İspanya’nın Akdeniz’deki incisi Mallorca Adası’nda yer alan Soller kasabası da bu değişim rüzgarına katılanlardan. Turistik bir trenle Palma’dan günübirlik gelen turistler için oldukça cazip olan bu kasaba, dar taş sokakları, portakal ağaçları ve tapas barlarıyla klasik bir “rüya tatili” vaadi sunuyor. Ancak bu huzur görüntüsünün arkasında başka bir tablo var: Trafik karmaşası, park sorunları ve yerel yaşamın sekteye uğraması.

Soller Belediyesi, bu duruma çözüm üretmek için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi: Artık kasabanın merkezindeki 12 sokak yalnızca kayıtlı, yani bölge sakinlerine ait araçlara açık olacak. Kiralık arabalar ve günübirlik ziyaretçilerin araçları bu bölgelere giriş yapamayacak. Belediye, bu uygulamayla ziyaretçilerin araçlarını kasaba dışına bırakmalarını ve yürüyerek ya da toplu taşıma ile merkeze gelmelerini hedefliyor.

Peki bu çözüm yeterli olacak mı?

Kimi yerel halk bu karardan umutlu. Ancak bazıları uygulamanın detaylarında belirsizlik olduğunu düşünüyor. Kimlerin araçlarını kaydettirebileceği hâlâ net değil. Ayrıca kasaba merkezine uzak yaşayan yerel halk için de bu karar günlük yaşamı zorlaştırabilir.

Yine de bu karar, Avrupa’daki turistik bölgelerde daha dengeli bir yaşam modeli kurma çabalarının bir parçası. Belki de tatil anlayışımızı da yeniden gözden geçirmemizin zamanı gelmiştir: Gittiğimiz yerin sadece güzelliğini değil, yaşayanlarını da gözeten bir anlayışla…