Avrupa ülkeleri Suudi Arabistan’a karşı ortak tavır alacak mı?
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından Avrupa devletlerinde Riyad'a karşı tavır alma baskısı artıyor. Avrupa Birliği’nde de ortak bir tavır almak üzere çalışma yürütülüyor. Angela Merkel'in Suudi Arabistan'a silah ihracatının sürdürülemeyeceğini açıklamasının ardından İngiliz siyasetçiler aynı tavrı alması konusunda İngiltere Başbakanı Theresa May'e çağrıda bulunuyor.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında öldürüldüğünü kabul eden Suudi Arabistan'a, cinayetin işleniş biçimi ve sorumluların hesap vermesi yönündeki uluslararası baskı giderek artıyor.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi sonrasında Avrupa devletlerinde Riyad yönetimine karşı izlenecek tavır belirlenmeye çalışılıyor. Almanya’da Angela Merkel hükümeti, Riyad yönetiminin olayı doğrulayan açıklamaları sonrasında eleştirilerinin tonunu sertleştirdi.
Almanya Başbakanı Merkel’den sonra Almanya'nın Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier de, bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihracatının sürdürülemeyeceğini açıkladı.
İngiltere Başbakanı May’a çağrı
İngiltere Başbakanı Theresa May'e, çağrıda bulunan İşçi Partisi Gölge Dışişleri Bakanı Emily Thornberry, Suudi Arabistan Krallığı'na artık göz yumulmaması gerektiğini söyleyerek bu ülkeye silah satışının durdurulması çağrısında bulundu.
Eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson da Theresa May hükümetine seslenip, ülkesinin ABD ile birlikte "Suudi Arabistan'ın hesap vermesi için liderlik etmesi" gerektiğini söyledi.
Cinayeti "hastalıklı ve tuhaf" sözleriyle değerlendiren Johnson, Riyad yönetimine karşı "maksimum baskı" uygulanması gerektiğini belirtti, ancak bu baskının içeriğiyle ilgili konuşmadı.
İngiltere'deki beş ana muhalefet partisi Pazar günü, görevdeki Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt'a hitaben bir açık mektup kaleme almıştı.
Mektupta, May kabinesinin Suudi Arabistan'a yaklaşımı ile ilgili olarak "Hükümetinizin sürekli olarak eylemsiz kalması en temel demokratik değerimiz ile kesinlikle bağdaşmamaktadır" ifadesi yer aldı.
Muhalefet liderleri aynı zamanda, İngiliz hükümetinin Suudi rejimiyle hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerine devam etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Macron telefonda Trump ile görüştü
Fransa'dan yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, ABD Başkanı Donald Trump ile Kaşıkçı konusunu görüştüğü ve iki liderin "Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın trajik ölümüne neden olan olaylarla ilgili kaygılarını paylaştıkları" kaydedildi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian bir açıklama yaparak, Kaşıkçı cinayetinin ciddi bir suç olduğunu ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturulmasını gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı, Fransa'nın tıpkı Almanya gibi Suudi Arabistan'a silah satışını durdurup durdurmayacağına sorusuna, gerçek ortaya çıktıktan sonra bir karar verileceği yanıtını verdi.
AB'de ortak tavır çalışması
AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, birlik üyesi tüm devletlerin ortak bir tavır ortaya koymak üzere istişarelerde bulunduğunu açıkladı.
Kocijancic, sürdürülen soruşturmayı yakından takip etmeleri gerektiğini belirtirken, Suudi Arabistan ile ilişkileri sonlandırma adına alınacak bir pozisyonun etkilerini değerlendireceklerini kaydetti.
Sözcü, Suudi Arabistan'a silah satışının ise üye devletlerin kendilerinin vereceği kararlar sonucu durdurulabileceğini de sözlerine ekledi.
İspanya'nın siyasi partilerinden Podemos'un lideri Pablo Iglesias, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili Twitter hesabından bir açıklama yaptı.
Lo que llevamos tanto tiempo diciendo desde Unidos Podemos ahora lo dice también Alemania: los países de la UE deben dejar de vender armas al régimen saudí. El miércoles le exigiré una vez más al presidente del Gobierno que nuestro país cumpla con este mandato ético y democrático pic.twitter.com/2z0nxu1gkM
— Pablo Iglesias (@Pablo_Iglesias_) 22 Ekim 2018
Iglesias, paylaştığı tweette AB üyesi devletlerin Suudi rejimine silah satışını durdurması gerektiğini ve Çarşamba günü İspanya Başbakanı'ndan bu konuda talepte bulunacaklarını belirtti.
Cemal Kaşıkçı olayı
- Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.
- Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.
- Suudi Arabistan tarafından yapılan açıklamada, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk içinde yaşanan arbede neticesinde öldüğü duyurulmuş, olayla ilgili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığı açıklanmıştı. Ayrıca, Suudi Arabistan'da yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alınmıştı.