Bir fikrin kıvılcımı bazen küçük bir şehirde yanar...devamı

Bir zamanlar teknede, şimdi dürümde... Ama hâlâ İstanbul’un ta kendisi. Sıcak somun ekmeğin içine gizlenmiş çıtır uskumru, yanına birkaç dilim soğan, bir tutam nostalji ve limonun keskin ferahlığı... Balık ekmek, İstanbul’un en sade ama belki de en simgesel lezzetlerinden biri. Bir yiyecekten fazlası; bu şehrin ritmini, kokusunu ve hafızasını taşıyan bir ritüel.İstanbul'da "ne yesek?" sorusunun cevabı, bazen bir balıkçı teknesinin güvertesinde, bazen bir dürümcünün önündeki kuyruğun içinde saklıdır. Ve bu cevap, aslında yıllardır aynı: balık ekmek. Ama yanıt değişmese de, biçimi değişiyor...devamı

Baharı tarif et deseniz, “uçuşan elbiseler, güneşli pazarlar ve rengârenk çiçekler” derim. Bu çiçekler bazen bir şehri tanımlayan, sokakları dönüştüren, hatta Instagram'ı renklere boğan birer sahneye dönüşüyor. Avrupa’da tam da bu sebeple her yıl binlerce kişinin rotasını değiştiren bir şey var: Çiçek festivalleri...devamı

Bazı lezzetler vardır ki, sınır tanımaz. Hangi kıtada, hangi iklimde olursanız olun, bir tabak dolusu çıtır patates kızartması herkesi aynı anda çocuk gibi mutlu etmeyi başarır. Ama işin içine tarih, iddia ve lezzet savaşları girince, masum bir patatesin bile politikası olur...devamı

Ekmek, Anadolu’nun en çok sevilen, en çok tüketilen ve belki de en çok anlam yüklenen yiyeceği. Her evde, her sofrada kendine bir yer bulur; kimi zaman sıcak sıcak bölüşülür, kimi zaman uzun yolculuklara eşlik eder. Ama her haliyle birleştiricidir. Yufkadan keteye, bazlamadan Vakfıkebir ekmeğine kadar her biri hem ait olduğu coğrafyanın hem de kültürün bir parçası. Bugün Anadolu’nun sokaklarında, tandırlarında ve saclarında pişen bu eşsiz ekmeklerin izini sürüyorum. Çünkü bazen bir sofrayı anlatmanın en güzel yolu, oradaki ekmeği tanımaktır...devamı

Hava soğuk, kış uzun, gökyüzü çoğu zaman gri. Ama bu ülke dünyanın en mutlu insanlarını barındırıyor. Neden mi? Çünkü İzlanda’da mutluluk, güneşten değil, başka bir yerden doğuyor...devamı

İstanbul’un her sokağı bambaşka lezzetlere ev sahipliği yapıyor. Tarihi sokaklarda gezerken döndüğünüz her köşede yeni bir lezzetle karşılaşmak mümkün. Kapalı Çarşı’da da durum İstanbul’un tüm sokaklarından farksız...devamı

Bir zamanlar sadece açık büfe ve şezlongla özdeşleşen her şey dahil tatil köyleri, artık bambaşka bir hikayeye dönüşüyor. Pandemi sonrası dönemin ruhu, bavulunu sadece dinlenmek için değil, gerçekten “yaşamak” için hazırlayan yolculara ilham veriyor. Ve tatil köyleri de bu dönüşümün tam ortasında...devamı

Her ülkenin bir hafızası vardır; bu hafızayı saklayanlar bazen arşivler, bazen romanlar, bazen de karelere sığdırılmış imgeler olur. Ve bazen, bir ülkenin görsel hafızasını anlamanın yolu bir sergiden geçer...devamı

Bu 23 Nisan’da çocuklar için klasik müzikle harmanlanmış sihirli bir yolculuk var! Mozart’ın ölümsüz eseri Sihirli Flüt’ten esinlenen ve çocuklar için özel olarak sahneye uyarlanan Papagenolar Çocuk Operası, Zorlu PSM’de minik izleyicilerini bekliyor...devamı