Türkiye destekli Libya ordusu Vatiyye Üssü'nü ele geçirdi: Ele geçirilen silahlar ne olacak?

Libya'nın başkenti Trablus'un 140 kilometre güneybatısında, 50 kilometrekarelik alana kurulu Vatiyye, savaş uçaklarına uygun pistleri, hangarları, akaryakıt tankerleri, araç depoları ve dışarıdan destek almadan yaklaşık 10 bin askeri konuşlandırabilen kapasitesiyle stratejik önem arz ediyor.

Dün sabah Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Vatiyye Hava Üssü'nü gayrimeşru silahlı güçlerin darbeci lideri Halife Hafter'den geri aldı.

Hafter, Nisan 2019'da başkent Trablus'a yönelik saldırı emri vermesinin ardından, savaş uçaklarıyla başkentin çevresini vurmak için Vatiyye Üssü'nü yoğun biçimde kullanmıştı.

GZT'nin ulaştığı Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Vatiyye Askeri Üssü'nde dün gerçekleştirilen ve bir takım meskun mahallelerde kendini gösteren başarının Libya'daki iç savaşta önemli bir kırılmaya sembol olabilecek karşılığı olduğunu söyledi.

Vatiyye Askeri Üssü'nün ele geçirilmesi ne anlama geliyor?

• Vatiyye Askeri Üssü'nün ele geçirilmesinin Libya'daki iç savaşın bittiği anlamına gelmeyeceğini belirten Ağar, şu ana kadar hep ileriye doğru adım atan ve yakın zamanda duraklama ve geriye gitme eğilimleri üreten Hafter'in kaybetmiş olduğu en önemli stratejik alanlardan biri olması nedeniyle kazanılan başarının son derece kritik olduğuna işaret etti.

Bundan sonra ne olacak?

Ağar, "Süreçte bir mücadeleye karşılık gelmekle beraber stratejisi açısında çok önemli bir bölgeyi kaybetmiş olması, Hafter'in son derece ağır bir yenilgi aldığını gösterir" dedi. Diğer taraf olan ve Türkiye'nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) açısından ise bunun son derece önemli bir zafer olduğunu söyleyerek savaşın sonunu belirleyecek bir aktör olmadığını dile getirdi.

Hafterin kullandığı diğer alan ve üslerin de kontrol altına alınmasıyla birlikte ancak kalıcı bir zafere dönüşebilir.

Hafter milisleri silahları neden kaçırmadı?

"Çok önemli araç gereçlerin ele geçirildiğini görüyoruz. Ancak bunların hasar aldığı için oraya bırakmak zorunda oldukları ya da yanlarında taşıyamadıkları silah, teçhizat ve mühimmatlar olduğu görülüyor" şeklinde konuşan Ağar sözlerini şöyle sürdürdü:

• "Buradan şunu anlıyoruz üssün ele geçirilmesiyle birlikte esir alınan veya imha edilen kişilerin olmayışı Hafter'in kaybedeceğini anlamasıyla birlikte adamlarını kaptırmamak için kaçtığı görünüyor. Hafter'in bir kuvvet kaptırması söz konusu değil. Adamları geri kaçmış ve yanlarında götüremedikleri de orada kalmış. Orada kalan malzemeler de 'ele geçirilen malzemeler' envanterine girdi. Bu küçültülecek bir durum değildir. Mücadele alanlarında bu tür başarı fotoğrafları vardır Hafter kaybetmiştir, kaybederken de eline geçen fırsatı kullanmıştır"

Ele geçirilen malzemeler ne olacak?

Malzemelerin her şeyden önce propaganda yönüyle önemli olduğunu kaydeden Ağar, "Morallerin yükselmesi anlamında yine etkisi var ki bunları görmeye başladık. Bu önemli. Benzer şeyler diğer taraftan da yapılmıştı, mücadelenin kime kaymakta olduğuna dair çok önemli bir göstergedir. Hafter ekseninde yer alan toplumsal katmanlar ve aşiretleri Ulusal Mutabakat Hükümeti lehine etkiler. Kim kazanmaya daha yakınsa eksen kayışları söz konusu olurken diğer tarafta moral bozukluğu ve huzursuzluk olur" diye yorumladı.

Bu anlamda hem üssün ele geçirilmesi hem silahların gösterilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Ağar, silahlar ne kadar kullanılışlı olacağının yaşadıkları tahribatla ilgili olduğunu aktardı.

Ele geçirilen silahlar neden önemli?

Ele geçirilen bir bölgede ele geçirilen silahların önemine de değinen Ağar sözlerini şöyle tamamladı:

"Ele geçirilen silahlar kullanılmaya müsaitse hem psikolojik etki üretir hem de mücadele etkisi üretir. Diğer taraftan hasar görmüş araçlar vardır onlar için yedek parça olarak kullanılabilir. Fakat gördüğüm kadarıyla mühimmat hariç bazı silah sistemlerinde hasarlar mevcut".