Bir dilim mutluluk: Antep’te Koçak Baklava ile ilk buluşma

Koçak Baklava, Gaziantep
Koçak Baklava, Gaziantep

Bir baklava düşün; ağzında dağılmadan önce kalbine dokunan… Antep’te tattığım bir dilim mutlulukla, geçmişe, emeğe ve gerçek ustalığa selam durdum. Koçak Baklava sadece bir tatlı değil, bir saygı duruşu.

İtiraf edeyim; daha önce baklavayı çok sevdiğimi sanırdım. Ta ki bir gün yolum Antep’e, Koçak Baklava’ya düşünceye kadar... Meğer bugüne kadar yediğim her şey bir ön gösterimmiş. Sıcacık bir şehir, baharat kokulu sokaklar, her köşe başından yükselen bir davet: “Gel, ye, tat!” Ama ben hedefimi biliyordum. Bir zamanlar sadece adıyla karşılaştığım, kulaktan kulağa efsaneleşmiş bir mekâna gidiyordum. Koçak.

Kapıdan içeri adımımı atar atmaz başka bir evrene geçiş yaptım sanki. Tüm duyularımı ele geçiren bir sadelik, bir ustalık, bir ağırbaşlılık... Vitrine dizilmiş baklavalar öyle alımlı, öyle kendinden emindi ki, "ben buradayım" diyordu. “Yılların emeğiyle, çıtır çıtır geldim.” İlk lokmamı anlatmak zor. Çünkü sadece bir tat değildi bu; bir geçmiş, bir gelenek, bir ustalık lokmasıydı. Fıstık öyle cömert ki, şeker asla baskın değil. Hamur, ne fazla ince, ne kalın.

Sadece baklava mı? Hayır. Buranın havasında sabır var. Tepsilere sinmiş maharet var. Bir zaman makinesi gibi; 1980’lerden bugüne aynı saygıyla devam eden bir tarif var. Dondurmalı soğuk baklavasından tut da klasik fıstıklısına kadar her şey 'biz işimizi biliyoruz' diyor sessizce. Çoğu insan Antep’e gidince Zeugma’ya uğrar, lahmacun yer, beyranla sabaha uyanır… Benim içinse Koçak Baklava artık bu şehirle kurduğum özel bağın adı. Hatta şöyle diyeyim; bazı tatlar sadece damağı değil, insanın karakterini de törpülüyor. Daha sakin, daha dikkatli çiğniyorsun. Saygı duyuyorsun. Ve sonra fark ediyorsun... Bu sadece bir tatlı değil. Bu bir anlatı. Bir kültür. Bir ömürlük emek.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım