Zaman ve mekanın sonsuzluğu içinde, engin bir okyanus üzerindeki sandala benzeriz.
Haftanın skyalıntısı Cemil Meriç'in “Kaderimi tayin eden bir başka kitap da İbrahim Ethem'in Terbiye-i İrade başlıklı eseridir.” dediği ancak uzun zaman boyunca yazarı karıştırılmış, raflarda fark edilmeyi bekleyen ve geçen zaman içerisinde yeniden keşfedilen Dr. Ethem Bakar'ın İrade Terbiyesi adlı kitabından geldi.
Geçen zamanın öylece akıp giden ve sonra boşlukta kaybolan bir kavramdan ziyade, her şeyi gün yüzüne çıkaracak bir su gibi akışta olduğunu bize en iyi hatırlatabilecek eserlerden biri bu yüzden bu kitap olabilir diye düşünüyoruz.
Kitaptan sizin için seçtiğimiz alıntı, söze “zaman ve mekan sonsuzluğu içinde” ifadesi ile başlıyor.
Yazar, sınırlı bir varlık olarak biz insanların böylesine bir sonsuzluk içinde olduğumuzu fark etmemizi sağlıyor öncellikle. Ardından fark ettiğimiz gibi de telaşa kapılıp, durmaksızın yaşamımızı sadece tüketmek üzerine programladığımızı gösteriyor. İşte Dr. Ethem Bakar'ın bu durum karşısında yaşadığı derin sancıların sonucu olarak bu kitap, bize iki çıkış yolu sunuyor. Kendimizi oyalayıp bencilce ömrümüzü tüketmek de var, hayallerimizi kovalayıp üreterek toplumun ilerlemesine katkı sağlamak da.
Engin bir okyanusta yol alan bir sandala benzediğimizi varsayarak başlayalım biz de yolumuzu çizmeye. Bütün bu zaman okyanusunun içinde sonsuzluğun bir parçasıyken nasıl oluyor da zaman yok diye telaşa kapılıyoruz? Kapılıyoruz, çünkü sanıyoruz ki okyanus bizi gittiği yere sürüklüyor ama bu yanılgılar sırasında elimizde kürek olduğunu unutuyoruz. İşte bu kitap elimizdeki küreği nasıl kullanacağımızı göstererek dalgaların üzerinde kendi yolumuzu çizmeyi öğretiyor.
Yazara göre insan, eylemlerinde tam anlamıyla özgür değil. Dış ve iç birçok etken, eylemlerimizde aktif rol oynuyor. –Tıpkı okyanusun bizi sürüklemesi gibi- Ancak bir de iradesini terbiye altına almış bir insanı düşünelim. Bütün bu etkenler özgür iradenin oluşumunda ve sürekliliğinde istediğimiz kadarıyla varlık gösterebilecek. Yani küreklerimiz elimizde, hedefimize doğru yol alabileceğiz. Bugün bu yazıyı okuyorsan okyanusta sürüklenen etkisiz ve sıradan bir sandal olmadığını kendine hatırlat ve kürek çekmeye başla, işte o zaman seni bekleyen hedefe ulaşman için birçok şart kendiliğinden bir araya gelecek.