kampanyası nedeniyle net ülke sayısı vermek zorlaştı.
BM gibi kritik kuruluşlara hâlen üye olamayan Kosova için, kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler dolayısıyla zaman zaman "Başarısız devlet (failed state) olabilir mi?" yorumları yapılıyor.
Kosova, AB'ye üye değil
- Avrupa Birliği (AB) üyelik başvurusunu 15 Aralık 2022'de teslim eden ve bu yönde pozitif cevap alamayan Kosova, Kasım 2023'te Gürcistan'a da AB aday ülke statüsü verilmesinin ardından, Birliğe başvuruda bulunup hâlen aday ülke statüsü alamamış tek ülke olarak kaldı.
Kosova'nın AB aday ülke statüsü almasının, haziranda yapılması planlanan Avrupa Parlamentosu seçimleri nedeniyle bir süre daha bekleyeceği öngörülüyor.
Ülkenin kuzeyinde 2023'te yaşanan gerginliklerin ardından AB, ülkeye birtakım cezai tedbirler uyguladı. Tedbirler, özellikle Kosova'nın birkaç alandaki AB fonlarından yararlanmasını engelledi.
Tedbirlerin kaldırılması için üzerlerine düşeni yaptıklarını kaydeden Kosovalı liderler, "adil olmadığını" belirttikleri bu tedbirlerin en kısa sürede kaldırılmasını talep etti. Ülke, yakın dönemde Avrupa Konseyine tam üyeliği ve NATO üyeliği için ön koşul olan Barış İçin Ortaklık programına üyeliği hedefliyor.
Öte yandan, Kosova vatandaşları, 1 Ocak'tan itibaren Şengen Bölgesi'ne vizesiz seyahat edebiliyor. Kosovalılar, yakında prosedürlerin tamamlanmasıyla Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Katar'a da vizesiz gidebilecek.
Kosova'da göç sorunu
Kosova, bağımsızlığını yakın zamanda kazanması ve genç nüfusun fazlalığı nedeniyle "Avrupa'nın en genç ülkesi" olarak biliniyor.
Çoğunluğunu Arnavutların oluşturduğu ve 1 milyon 780 bin nüfusa sahip Kosova'nın yüzde 1,1 nüfusunu da Türkler oluşturuyor.
- Kosova bayrağı, mavi arka plan üzerine 6 beyaz yıldız ve onun altında bulunan sarı Kosova haritasından oluşuyor. Bayraktaki yıldızlar, ülkede yaşayan 6 topluluğu (Arnavutlar, Sırplar, Türkler, Boşnaklar, Goralılar ve Romanlar) temsil ediyor. Ancak topluluklar, Kosova bayrağının yanında ana ülkelerinin bayrağını da kullanma hakkına sahip.
Şengen Bölgesi'ne vizesiz seyahat imkânının kazanılmasıyla özellikle gençlerin AB ülkelerine göç edeceği tahmin ediliyor.
Hayat standardının istenilen seviyede olmamasından dolayı 2015 ve 2016'da AB ülkelerine toplu göçlerle yüzleşen Kosova, yıllar süren çabaların ardından gelen kazanımın kaybedilmemesi için halkını vizesiz seyahatin kuralları konusunda bilgilendirmeye çalışıyor.
Ülkenin hâlihazırda önemli sorunlarından biri olan göç oranının, nisanda yapılacak nüfus sayımının sonuçlarının açıklanmasıyla gün yüzüne çıkması bekleniyor.
Kosova'daki güvenlik durumu
Ülkeyi hâlihazırda NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü (KFOR) birlikleri koruyor.
Kosova'nın kuzeyi, bölgede yaşayan Sırplarla meydana gelen anlaşmazlıklar ve gerginlikler nedeniyle, Avrupa'nın "donmuş ihtilaf" bölgelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Bölgede Mayıs ve Haziran 2023'te yaşanan gerginliklerde onlarca KFOR askeri yaralandı. Gerginliklerin zirvesi 24 Eylül 2023'te Banjska köyünde yaşandı. Silahlı bir Sırp grubun Kosova polisine saldırmasıyla başlayan ve gün boyu süren çatışmalarda, 1 polis memuru ve 3 saldırgan öldü. KFOR, saldırının ardından bölgedeki varlığını ve devriye faaliyetini artırdı.
Kosova'nın kuzeyinde bu yıl düzenlenmesi beklenen olağanüstü yerel seçimlerle gerginliğin bir nebze azalması umulurken, ülke, NATO koordinasyonunda toprak bütünlüğünü korumak için kurduğu Kosova Güvenlik Gücünü (FSK) büyütüp geliştirmeye de devam ediyor.
Kosova-Sırbistan diyalog süreci
AB, Kosova ile Sırbistan'ın birliğe entegrasyon sürecinin ilerlemesi için iki ülke arasındaki sorunları giderebilecek nihai bir anlaşmaya varılmasını şart koşarken, taraflar sık sık farklı sorunlar nedeniyle karşı karşıya geliyor.
İki ülke liderlerinin, 27 Şubat 2023'te, AB'nin arabuluculuğunda Belçika'nın başkenti Brüksel'de, ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak anlaşma ve 18 Mart 2023'te Kuzey Makedonya'nın Ohri kentinde, anlaşmanın uygulanma eki üzerinde vardığı mutabakat, Sırbistan tarafının belgeyi imzalamayı reddetmesi nedeniyle kağıda dökülemedi.
- Kamuoyuna duyurulan Kosova ile Sırbistan ilişkilerini normalleştirecek 11 maddelik anlaşma, Sırbistan'ı Kosova'nın bağımsızlığını tanımaya zorlamasa da her iki ülkenin birbirlerinin pasaport, diploma ve araç plakaları dahil resmî belge ve sembollerini tanımasını şart koşuyor.
Kosova'dan ise ülkede çoğunlukla Sırpların yaşadığı yerleşim yerlerinde bazı öz yönetim haklarına sahip olacak bir "Sırp Belediyeler Birliği" kurması talep ediliyor.