Olimpiyatlar, ırkçılığın gölgesi altında gerçekleştirilecek
Olimpiyatlar, dünyanın en eski ve en kapsamlı spor organizasyonlarıdır. 2024'te Paris'te düzenlenecek organizasyon için Fransız hükümeti sansasyonel bir karar imza attı.
Fransız sporcular, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda başörtüsü takamayacak. Fransa hükümetinin aldığı bu çağ dışı karar, spor dünyası tarafından büyük tepkiyle karşılandı.
Fransa'nın bu İslamofobik tutumu yeni değil. Fransa Futbol Federasyonu, 2016'dan beri kadın futbolcuların başörtüsü takmasına izin vermiyor.
Hükümet, söz konusu kararların 'laiklik' adı altında alındığını savunuyor. Ancak nüfusunun %10'u Müslüman olan Fransa'da böyle bir karar almak apaçık 'İslam düşmanlığı' olarak yorumlanıyor.
Birleşmiş Milletler, “Hiç kimse, bir kadına ne giymesi ya da giymemesi konusunda dayatma yapamaz” açıklamasıyla Fransızların kararına tepki gösterdi.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi ise bu konuda topu uluslararası federasyonlara atarak sessiz kalmakla suçlandı. Komite, müsabakalardaki kararın federasyonların yönetmeliğine bağlı olduğunu ama olimpiyat köyünde başörtüsü yasağının olmadığını açıkladı.
Nerede eşitlik? Nerede adalet? Nerede fair-play?
Yüzlerce ülkeden binlerce sporcunun katılacağı bir organizasyonda resmen İslam düşmanlığı yapmak, spora ihanettir.
Organizasyonlarda her takım ve sporcu eşit şartlarda mücadele etmelidir. Başörtüsü yasağı, sporun eşitliğine, adaletine ve fair-play ruhuna zarar verecektir. Üstelik organizasyonda bu konuyla ilgili protestolar olabilir ve bu Fransa üzerinde kötü bir imaj oluşturur. Fransızların bu kararını kınıyorum ve bir an önce bu yanlıştan dönmelerini umuyorum.