Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılımın artmasına ne sebep oldu?
● 2014 yılında katılımın yüzde 42,6 oranında gerçekleştiği Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, 2019'da sandığa gitme oranının yüzde 51'e yükselmesi dikkati çekti.
● 23-26 Mayıs günleri gerçekleşen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılım 40 yıl aranın ardından ilk kez yükseldi.
● AP seçimlerine katılımın artmasının sebepleri arasında başta 2009 Lizbon anlaşması sonrası AP'nin artan gücü olmak üzere, aşırı sağın yükselişinden duyulan kaygının ve iklim ve çevre konusunda artan duyarlılıkların etkili olduğu ifade ediliyor.
● Seçimlere katılımda ilk iki sırayı yüzde 89 ve 84 ile oy kullanmanın zorunlu olduğu Belçika ve Lüksemburg aldı. Slovakya yüzde 22,7 ile seçime katılımın en düşük olduğu ülke oldu. Seçime katılımın yüzde 30'un altında kaldığı diğer ülkeler ise Çek Cumhuriyeti, Slovenya ve Hırvatistan oldu.
Avrupa Birliği'nin yasama organı olan Avrupa Parlamentosu (AP) için 28 üye ülkede bu hafta sonu düzenlenen seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre, merkez sağ ve merkez sol partiler en büyük kayıpları yaşayan partiler oldu. Liberaller, yeşiller ve aşırı sağcılar ise sandalye sayılarını artırdı.
AP seçimlerinde sağ popülistlerin oylarını artırmalarına rağmen en güçlü grup yine muhafazakâr partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi oldu.
Sandıklara olan ilgi neden arttı?
Katılımın artmasında aşırı sağın yükselişinden duyulan kaygı, iklim ve çevre konusunda artan duyarlılıklar ve AB'yi geleceklerinin önemli bir parçası olarak gören gençlerin payının olduğu belirtiliyor.
Seçimlere olan ilginin artmasının en önemli gerekçelerinden birinin de 2009 Lizbon Antlaşması sonrası AP'nin artan gücü, yapılan kanun ve düzenlemelerdeki ağırlığı ile 550 milyon Avrupalının günlük hayatını etkileyen kararlar alabilmesinin olduğu vurgulanıyor.
50.5% of EU citizens eligible to vote took part in the European elections, the highest turnout in 20 years. pic.twitter.com/2Z6IJmAih0
— European Parliament (@Europarl_EN) 26 Mayıs 2019
2009 Lizbon anlaşmasının önemi
AB’nin işleyiş mekanizmalarında önemli değişiklikler öngören Lizbon Antlaşması, genişlemiş AB’nin işleyişine yasal bir çerçeve sunmayı hedefledi. Antlaşma’nın başlıca amaçları AB’de demokrasinin güçlendirilmesi, iç dinamiklerin kuvvetlendirilmesi, kurumsal ve yapısal sorunların çözülerek Birliğin uluslararası alanda etkin ve etkili bir aktör haline getirilmesi oldu.
Anlaşmayla birlikte AP'nin durumunda nasıl değişiklikler gerçekleşti?
Lizbon Antlaşması ile rolü sadece onay verme ile sınırlı olan AP daha etkin hale getirildi. Aynı şekilde bir kez imzalandıktan sonra, üyelik antlaşmalarının iç hukuktaki prosedürlere göre onaylanması yükümlülüğü ile sınırlı olan ulusal parlamentoların rolü de artırıldı.
Söz konusu hükümler vasıtasıyla AP ile ulusal parlamentolar arasındaki iletişim kopukluğunun önlenmesi ve AB’nin temel eleştiri noktalarından biri olan demokrasi açığı alanında iyileştirmeler sağlanması amaçlandı.
AP sayesinde Avrupa vatandaşlarının hayatını kolaylaştıran çevreyi koruyan uygulamalar neler?
Çevreyi kirleten tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması
İlk olarak 2015 yılında plastik poşet kullanımını azaltmak üzere yapılan düzenlemelerin Avrupalıların yüzde 72'sinin daha az plastik kullanmasına sebebiyet verdiği görülünce AP, Mart 2019'da ikinci büyük adımı attı ve birlik içerisinde tüm tek kullanımlık plastiklerin 2021 itibari ile yasaklayacak kanunu onayladı.
Bu sayede pipetler, gıda paketleri, kulak pamukları gibi çok sayıda tek kullanımlık plastik madde içeren ürün için firmalar farklı yöntemler geliştirmek zorunda olacak. Bu adım hızla kirlenmekte olan dereleri ve denizleri, en büyük zararı veren tek kullanımlık plastik atıklardan koruyacak. AB ülkeleri ile ticaret yapmak isteyen tüm ülkeler de bu standartları karşılamak zorunda kalacağı için dünya üzerinde önemli bir etkisinin olacağı öngörülüyor.
28 ülkenin birbirleriyle ucuz iletişimi
Haziran 2017 itibarı ile 28 Avrupa ülkesi vatandaşı diğer üye ülkelerde bulunduğu zaman içerisinde cep telefonunu kendi ülkesindeki tarife ile kullanabiliyor. İnternet verisi, arama, SMS bunların tümü sanki kişi ülkesinden çıkmamış gibi aynı ücrete tabi oluyor. Bu durum tüm vatandaşların daha fazla iletişim içerisinde kalabilmesine, özel kişilerin ve şirketlerin masraflarında ciddi tasarruflar yapabilmesine olanak sağladı.
AP'den iklim değişikliği ile mücadelede kararı
Avrupa Parlamentosu 2016 tarihi Paris İklim Antlaşmasına onay verdi. O günden bu yana parlamenterler karbon emisyonlarının belirlenen hedeflere düşürülmesi için düzenlemeler üzerinde çalışıyor ve yenilenebilir enerji için daha fazla bütçe ayrılması konusunda üye ülkelere çağrı ve baskı yapıyor.
WiFi4EU or the entry into force of the Paris climate agreement are among @Europarl_EN's achievements strongly supported by #localgov. Here you have more https://t.co/sx02SKZsqc | #EUelections2019 #ThisTimeImVoting
— CCRE CEMR (@CCRECEMR) 21 Mayıs 2019
Yurt dışında okumak ve farklı eğitimler görmek için gençlere tanınan fırsatlar
AP'de Mart 2019'da Erasmus bütçesi üç katına çıkarılarak 2021-2027 döneminde AB ülkeleri içerisinde görülecek eğitimler noktasında çok daha fazla sayıda gence daha fazla seçenek ve ödenek oluşturuldu.
Sanal alışverişte daha fazla seçenek
Yeni düzenleme ile Aralık 2018'den bu yana sanal alışveriş sitesi kullanıcılarının bağlantı kurduğu adrese göre ayrımcılık yaparak farklı fiyatlar ve hizmet koşulları belirleyemiyor. Her sanal mağaza tüketicisine yerel tüketici ile aynı hizmeti ve satış etiketini sağlamak zorunda.
Sanal güvenlik
Sanal aktivitelerde en büyük endişe kaynağı olan kişisel verilerin kullanımına yönelik son 20 yılın en önemli adımı atıldı ve yeni bir veri koruma kanunu Mayıs 2018'de yürürlüğe girdi.
Avrupa vatandaşları, kişisel verileri ve bu verileri kimlerin nasıl kullanabileceği konusunda daha fazla hakka kavuşurken, verileri kullanmak isteyen firmalar daha fazla sorumluluk ve kötüye kullanım durumunda çok daha ciddi ve yüksek yaptırımlar ile karşılaştı.
İşçi hakları kapsamı genişletildi
Nisan 2019 itibarı ile parlamenterler dengeli bir iş ve özel hayatın sağlanabilmesi adına önemli düzenlemeleri yürürlüğe soktu. Örneğin yeni çocuk sahibi olan babalar da artık anneler gibi izin günü alabilecek ve bu süre en az 10 günden başlayacak.
Ekonomik büyümeye katkı yapan yeni ticaret anlaşmaları
Parlamento Aralık 2018'de AB-Japonya ticaret anlaşmasına onay vererek birliğin bugüne kadar yaptığı en büyük ikili ticaret anlaşmasını hayata geçirmiş oldu. Parlamento bu dönem içerisinde Kanada ve Singapur ile de ikili ticaret anlaşmaları onayladı.
Terörizm ile mücadele
AP, terörizm ve ciddi suçlar ile mücadele için 2016 yılında onayladığı bir düzenleme ile dışarıdan AB ülkelerine uçan yolcuların bilgilerinin havayollarınca güvenlik yetkililerine sağlanması zorunluluğunu getirdi.
Enerji faturalarının kabarık gelmemesi için önlem
Avrupa Parlamentosu, 2017'de her tür enerji faturasının sadeleştirilmesi ve basitleştirilmesini sağlayarak Avrupa'da yaşayanların neyi, ne kadar, kaça tükettiğini daha net görmesini, anlamasını ve istediği takdirde kolayca firma değiştirmesini sağlayan bir düzenleme getirdi. Çok sayıda hanede bu sayede önemli tasarruf sağlandı.
Avrupa Parlamentosu yapısı
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği üye ülke vatandaşlarını temsil eder, yasama ve karar alma süreçlerine katılır, Birlik kurumları üzerinde demokratik denetim mekanizması oluşturur. Parlamentonun çok merkezli bir yapısı vardır. Parlamento’nun olağan toplantıları Brüksel ve Strazburg’da yapılırken idari personel Lüksemburg’ta çalışır.
Avrupa Parlamentosu Genel Merkezi: Brüksel,BELÇİKA
Avrupa Parlamentosu Üye Sayısı: 751 (750 üye,1 başkan)
Resmi Web Sitesi: europarl.europa.eu
Avrupa Parlamentosu nasıl çalışır?
AP, doğrudan halk tarafından seçilmektedir. AB üye ülke vatandaşları her 5 yılda bir yapılan AP seçimlerinde oy kullanırlar.
Parlamentoda 1 başkan, 750 vekil, 8 siyasi grup(1 bağımsız-7 siyasi grup), 23 komite, 44 heyet bulunur.
Parlamentoda üyeler ülkelerine göre değil siyasi görüşlerine göre grup oluşturur bu sebeple vekiller ülkelerini değil partilerine oy veren vatandaşları temsil etmektedir.
AP’de üye ülkeler nüfusları oranında sandalye sayısına sahiptir. Lizbon Anlaşması AP üye sayısı için 751(750 üye + başkan) üst sınırını getirmiştir. Yine Lizbon Anlaşmasına göre bir ülkeden seçilen parlamenter sayısı 96’dan fazla 6’dan az olamaz.
- Parlamento’da görüşülecek olan konular Genel Kurul’a gelmeden önce komitelerden ilgili olanında araştırılıp, tartışılır ve hazırlanan rapor Genel Kurul’a sunulur.
Avrupa Parlamentosu'nun yetkileri nelerdir?
Parlamento’nun 3 temel yetkisi; bütçe,denetim ve yasamadır. Parlamentonun AB bütçesi ile ilgili önemli yetkileri vardır. Bütçe, Parlamento başkanı tarafından imzalandıktan sonra yürürlüğe girer. Bunun yanı sıra bütçeyi denetleme yetkisine de sahiptir.
Birliğin gelişimi ile Parlamento’nun yetkileri de zaman içerisinde artmış ve yasama sürecinde Avrupa Birliği Konseyi ile eşit statüye gelmiştir. Bu süreç, Maastricht Anlaşması’nın “Ortak Karar” yöntemini getirmesi ile başlamış sonrasında yapılan anlaşmalarla da genişlemiştir.
Ortak Karar yöntemi, Konsey ve Parlamentoyu eşit statüye getirmektedir.
Avrupa Birliği’nin yasama yöntemidir. Buna göre yasama sürecinde, Parlamento, komisyonun önerilerini inceleyip görüşlerini bildirir. Konsey’in farklı düşünmesi halinde ortak bir tutum üzerinde görüşülüp karar alınır. Üye ülkeleri bağlayacak olan hukuki düzenlemeler Avrupa Parlamentosu ve Konsey’in onayı ile mümkündür. Öte yandan Komisyon başkanını ve Avrupa Ombudsmanı’nı AP seçmektedir. Parlamento’nun Komisyon’u denetleme yetkisi de bulunmaktadır.
AP yapısı içinde komiteler
Parlamento’nun Genel Kurulu için hazırlık çalışmaları komitelerde yapılmaktadır. Üyeler çeşitli alanlarda uzmanlaşmış komitelerde yer alır. Her komitede 25 ile 73 arasında vekil bulunur.Komiteler ayda bir ya da iki kez Brüksel’de toplanır.Komisyon ve Konsey’in önerilerini değerlendirir, gerektiği zamanlarda Genel Kurul için raporlar hazırlarlar. Parlamento alt komiteler, geçici komiteler ve denetim için komiteler kurabilir.
Avrupa Parlamentosu'nda oylarını artıran grupların Türkiye'ye bakış açıları nasıl?
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin kesin olmayan sonuçlarına göre, iki ana grup olan merkez sağ ve merkez sol partiler en çok oy kaybını yaşayan gruplar oldu. Merkez sağ ve merkez sol toplamda 80'in üzerinde sandalye yitirdi, Parlamento'daki salt çoğunluklarını da kaybettiler.
En büyük iki grup oy kaybederken, Liberaller, Yeşiller ve milliyetçi, popülist aşırı sağ partilerin sandalye sayıları arttı. Bu üç grubun Türkiye'ye yönelik bakış açıları şöyle:
Liberaller
Liberaller (ALDE), Avrupa Birliği'nin temel değerlerini savunan, liberal demokrat partilerden oluşuyor. Hedeflerini "Otoriterlik ve milliyetçilik bir kez daha yükselirken, liberal demokrasi AB'nin hem içinden hem dışından saldırı altındayken, liberaller ve demokratlar hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlükler, temel haklar ve entegre Avrupa projesi için ayağa kalkacaktır" diye açıklayan ALDE, demokrasi, temel haklar ve özgürlükler, idam cezası karşıtlığı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alıyor.
Türkiye'nin son yıllarda bu temel değerlerden uzaklaştığını savunan Liberaller, müzakere sürecini de bu sebeple eleştiriyor.
"Each time we debate Turkey, more damage has been done to the rule of law, the separation of powers, the promise of Turkey's European path, & especially to the rights & freedoms of people." | @MarietjeSchaake on #HumanRights in #Turkey #EPlenary🇪🇺 pic.twitter.com/ZGSL8ZxZfr
— ALDE Group (@ALDEgroup) 7 Şubat 2018
Yeşiller
Siyasi olarak sol partilere daha yakın olan Yeşiller, insan hakları, sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adaletin korunmasını savunuyor. Irkçılık, antisemitizm, ayrımcılık, İslamofobi, yabancı düşmanlığına karşı mücadele edeceğini duyuran grup, göçmenlere vatandaşlık verilmesini talep ediyor.
Yeşiller de Türkiye ile müzakere sürecine karşı, bunun gerekçeleri de Liberallerin öne sürdüğü gerekçelere yakın denilebilir.
Popülist ve aşırı sağ partiler
Aşırı sağ görüşleriyle bilinen, göçmen karışıtı milliyetçi partilerin oluşturduğu Milletler ve Özgürlük Avrupası'nın (ENF) lideri Matteo Salvini, Nisan 2019'da bir açıklama yaparak "Türkiye Avrupa'da değil ve hiçbir zaman da olmayacak" dedi ve katılım sürecinin süresiz olarak durdurulması gerektiğini savunmuştu.
Ulusal kimliğin önemine vurgu yapan grup, "İslamcı" olmakla suçladığı Türkiye ile siyasi bir birlik kurmaya ve vizesiz seyahatle birlikte Türklerin AB içinde serbest dolaşımına izin verilmesine karşı çıkıyor.
İngiltere'de Brexit (İngiltere'nin AB'den ayrılması) yanlısı Bağımsızlık Partisi de (UKIP) bu grubun içinde.