Irkçılık aslında İslam düşmanlığı mı?
Eğer sarışın ve yeşil gözlüyseniz mülteci olabilirsiniz. Bir de Müslüman değilseniz, mülteci olmakla kalmaz baş üstünde taşınırsınız.
Romanya polisi, Ukraynalı çocuklar mutlu olsun diye sığınmacıların güzergahındaki köprüyü süslemiş ve ellerinde oyuncaklarla karşılamıştı.
Ancak 2015'te aynı bölgenin 300 kilometre batısında Macar bir gazeteci kucağında kızını taşıyan Suriyeli bir mülteciye çelme takmış, üstüne mülteci bir kız çocuğunu tekmelemişti.
Çünkü onlar sarışın ve yeşil gözlü değildi.
Avrupa'ya has sandığımız bu ırkçı tavırları ülkemize taşıma gayretinde olanlar var.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, duraklara Rusça ilan asmaya başladı.
Bu ilanlar Arapça olsaydı birileri ortalığı ayağa kaldırır ve bu olay üzerinden Müslümanlara kinini kusardı.
Mecliste "Ben Arap mıyım" diye bağıran Cemal Enginyurt'un "Ben Rus muyum" dediğini duyan var mı?
Ülkemizin çeşitli yerlerinde İngilizce ya da farklı dillerde tabelalar varken Arapça tabela hazımsızlığının olması mülteci karşıtlığıyla açıklanamaz.
Bunun en iyi örneklerinden biri dün yaşandı.
Suriyeli bir genç Diyarbakır'da bir yıldır bakımı yapılmayan şadırvanı 6 saatlik bir çalışmayla temizleyip onardı.
Bu durumu bile ağır hakaretler ederek gündeme getirenler, Ukraynalı mültecilerin çöpleri toplamasını överek paylaşmıştı.
İslam'a ve Müslümanlara kinini kusmak isteyen birileri, mülteci düşmanlığını körüklüyor.
Amaç iç savaş çıkarmak. Bunun en iyi yolu da ters psikoloji ile "Mülteciler iç savaş çıkaracak" diyerek propaganda yapmak.
Bu söylemi en çok kim kullanıyorsa bilin ki iç savaş çıkarma planlarını yöneten istihbarat servislerinin maşasıdır.