ABD liderliğindeki koalisyondan Hûsîlere ültimatom: Saldırıları durdurun ya da sonuçlarıyla yüzleşin
Aralarında ABD, İngiltere, Almanya, Kanada, İtalya ve Japonya'nın da olduğu 12 ülke, yaptıkları ortak açıklamayla Kızıldeniz'deki nakliye hattındaki saldırıları nedeniyle Hûsîleri kınadı ve saldırılarının sorumluluğunu taşıyacağını belirtti.
Kızıldeniz’de Yemenli Hûsîler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına misilleme olarak İsrail ve ABD hedeflerine yönelik saldırılarını artırdı. Artan saldırıların ardından kurulan ABD liderliğindeki "Refah Muhafızları Operasyonu" adlı görev gücüne katılan ülkeler de dahil olmak üzere birçok ülke, Kızıldeniz’deki saldırılara ilişkin ortak açıklama yaptı.
Beyaz Saray'dan yapılan ve ABD, Avustralya, Bahreyn, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda ve İngiltere'nin imzasını taşıyan ortak açıklamada, Kızıldeniz'deki gemi trafiğini saldırılarıyla etkileyen Hûsîler hedef alındı.
Ortadoğu'da bildiriyi imzalayan tek ülke, İran'la gergin ilişkileri olan Bahreyn oldu.
Hûsîlerin saldırılarının dünya deniz ticaretini ciddi şekilde sekteye uğrattığı ve bunun milyonlarca kişinin hayatını olumsuz etkilediği kaydedilen açıklamada, uluslararası kamuoyunun büyük bölümünün bu saldırılar karşısında birlik olduğu belirtildi.
"Devam eden Hûsî saldırıları yasa dışı, kabul edilemez ve ciddi şekilde istikrarsızlaştırıcıdır. Sivil taşımacılığı ve askerî gemileri bilerek hedef almanın hiçbir uluslararası meşruiyeti yoktur." ifadelerine yer verilen açıklamada, Kızıldeniz'deki gemi taşımacılığının sekteye uğratıldığı ve bunun ciddi bir istikrar kaybı anlamına geldiği aktarıldı.
- Beyaz Saray tarafından yapılan açıklama, Başkan Joe Biden yönetiminin, saldırıların devam etmesi halinde Hûsîlere doğrudan saldırı yapmayı değerlendirdiği yönündeki birkaç haberin ardından geldi.
"Saldırılar derhal son bulsun"
Hûsîlerin saldırılarının "kolektif bir karşılık" gerektirdiği vurgulanan açıklamada, "Bu yasa dışı saldırıların derhal son bulması ve hukuksuzca alıkonulan gemilerin serbest bırakılması için çağrıda bulunuyoruz." denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İnsan hayatını, küresel ekonomiyi ve serbest ticaret akışını tehdit etmeye devam etmesi halinde bu saldırıların sorumluluğu Hûsîlerin omuzlarında olacaktır."
Ayrıyeten ABD, BM'yi acil harekete geçmeye çağırdı
ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni Hûsîlere karşı acil harekete geçmeye çağırarak İran'ı Hûsîlere destek verme hususunda seçim yapması gerektiği konusunda uyardı.
ABD'nin BM'deki Reform ve Yönetimden Sorumlu Temsilcisi Büyükelçi Christopher Lu, dün Konsey toplantısında İran yanlısı Hûsîlerin Kızıldeniz'deki gemilere saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Lu, Hûsîlerin 19 Kasım 2023'ten bu yana 20'den fazla saldırı düzenlediğini ve 31 Aralık'ta kargo gemisine binmeye çalıştıktan sonra ABD güçleriyle çıkan çatışmada 10 üyesini kaybetmesine rağmen 3 Ocak'ta başka bir konteyner gemisini hedef aldıklarını söyledi.
İran'ın BM yaptırımlarını ihlal ederek insansız hava araçları, karadan atılan seyir füzeleri ve balistik füzeler dahil gelişmiş silah sistemleri ve para desteği nedeniyle Hûsîlerin saldırılarını sürdürebildiğinin altını çizen Lu, "İran'ın, Kızıldeniz'deki ticaret gemilerine yönelik operasyonların planlanmasına ciddi katkı sunduğunu da biliyoruz." dedi.
ABD'nin, İran'la çatışma arayışında olmadığını söyleyen Lu ancak Tahran'ın mevcut pozisyonunu sürdürme veya Hûsîlerin saldırılarına desteğini çekme gibi iki seçeneğinin bulunduğunu söyledi.
Kızıldeniz'de neler oluyor?
Son dönemde Kızıldeniz’de Hûsîlerin ticarî gemilere yönelik artan saldırıların ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık'ta Yemen’deki Hûsî güçlerinin Kızıldeniz’deki ticarî gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.
- Hûsîlerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticarî gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizinin" başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.