Avustralya'nın Guantanamo'su: Don Dale Çocuk Tutukevi
Avustralya'da bir çocuk tutuk evindeki kötü muamele ve istismarın araştırılması sırasında basına sızan görüntüler, ülkede ve tüm dünyada infial yarattı.
Yerel ABC kanalının en çok izlenen televizyon programlarından Four Corner'ın Don Dale çocuk tutukevinde gün ışığı almayan koğuşlarda tutulan, gardiyanlar tarafından bağlanarak dövülen, aşağılanan ve cinsel tacize maruz kalan 14-17 yaşlarındaki erkek çocukların görüntülerini dosya haber olarak yayınlaması, Avustralya'daki çocuk tutuk evlerinin şartlarını tartışmaya açtı.
Yerli Avustralyalı “Aborjinlere" işkence
Yerli halk olan Aborjinler, Avustralya'nın Kuzey Toprakları (NT) eyaletinde nüfusun yüzde 33'ünü oluşturuyor. Bu eyaletin başkenti olan Darwin şehrindeki Don Dale Çocuk tutuk evinden basına sızan işkence görüntülerinde çocukların yerli olmaları, Aborjinlerin ötekileştirilmelerini tekrar gündeme getirdi. Yeni Güney Galler Aborjin Toprakları Konseyi Başkanı Noel Pearson "60 bin yılı aşkın bir süredir bu topraklarda yaşayıp buraya sahip çıkan Aborjinlere yönelik, toplumda var olan 'ırkçılık ve ayrımcılık' son derece üzücü" diye konuştu. Olayların hemen akabinde pek çok aktivist ve çocuk hakları savunucusu da Don Dale tutukevinin önünde protestolar gerçekleştirdi.
Curtin Üniversitesi Avustralya-Asya-Pasifik Enstitüsü Kültürel Çalışmalar bölümünden profesör Suvendrini Perera yaptığı açıklamada, bu görüntülerin, tarihte Amerikalılar tarafından köleliğe mahkum edilip ayakları ve kolları zincirlenen Aborjinleri çağrıştırdığını ifade etti. Perera “koloni zorbalığının" beyaz olmayan yerli halka yıllarca uygulandığını söyledi.
Avustralya'da 1909 ve 1969 yılları arasında, "Beyaz ırkın değerlerine" göre yetiştirmek üzere 100 bine yakın yerli çocuk resmi kurumlar ve kilise görevlilerince ailelerinden koparılmış, 1998'den itibaren ise Aborjinlerden özür dilemek için “Ulusal Özür Günü" (National Sorry Day) düzenlemeye başlanmıştı.
Aborjin olarak adlandırılan Avustralya yerli halkı, Avustralya nüfusunun sadece yüzde 3'ünü oluşturmasına rağmen, hapishane ve tutukevlerindeki oranları yüzde 28. Bu mahkum ve tutukluların yüzde 54'ü ise çocuk tutukevlerindeki gençlerden oluşuyor.
Ebu Gureyb ve Guantanamo benzetmesi
Ulusal ABC televizyonunun yayınladığı görüntülerde başına çuval geçirilerek işkence koltuğuna oturtulan 17 yaşındaki Dylan Voller'in durumu, kamuoyunca Ebu Gureyb ve Guantanamo hapishanelerinde tanık olunan işkence görüntülerine benzetildi. Programda 17 yaşındaki tutuklunun kafasına çuval geçirilmiş ve boğazından bağlanmış halde saatlerce odada bekletilme görüntülerini veren kanal, görüntülerin 2014- 2015 yıllarında çekildiğini, ancak yaşanan benzer vakaların incelenmesine zarar vermemek için görüntülerin o tarihlerde yayımlanmadığını belirtti.
Avusturalya Başbakanı: "Don Dale merkezindeki çocuklara yapılan bu muameleler karşısında dehşete düştüm"
Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull görüntüler karşısında şok yaşadığını belirtirken, "Don Dale merkezindeki çocuklara yapılan bu muameleler karşısında dehşete düştüm" dedi. Başbakan, görüntülerin ardından soruşturma başlatıldığı bilgisini de vermişti. Avustralya İnsan Hakları Komisyonu Aborjin Sosyal Adalet Komiseri ve ülkenin önde gelen yerli liderlerinden Mick Gooda ise bu görüntülerin halkta bir uyanış meydana getirdiğini belirterek kendi ülkelerinde karanlık odalara kilitlenen ve işkenceye maruz kalan çocuklar için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Yerli Avustralyalı “Aborjinlere" işkence
Yerli halk olan Aborjinler, Avustralya'nın Kuzey Toprakları (NT) eyaletinde nüfusun yüzde 33'ünü oluşturuyor. Bu eyaletin başkenti olan Darwin şehrindeki Don Dale Çocuk tutuk evinden basına sızan işkence görüntülerinde çocukların yerli olmaları, Aborjinlerin ötekileştirilmelerini tekrar gündeme getirdi. Yeni Güney Galler Aborjin Toprakları Konseyi Başkanı Noel Pearson "60 bin yılı aşkın bir süredir bu topraklarda yaşayıp buraya sahip çıkan Aborjinlere yönelik, toplumda var olan 'ırkçılık ve ayrımcılık' son derece üzücü" diye konuştu. Olayların hemen akabinde pek çok aktivist ve çocuk hakları savunucusu da Don Dale tutukevinin önünde protestolar gerçekleştirdi.
Curtin Üniversitesi Avustralya-Asya-Pasifik Enstitüsü Kültürel Çalışmalar bölümünden profesör Suvendrini Perera yaptığı açıklamada, bu görüntülerin, tarihte Amerikalılar tarafından köleliğe mahkum edilip ayakları ve kolları zincirlenen Aborjinleri çağrıştırdığını ifade etti. Perera “koloni zorbalığının" beyaz olmayan yerli halka yıllarca uygulandığını söyledi.
Avustralya'da 1909 ve 1969 yılları arasında, "Beyaz ırkın değerlerine" göre yetiştirmek üzere 100 bine yakın yerli çocuk resmi kurumlar ve kilise görevlilerince ailelerinden koparılmış, 1998'den itibaren ise Aborjinlerden özür dilemek için “Ulusal Özür Günü" (National Sorry Day) düzenlemeye başlanmıştı.
Aborjin olarak adlandırılan Avustralya yerli halkı, Avustralya nüfusunun sadece yüzde 3'ünü oluşturmasına rağmen, hapishane ve tutukevlerindeki oranları yüzde 28. Bu mahkum ve tutukluların yüzde 54'ü ise çocuk tutukevlerindeki gençlerden oluşuyor.
Ebu Gureyb ve Guantanamo benzetmesi
Ulusal ABC televizyonunun yayınladığı görüntülerde başına çuval geçirilerek işkence koltuğuna oturtulan 17 yaşındaki Dylan Voller'in durumu, kamuoyunca Ebu Gureyb ve Guantanamo hapishanelerinde tanık olunan işkence görüntülerine benzetildi. Programda 17 yaşındaki tutuklunun kafasına çuval geçirilmiş ve boğazından bağlanmış halde saatlerce odada bekletilme görüntülerini veren kanal, görüntülerin 2014- 2015 yıllarında çekildiğini, ancak yaşanan benzer vakaların incelenmesine zarar vermemek için görüntülerin o tarihlerde yayımlanmadığını belirtti.
Avusturalya Başbakanı: "Don Dale merkezindeki çocuklara yapılan bu muameleler karşısında dehşete düştüm"
Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull görüntüler karşısında şok yaşadığını belirtirken, "Don Dale merkezindeki çocuklara yapılan bu muameleler karşısında dehşete düştüm" dedi. Başbakan, görüntülerin ardından soruşturma başlatıldığı bilgisini de vermişti. Avustralya İnsan Hakları Komisyonu Aborjin Sosyal Adalet Komiseri ve ülkenin önde gelen yerli liderlerinden Mick Gooda ise bu görüntülerin halkta bir uyanış meydana getirdiğini belirterek kendi ülkelerinde karanlık odalara kilitlenen ve işkenceye maruz kalan çocuklar için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >