Fetihler kılıçtan önce kalple yapılır
Sultan Mehmed’i ve öncekileri fethe sevk eden şey, “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur” Hadis-i Şerifiydi
Sultan Mehmed Han, zihin ve gönüllerde başlamayan fethin mümkün olmayacağının farkındaydı
Öyle bir fetih ruhuna sahiptiler ki önce bu fethe inanmayanlar ordudan atıldı hatta fethe karşı çıkan sadrazam bertaraf edildi
Fethin gerçekleşmesinin ardından Fatih Sultan Mehmed, Bizans’ın tahrip ettiği İstanbul’un tek başına maddî imarı ile yetinmeyip manen de imar ettirdi
Bugün de sürdürülmesi gereken yegâne şey, o manevî ruhu diriltmek. Aksi durumda İstanbul madden zenginleşse bile manen fakirleşerek ruhunu kaybeder
O zaman Bizans artıkları çıkıp ‘zulüm 1453’de başladı’ diye yazar ki, bunun yazılması bile ortak kusurun göstergesidir
Sadece fethi anmakla kalmayıp kalpleri ve zihinleri de diriltmenin yollarını aramalı...