Bir kutu hava satın alır mısınız?

Bir kutu hava satın alır mısınız?
Bir kutu hava satın alır mısınız?

Turistik bir yerden aldığınız en sıradışı hediyelik eşya neydi? Kartpostallar, mıknatıslar, belki bir kupa... Ama ya bir kutu hava? Evet, doğru okudunuz: yerel hava.

İtalya'nın popüler turistik destinasyonu Como Gölü'nde, yerel bir turizm ajansı tarafından üretilen "göl havası" kavanozları satılmaya başladı. İçeriği mi? %21 oksijen, %0,93 argon, %0,04 karbondioksit ve bir miktar azot ile neon. Fiyatıysa yaklaşık 10 euro. Bu kavanozlar, boşaldıktan sonra kalemlik ya da vazo olarak kullanılabiliyor. İlginç bir fikir, değil mi? Ancak bu, havanın ticari olarak satıldığı ilk örnek değil. İsviçre Alpleri’nden Isle of Mann’e kadar dünyanın birçok yerinde bu "ciddi" ama aynı zamanda absürt pazarlama ürünü bulunuyor.

Hiciv ve mizah

Kutu havanın tarihi aslında oldukça renkli. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Napoli'de bir girişimci, boş konserve kutularını şehrin havasıyla doldurduğunu iddia ederek “Napoli’nin Havası” adıyla Amerikalılara sattı. Gennaro Ciaravolo adlı bu şahıs, hem dönemin ekonomik koşullarını hicvetmiş hem de Neapolitan kültürünün pratik zekasını yansıtmıştı. Daha sonraları bu fikir, esprili sanat projeleriyle devam etti. Ancak günümüzde bu ürünler, ne yazık ki aynı mizahi derinliği taşımıyor.

Hediyelik mi, çöp mü?

Bugün Isle of Mann’den alınan bir kutu hava, "stres azaltıcı" olarak lanse ediliyor ve 20 euroya satılıyor. Çin'deki Altay havası "sarhoş edici" olarak tanımlanırken, İngiltere’nin Cornwall bölgesindeki bir kavanoz hava, komşu Devon’dan çekildiği ortaya çıkınca ciddi bir tartışma yarattı. Tokyo’da üretilen bir başka kutu hava ise Shibuya ve Tsukiji Balık Pazarı gibi yerlerin "aromasını" içerdiğini iddia ediyor.

Ancak bu tür ürünlerin çevresel etkileri dikkat çekiyor. Boş kutuların ve ambalajların yaratacağı plastik ve metal atık, zaten hızla artan turistik çöp sorununa katkı sağlıyor. Ayrıca, bu ürünlerin çoğu sembolik bir değer taşımaktan öteye gidemiyor.

Hava satmanın daha düşündürücü yönü

Ancak işin bir de anlamlı bir boyutu var. İngiltere merkezli Aethaer, ülkenin doğal güzelliklerinden elde ettiği havayı kutulara koyarak hava kirliliği farkındalığı yaratmayı hedefliyor. Elde edilen gelir, uygun fiyatlı solunum maskeleri geliştirmek için kullanılıyor. Kanada ve İsviçre gibi ülkelerde ise "temiz hava" ürünleri, yüksek kirlilik oranlarına sahip Çin ve Hindistan’daki insanlar için satılıyor. Örneğin, Kanadalı Vitality şirketi, Rocky Dağları’ndan topladığı havayı sprey maskelerle sunuyor. Ancak uzmanlar, bu tür ürünlerin sağlık açısından gerçek bir fayda sağlamadığını söylüyor.

Ne olursa olsun, bir kutu hava almak yerine, gerçekten temiz hava soluyabileceğiniz bir yere gitmek her zaman daha iyi bir seçenek gibi görünüyor.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım