Cevap net: Los Angeles.

Yapılan araştırmalar, TikTok’ta “dijital göçebe şehirleri” aramalarının %3000 arttığını gösteriyor. Yani artık bu hayatı isteyen çok. Ve bu talebe cevap veren bir sıralama da var. Geniş bant internet hızı, aylık ulaşım maliyetleri, şehirdeki etkinlik sayısı ve hatta hava durumu gibi faktörler değerlendirilerek oluşturulmuş bir liste bu. Los Angeles; 269 Mbps internet hızı, 280 etkinlik ve oldukça elverişli iklimiyle 100 tam puan alarak listenin zirvesine yerleşmiş.

İkinci sırada düşük ulaşım maliyetiyle göz kırpan Barselona, üçüncüde ise Latin Amerika’dan bir sürpriz: Montevideo. Ardından Madrid ve Ho Chi Minh geliyor.

Listeye biraz daha göz gezdirdiğinizde Tokyo, New York gibi klasik favorilerin yanında Amman ve Santiago gibi yükselen destinasyonlar da dikkat çekiyor.

Bu şehirler sadece iyi kahve sunmakla kalmıyor, aynı zamanda özgürce çalışmak, ilham almak ve bir “hayatı yaşamak” için uygun zemin sunuyor. Dijital göçebelik artık bir Instagram trendinden fazlası; yeni dünyanın iş ve yaşam biçimi.

Ama elbette sadece hava durumu ya da internet hızıyla bitmiyor bu iş. Bir şehre gitmek, o şehrin ritmini dinlemek, sokaklarında kaybolmak, yerel insanlarla tanışmak ve “evim burası” diyebilmek asıl mesele.

Çünkü dijital göçebelik aslında tek bir soruya verilen cevaptır: Bugün nerede yaşamak istersin?