ABD ve Türkiye arasındaki denklemin adı 'Patriot'
Japonya'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump ile ortak basın toplantısı düzenledi. Trump, Türkiye'ye verilmeyen Patriot hava savunma sistemleriyle ilgili önceki başkan Barack Obama'yı suçladı ve Türkiye'ye karşı adil davranılmadığına işaret etti. 'Türkiye, Patriot sürecinde neler yaşadı? Barack Obama süreçte nasıl rol aldı? Muhtemel senaryo nasıl işleyecek?' sorularının yanıtlarını aradık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın G20 Liderler Zirvesi kapsamında görüştü.
"Türkiye'ye adil davranılmadı"
Yaklaşık 40 dakika süren görüşmenin basına açık kısmında yapılan ilk açıklamada ABD Başkanı Trump, Obama döneminde Türkiye'ye adil davranılmadığını ve Patriot'ların satılmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ticaret ve savunma sanayinde atılacak adımların olduğunu ve ABD ile stratejik ortaklığın birçok alanda dayanışmayı teşvik ettiğini belirtti.
Obama 2009'da onayladı
Tarihler 2009'u gösterirken, Barack Obama yönetimi, ABD Kongresi’ne “İran’la sınır komşusu tek NATO ülkesi Türkiye’ye 2 milyar dolarlık füzesavar Patriot PAC-3 batarya ve aksamı satabiliriz” bilgisi verdi. Bu satış kesinleşmesi halinde ise hükümetler arası silah satışının en büyüklerinden birinin olması bekleniyordu.
Türkiye Patriot'u NATO'dan istedi
Ekim 2012’de Suriye rejiminin saldırısı sonucu vatandaşlarımız hayatını kaybetmiş, bu durum üzerine Türkiye NATO’dan füze savunma sistemi talep etmişti.
ABD iki adet bataryayı Gaziantep’e bu talebin ardından konuşlandırmış, aynı talep doğrultusunda yine Şubat 2013’te Almanya iki adet Patriot'u Kahramanmaraş’a, Hollanda da yine iki adet Patriot bataryasını Adana’ya göndermişti. Hollanda, 2015 Ocak ayında Patriot bataryalarını geri çekerek görevi İspanya’ya devretti.
Süreç uzatılmıştı
Aralık 2012’de bataryaların yerleştirilme kararı alınırken Pentagon yetkilileri, Türkiye’nin Esed rejiminden gelebilecek kimyasal saldırılara karşı da korunması gerektiğinin altını çizmişti. Gönderilen bataryaların süresi Kasım 2013’te dolmak üzereyken Türkiye süre uzatma talebinde bulunmuş, altı bataryanın da süresi bir yıllık süre için yeniden uzatılmıştı.
Türkiye karşı atağa geçti
ABD ve Almanya'nın 2012'de Suriye'ye karşı Maraş'ta kurduğu Patriot füze sistemin geri çekeceğinin duyurulması üzerine Türkiye hava savunma sistemini hem yurtiçi hem de yurtdışı kaynaklardan temin etmek amacıyla kolları sıvadı.
NATO üyesi Türkiye'nin Patriot füze savunma sistemi talebine olumlu yanıt vermeyen ABD, Türkiye'nin farklı alternatiflere yönelmesine ve sonucunda ise Rusya'nın cazip teklifini kabul ederek S-400 hava savunma sistemini satın aldı.
Türkiye neden ihtiyaç duydu?
Sınırında yaklaşık 9 yıldır süren Suriye savaşı başta olmak üzere güvenlik ihtiyacı gün geçtikçe artan ve hava sahası tehditlere açık hale gelen Türkiye, NATO müttefiklerince de desteklenmemesi nedeniyle kendi hava savunma sistemlerini oluşturmaya yöneldi.
Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400'lerin teslim edilmesine kısa süre kala ABD ile Türkiye arasındaki gerilim de tırmanmış durumda. Türkiye'nin S-400'ü satın alması halinde; F-35 savaş uçağı programından çıkarılması, Amerikan yaptırımlarına maruz kalacağı ve NATO'nun tepkisiyle karşılaşacağı iddia edildi.
Japonya'da ne oldu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, Japonya'da katıldıkları G20 Liderler Zirvesi'nde ortak bir açıklama yaptı. Başkan Trump, Patriot'ların Türkiye'ye verilmeme nedenini dönemin Başkanı Barack Obama olarak göstererek Türkiye'ye adil davranılmadığına işaret etti.
Pentagon 2018'de onayladı
Obama'nın başkanlığı dönemine denk ve Pentagon'un 2015 yılı gibi Türkiye'de konuşlandırılan Patirot'larla ilgili kararı üzerine yeni arayışlara giren Türkiye ortak üretime de 'evet' diyen Rusya ile anlaştı.
Anlaşmanın ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot hava ve füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye satışına onay verdiğini duyurdu.
Açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı, tahmini 3.5 milyar dolar değerinde 80 MIM-104E Güdümü Yükseltilmiş Patriot füzesi, 60 İleri Kabiliyet Patriot-3 (PAC-3) füzesi ve ilgili ekipman satışını onaylamaya karar verdi. Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, bu satış konusunda bugün Kongreyi bilgilendirdi." ifadelerine yer verilmişti.
Ayrıca, söz konusu savunma sistemi paketine 4 AN/MQP-65 radar seti, 4 kilitlenme kontrol sistemi, 10 anten direk grupları, 20 M903 fırlatma istasyonu, 5 elektrik santralinin yanı sıra, iletişim teçhizatları, test cihazları, menzil programları ve destek ekipmanlarının da dahil olduğu ifade edildi.
Satışın onaylanmasının, Türkiye'nin hava savunma kapasitesine önemli esneklik kazandıracağı ifade edilen açıklamada, "Hava ve füze tehditleri ile başka saldırıları caydırma kabiliyetine sahip güvenli bir Türkiye, NATO ve Avrupa kıtasında barış ve istikrarı sağlayacaktır." denildi.
ABD neden böyle bir adım attı?
Konuya ilişkin AA muhabirine yazılı açıklamada bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise şu ifadeleri kullandı:
"Önerilen bu satış, önemli bir NATO müttefikinin güvenliğini artırarak ve müttefikleri ve ortakları hava ve füze tehditlerine karşı koruma çabalarına katkıda bulunarak ABD'nin dış politikası ve ulusal güvenliğine de katkıda bulunacaktır. Türkiye, hava ve füze savunma yeteneğini geliştirmek, toprak bütünlüğünü savunmak ve bölgesel tehditleri önlemek için Patriotları kullanacaktır. Önerilen satış, Türk ordusunun, düşmanca saldırılara karşı korunma ve Türkiye'nin sınırları içinde bulunan NATO Müttefiklerini koruma amaçlı savunma yeteneklerini artıracaktır."