Aden'deki tarihî eserler iç savaş ve ihmal nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
"Benim Kimliğim" Girişimi Başkanı Jacqueline Mansur Battani: "Uzun yıllar hukuk, denetim, bilinç ve korumadan yoksun bir şekilde, tarihsel simgesi, değeri ve önemi dikkate alınmadan, ihmal, yıkım ve istilaya maruz kalan sayıları 60'ı aşan tarihî eserin, bugünkü hali üzücü ve acı verici." dedi.
Yemen'in güneyinde bulunan Aden şehrindeki tarihî eser ve yapıların, ülkede uzun yıllardır devam eden iç savaş ve ihmal nedeniyle yok olmanın eşiğinde olduğu belirtiliyor.
Arap Yarımadası'nda yer alan çok eski dönemlere ait cami, kilise, sinagog ve farklı dinlerin mabetlerine ev sahipliği yapan Aden, muhtelif tarihî ve turistik mekanlar açısından da zengin ve önemli bir kent.
Ancak turizm alanı ve insanların uğrak yeri olması gereken bu mekanlar, halihazırda iç savaşın yanı sıra ihmal ve çarpık kentleşme nedeniyle kaybolma tehdidi altında.
İhmal ve savaşa direnen tarihî eserler
Ülkenin geçici başkenti olan Aden'deki tarihî mekanlar, İran destekli Husiler ile hükümet güçleri arasında 2015 yılından bu yana devam eden çatışmaların yol açtığı yıkım ve yetkililerin ihmaline karşı bugün ayakta kalma mücadelesi veriyor.
Aden'deki tarihî eserlerin korunması için faaliyetler yürüten sivil toplum kuruluşu "Benim Kimliğim" Girişimi Başkanı Jacqueline Mansur Battani, "Denetleme, hukuk ve toplumsal bilinç yoksunluğu, özellikle Eski Aden'deki (Kireyter) bu mekanları istila ve yağmalama karşısında savunmasız hale getirdi." dedi.
Aden'deki tarihî eserlerin bugünkü durumuna işaret eden Battani, "Uzun yıllar hukuk, denetim, bilinç ve korumadan yoksun bir şekilde tarihsel simgesi, değeri ve önemi dikkate alınmadan ihmal, yıkım ve istilaya maruz kalan sayıları 60'ı aşan tarihi eserin, bugünkü hali üzücü ve acı verici." ifadelerini kullandı.
Eski Aden'deki tarihî yapılar
Eski Aden'de birbirinden önemli yaklaşık 20 tarihî yapı bulunduğunu belirten Battani, bunlar arasında 11. yüzyılda inşa edilen Sırah Kalesi, tarihi 15. yüzyıla kadar uzanan Et-Tavıla Sarnıçları, inşası yaklaşık 7. yüzyıla dayanan Eben Cami, yaklaşık 1200 yıl önce inşa edilen Aden Feneri, yaklaşık 800 sene önce Eyyubiler döneminde inşa edilen Cevher Cami ve İngiliz sömürge döneminde inşa edilen ve tümü yıkıma maruz kalan kiliseler ile tapınakların yer aldığını aktardı.
Battani, Körfez bölgesindeki en eski yapı olan Aden Sarnıçları'nın, ihmal ve tahribatın yanı sıra gelişigüzel yapılan inşaatlar tarafından kuşatıldığına, duvarlarının ve ana girişlerinin harap halde olduğuna işaret ederek, yetkililerin yapıyı korumak adına hiçbir şey yapmadığını belirtti.
İhmal ve çarpık kentleşmeye ek olarak Battani, Aden'deki tarihî eserlerin Kireyter'in merkezinde yer alan Askeri Müze'de olduğu gibi Husilerin ağır silahlarla gerçekleştirdiği saldırılar sırasında da ciddi hasar aldığını aktardı.
Battani ayrıca St.Joseph ve St. Antuan gibi bazı kiliselerinin yanı sıra "Şükür Sarayı" olarak da bilinen 1912'de inşa edilen Sultan Abdali Sarayı'nın ise bazı aşırılık yanlısı gruplar tarafından yakıldığını ifade etti.
Bu yapıların dini, kültürel ve toplumsal çeşitliliğiyle bilinen kentin tarihî ve sembolik değerini temsil ettiğine dikkati çeken Battani, sorumlu makamların buraları koruma görevini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Aden, devlet hazinesine çok iyi para kazandırabilecek bir kent
Turizm ofisinde çalışan Nasır Fadl, "Aden, milyonlarca riyal üretecek ve devlet hazinesine çok iyi para kazandıracak turistik özelliklere sahip. Ama kaosun ortasında, devletin yokluğunda buraların artık hiçbir rolü ve önemi yok." dedi.
Aden'in büyüleyici plajlara ve birbirinden güzel koylara sahip olduğunu dile getiren Fadl, kentte ayrıca İngiltere'nin 1890 yılında inşa ettiği ve ünlü Londra saatine benzeyen "Big Ben" saati, fil şeklindeki kayalık ve Aden feneri gibi önemli tarihî unsurların da bulunduğunu ifade etti.
Aden Limanı için tahsis edilmiş alan amacı dışında kullanılıyor
Aden Üniversitesi Ekonomi Fakültesi'nde Öğretim Görevlisi Enise Cemil Şevkere, kentteki tarihî yerlerin ve Aden Limanı'nın durumu için üzüntü duyduğunu söyledi.
Aden Limanı olarak tahsis edilmiş 18 kilometrelik alanda, rastgele yapılaşmaların ve konutların olmasının, limanı geliştirme ve genişletme imkanını azalttığını kaydeden Şevkere, "Devletin, limanı genişletmek istediğinde önce bu yerleşim yerlerini kaldırması gerekecek. Bunun maliyeti de kuşkusuz çok yüksek olacak." dedi.
Şevkere, yetkililere, alanın geri kalanını koruma ve hiçbir gerekçeyle amacı dışında kullanılmasına izin vermeme çağrısında bulundu.
Devletin yokluğu rastgele yapılaşmanın önünü açtı
Gazeteci Lebib el-Mameri ise "Aden'de yetkili tarafların, tarihî yapıların maruz kaldığı durum karşısındaki sessizliğinin bir gerekçesi olamaz. Çünkü çoğu, rastgele yapılaşma ve kentin kimliğini yok etme konusunda teşvik edici oldu." ifadesini kullandı.
Devletin ve hesap sorulabilirliğin olmamasının, korunması gereken yerlerde rastgele yapılaşmanın önünü açtığını belirten Mameri, Aden Sarnıçları'nın ana kapısında, şehrin park, bahçe ve hatta mezarlıklarında bu durumun yaşandığını aktardı.
Yemen'deki iç savaş
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Ülkede 7 yıldır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insanî kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.