Ahmet Nur Çebi'ye 3 soru
Beşiktaş, okullarda ders olarak okutulacak şekilde yönetiliyor. "Bir kulüp nasıl yönetilmez, nasıl dibe çekilir?" sorusunun cevabı, 'Spor yönetimi' bölümünde öğrencilere ders olarak verilebilir.
Beşiktaş için bugün dünden kötü, yarın; bugünden de kötü. Her geçen gün durum kötüye gidiyor. Beyin ölümü gerçekleşen hasta gibi fişin çekilmesini bekliyor koskoca camia.
Beşiktaş'ın sahada ne oynadığını bilen yok. Çünkü siyah beyazlıların bir teknik direktörü yok. Bizim ofiste kurduğumuz halı saha takımının ne oynadığını söyleyebilirim ama Beşiktaş'ın ne oynadığını söyleyemem.
Takımın zaten iyi bir kadro kalitesi yokken, ilk 11'de yapılan keyfi değişiklikler kaliteyi daha da aşağı çekiyor. Mevcut kadroda Mert'ten daha iyi kaleci, Rosier'den daha iyi sağ bek yok. Bu futbolcuları yedek bırakınca zaten vasat olan kadro kalitesi vasat altına düşüyor.
Beşiktaş şaşırtmıyor
Beşiktaş, hiçbir şey oynamadan ilk yarının sonunda bir gol buldu. Hiçbir şey yapmamaya devam ederek ikinci yarının başında 3 gol yedi. 10 dakikada yenen 3 gole şaşıran olduğunu düşünmüyorum. 5 dakikada da yiyebilirdi, yine şaşırmazdım. Beşiktaş'ta olumsuz olan hiçbir şey artık beni şaşırtmıyor. Emeği geçenleri tarih unutmayacaktır.
Beşiktaş düştü diye hakemler de vurmaya devam ediyor. Antalyaspor maçında Salih'e yapılan müdahaleye penaltı vermemek kötü niyettir. Başka bir açıklaması olamaz.
Ne yapıyorsun Burak Yılmaz?
Burak Yılmaz'ın Beşiktaş'a bir şey katmadığı açık. Suç tabii ki onda değil, onu oraya getirenlerde. Ama ne olursa olsun, Beşiktaş'ın başında olan kişi soyunma odasında gerçekleşen bir olayı ifşa edemez. "Kimse gelip bizim futbolcumuzun yakasına yapışamaz" diyor.
- Bailly kimin oyuncusu? Sırf yerli futbolcu diye niye adam kayırıyorsun? Ne ara teknik direktör oldun da Beşiktaş Başkanı'na takımda kalmak için şart koşuyorsun? Bu camia sana lütfedip görev vermiş, sen 'İsteklerim gerçekleşmezse giderim" diyorsun. Pardon Burakdiola!
Burak Yılmaz, maç sonu yaptığı açıklamalarla gösterdi ki, kendince 'adamlık' yapmış ama teknik adamlık yapamamış.
Çebi'ye 3 soru
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, birer saat arayla basın toplantısı düzenledi. Ben Sayın Çebi'nin toplantısına gittim. Basın toplantılarının amacı, açıklama yapıp gazetecilerin sorularına cevap vermektir. Basın toplantısında soru almamak, oraya gelen gazetecilere saygısızlıktır.
Önce Mehmet Büyükekşi, daha sonra da Ahmet Nur Çebi soru almayacağını açıkladı. Çebi toplantının başında soru almayacağını söyler söylemez salonu terk ettim. Ben sizi ekran başından da izlerim. Oraya geliyorsam benim işim soru sormaktır. Kimsenin insanların vaktini çalmaya hakkı yok. Yazılı açıklama yapın geçin o zaman.
Sorabilseydim, başkana 3 sorum olacaktı:
- - Bugüne kadar özeleştiri yaptığınızı görmedik. Özeleştiri yapacak olsanız başkanlığınız sürecinde en büyük hatanız ve pişmanlığınız nedir?
- - Söz konusu Beşiktaş olduğunda hep cimri olmakla övündünüz ama bu sezon sadece bonservise 15 milyon € ödediniz. Birkaç hafta önce de "En iyi takım biziz, en iyi oynayan biziz, yüzde 99 şampiyonuz." dediniz. Cimriliğinizin aksine, bu sezon hem harcarken hem de takımı överken bonkör davrandığınızı düşünüyor musunuz?
- - Önder Karaveli bir teknik direktör değildi ama Beşiktaş’ın başına getirdiniz. Bunun bir hata olduğu ortaya çıktı ki görevi bırakmak zorunda kaldı. Şimdi de teknik direktör olmayan Burak Yılmaz’ı takımın başına getirdiniz. Daha önce deneyip olumlu sonuç alamadığınız şeyi neden bir kez daha yaptınız? Beşiktaş’a teknik direktör olmak bu kadar kolay mı?