İskoçya'nın bağımsızlığı için yeni referandum mu geliyor?
● Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından İngiltere’den sonra en fazla nüfusa sahip Birleşik Krallık ülkesi İskoçya'da Başbakan Nicola Sturgeon, tekrar bağımsızlık çağrısı yaparak 2020 yılını işaret etti.
● İrlanda’nın başkenti Dublin’e yaptığı ziyaret sırasında İrlanda Başbakanı Leo Varakdar ile görüşmesinin ardından konuşan İskoçya Başbakanı Sturgeon, “İskoçya da İrlanda gibi bağımsız bir ülke olacak” ifadelerini kullandı.
● İskoçya’da bağımsızlık karşıtı Muhafazakar Parti üyesi Maurice Golden ise Başbakan Sturgeon'u eleştirerek, AP seçim sonuçları açıklandığı anda Sturgeon'un ayrılığı gündeme getirdiğini belirtti. Golden, İskoçya başbakanının tutumunu “ikiyüzlülük” olarak niteledi.
● 300 yılı aşkındır İngiltere'nin parçası olan İskoçya, 2014 referandumunda bağımsızlığı yüzde 45'e karşılık yüzde 55'le reddetmişti.
İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon'nun İskoç Ulusal Partisi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 37,7 oy alarak büyük bir başarı elde etti.
İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon, AP seçimlerinin ardından bağımsızlık referadumu çağrısı yaptı.
İrlanda’nın başkenti Dublin’e yaptığı ziyaret sırasında İrlanda Başbakanı Leo Varakdar ile bir araya gelmesinin ardından konuşan Başbakan Sturgeon, “İskoçya da İrlanda gibi bağımsız bir ülke olacak” ifadelerini kullandı. Sturgeon bağımsızlık referandumu için 2020 yılını işaret etti.
Başbakan Sturgeon'a muhalefetten nasıl tepki geldi?
İskoçya’da bağımsızlık karşıtı Muhafazakar Parti üyesi Maurice Golden ise Başbakan Sturgeon'u eleştirerek, “Partisi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bağımsızlık referandumuyla hiçbir ilgisi olmadığını söyleyerek seçime girdi. Ancak sonuçlar açıklandığı anda Sturgeon bunu ayrılık için kullanmaya başladı” dedi ve başbakanın tutumunu “ikiyüzlülük” olarak niteledi.
İskoçya Başbakanı İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasına karşı çıkıyor
2016'da yapılan Brexit referandumunda Birleşik Kralık'ta genel olarak "evet" oyu çıksa da İskoçya halkı yüzde 32'ye karşı yüzde 62 oy oranıyla AB'de kalınmasından yana oy kullanmıştı.
2 yıldır süren ve son aylarda kördüğüme dönen Brexit sürecinde İngiltere ve İskoçya sık sık karşı karşıya geliyor. Zira İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon Brexit referandumu sonrası yaptığı açıklamalarda İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda mayıs 2021'de İskoçya'da yapılacak seçimler öncesi yeni bir bağımsızlık referandumuna gidilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Başbakan Sturgeon, geçtiğimiz ay İskoç parlamentosundaki bir konuşmasında ,mevcut parlamentonun görev süresi içerisinde "Brexit ile bağımsız bir Avrupa ülkesi olarak İskoçya'nın geleceği arasında bir tercih sunulmasına ihtiyaç olduğunu" belirtmişti.
"İngiltere'nin onayına ihtiyacımız yok"
Başbakan Sturgeon, 2019 yılına kadar bağımsızlık konusunda bir tercih yapılması için harekete geçeceklerini açıklamıştı.
İngiltere'nin onayına ihtiyaçların olmadığını belirten Sturgeon, "Westminster hükümet sistemi, (Birleşik Krallık sistemi), İskoçya'nın çıkarlarına hizmet etmiyor." diye konuşmuştu.
Öte yandan Sturgeon başka atılabilecek adımlar için de uzmanlardan oluşan bir danışma grubu oluşturulduğunu belirtmişti.
Birleşik Krallık merkezi hükümetinin İskoçya'dan sorumlu bakanı David Mundell'dan Sturgeon'un bu ifadelerine yanıt gecikmemişti. İskoçya halkının bir kuşak boyunca geçerliliğini korumak üzere 2014'te kararını verdiğini ifade eden Mundell, Sturgeon'ın bu sonuca saygı göstermek yerine anayasal değişiklik için direttiğini, "sürekli kargaşa ve bölünmeyi teşvik etmek yerine İskoç halkının görüşlerini dinlemesi, ekonominin ve okulların iyileştirilmesine çalışması gerektiğini" söylemişti.
AP seçimleri sonrası İskoçya Başbakanı Sturgeon'dan yeni açıklama
Partisinin Pazar günü tamamlanan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde yüzde 37,7 oy almasının ardından Twitter hesabından açıklama yapan İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon, AP seçimlerinde tarihi zafer kazanıldığını savunarak İskoçların Brexit'i tekrar reddettiğini belirtmişti.
Formal declaration to come, but clear now that @theSNP has won the Euro election emphatically - we are on course to take 3 out of 6 seats. A historic victory. And Scotland has rejected Brexit again. 🏴🇪🇺🏴
— Nicola Sturgeon (@NicolaSturgeon) 26 Mayıs 2019
İskoçya Başbakanı Sturgeon'un partisi ne durumda?
İskoç Ulusal Partisi (SNP) 2017 yılında yapılan son seçimlerde İngiltere parlamentosunda İskoçya için ayrılan 56 sandalyenin 31'ini kazanmayı başarmıştı. İskoçya'da bir sonraki genel seçimler mayıs 2021'de yapılacak.
İngiliz basınında 'İskoçya'nın bağımsızlığı' nasıl yer buluyor?
2014'de gerçekleşen İskoçya'nın bağımsızlığı referandumunda İskoçya halkının yüzde 55'i bağımsızlığa karşı oy kullanmıştı. İngiliz basınında yer alan analizlerde İskoçya halkının reddettiği Brexit, İskoçya'nın bağımsızlık koşullarını değiştirmiş olabilir.
The Guardian yaptığı analizde, siyasi yelpazenin parçalanmış olmasının Avrupa çapında ayrılıkçı hareketlerin nüfuzunu arttırdığını ileri sürüyor:
- “İskoçya er ya da geç bir tür bağımsızlığa kavuşacaktır -bunun nedeni, aşırı merkezileşmiş Avrupa'da trendin bölgeselleşme ve bölünmeye meyletmesi olabilir.
- Tüm üye ülkelerde, Almanya, İtalya, Fransa, Britanya ve şimdi de İspanya'da, savaş sonrası dönemi belirleyen büyük siyasi aileler [partiler] parçalanmaya başlıyor. ...
- Bunun yerine, azınlıklar arasındaki bağlılık duygusu, genellikle de siyasi yelpazenin aşırı uçlarında olmak üzere tekrar büyüyor. Bu gelişme koalisyonlar içindeki birlik ve disipline zarar veriyor; bu yüzdendir ki, Kuzey İrlanda ve Katalonya örneklerinde de görüldüğü üzere üye ülkelerde, başına buyruk bölgeleri daha etkin ve önemli kılacak koalisyonların önü açılıyor.”
İskoçya'nın Büyük Britanya'dan uzaklaşmak için son derece geçerli sebepleri olduğu yazan Financial Times'ta yayımlanan analizde:
“İskoçya İngiltere'nin bir parçası olmayı sürdürürse, kısa sürede Avrupa'yla bağlarını koparacaktır. Avrupa'yla ilişkilerini güçlü şekilde sürdürmek istiyorsa, Birleşik Krallığı terk etmesi gerekir. AB'ye kuşkucu yaklaşan İngiliz İşçi Partililerin isteği üzerine, İskoçlara, kimliklerinden birinden vazgeçmeleri gerektiği söylendi.
Artık hem İskoç, hem Britanyalı hem de Avrupalı olamazlar. 2014 yılında bağımsızlığa karşı oy kullananların, şimdi fikir değiştirmesi hem psikolojik olarak hem de pratik açıdan mümkün. ... İskoçların, siyasi olarak hem içlerine kapanıp hem de sağa kayan bu partnere mecbur kalmaları riski var.” ifadeleri kullanıldı.
2014 İskoçya bağımsızlık referandumunda ne olmuştu?
2014'te gerçekleşen 'bağımsızlık' referandumunda İskoçlar 307 yıllık birliği devam ettirme kararı almıştı.
Referandum sonuçlarına göre İskoçların yüzde 55,3 Birleşik Krallık'tan ayrılmaya ‘hayır’ dedi. İskoçya'nın bağımsız olmasını isteyenlerin oranı yüzde 44.7’de kalmıştı.
Referanduma katılım yüksek olurken ve kayıtlı İskoç seçmenlerin yüzde 84'ü, yani 3 milyon 619 bin 915'i sandık başına gitmişti.
- 32 bölgenin 4'ündeki seçmenlerin çoğunluğu bağımsızlıktan yana oy kullandı. Başkent Edinburgh'dan "hayır" oyu çıkarken, ülkenin en büyük şehri Glasgow'daki seçmenlerin çoğunluğu ayrılıkçılara destek vermişti. Bağımsızlığın çoğunlukta çıktığı diğer üç bölge ise Dundee, West Dunbartonshire ve North Lanarkshire olmuştu.
Dönemin İskoçya bölgesel hükümetinin başbakanı Alex Salmond, İskoçya'nın bağımsızlığına yönelik yapılan referandumdan çıkan "bağımsızlığa hayır" kararını kabul ettiğini söyleyerek, "Tüm İskoçya'yı halkın demokratik kararını kabul etmeye çağırıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Aynı zamanda bağımsızlık kampanyasının başını çeken ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) liderini yapan Salmond, referandum sonucunun belli olmasının ardından başkent Edinburgh'da yaptığı konuşmada, İskoçya'nın bağımsızlığı için oy veren İskoç vatandaşlarına teşekkür etmişti.
Referandumun, üzerinde anlaşılan ve onaylanan bir süreç olduğunu dile getiren Salmond, "Oylamaya yüzde 86'lık katılım, demokratik dünyadaki herhangi bir seçime veya referanduma yönelik en yüksek katılımlardan birisi oldu. Tek bir ulus olarak ilerlemeliyiz" diye konuşmuştu.
Dönemin İngiltere Başbakanı David Cameron da referandumun ardından yaptığı açıklamada İskoçya Özerk Parlamentosu'na daha fazla yetki verileceğine dair sözlerin tutulacağını, konuya ilişkin yasa tasarısının ise Ocak ayında hazır olacağını söylemişti.
İskoçya'nın yeniden bir referandum talep etme olasılığına ilişkin olarak ise Cameron, "Herhangi bir anlaşmazlık olmayacak. Yeniden yapılmayacak. İskoçya'nın ortaya koyduğu iradeyi gördük" değerlendirmesini yapmıştı.
İngiltere hükümeti "Hayır" çıkarsa fazla yetki sözü vermişti
İngiliz hükümeti, referandumdan "hayır" sonucu çıkarsa İskoç Özerk Parlamentosu'nun yetkilerinin artırılacağı vaadinde bulunmuştu. 1999 yılında kurulan İskoç Özerk Parlamentosu, eğitimden, sağlığa, tarımdan sanata kadar birçok alanda kendi politikalarını uygulayabiliyor; ancak İngiliz Parlamentosu'nun İskoç milletvekilleri üzerinde, dış politika, savunma, göç, kamu yardımları, enerji gibi alanlarda söz hakkı bulunuyor. İngiliz Parlamentosu ayrıca İskoçya'da uygulanan vergi oranlarına da karar veriyor.
Tarihte İngiltere- İskoçya ilişkisi
Britanya adasında yaşayan iki halk İngilizler ve İskoçlar, tarih boyunca birçok kez karşı karşıya geldiler. Tarihler 11 Eylül 1297’i gösterirken İskoçların en büyük ulusal kahramanlarından William Wallace ve Murray kuvvetleri sayıca çok üstün olan İngilizlere karşı ezici bir zafer kazandı.
İki halk arasından adanın tamamına hakim olmak isteyen İngilizlerle bağımsızlık mücadelesi veren İskoçlar arasındaki mücadele çok sayıda savaşa neden oldu. Bu kanlı mücadele ise 1707 yılında iki tarafın ‘Birlik Antlaşması’ imzalamasıyla sona erdi ve iki halk birleşti.
İskoçlar 1978 yılında da bir referandum süreci yaşadı ve %51'lik bir oy üstünlüğüyle bağımsızlığı seçti; ancak referandum sadece İskoçya için değil Galler için de yapılmıştı. Nitekim Galler halkı %79'luk bir oranda İngiltere'den kopmak istemediği için İskoçların bağımsızlığı da gerçekleşmedi.