Bugün biraz çöllerden konuşalım, biraz da 'ereloji'den. ⠀ ⠀ ☀ Yeryüzünün ciddi bir kısmı çöllerden oluşur. Daha somut bir bilgi vermek gerekirse, dünyanın 5'te 1'i çöllerle kaplıdır. Ayrıca çöl kelimesi sadece Afrika'yı çağrıştırsa da çöller her kıtada mevcuttur. ⠀ ⠀ 🌵 Yılda 25 cm'den az yağış alan yerler, çöl olarak tanımlanır. Sahra Çölü, zihnimizde keskin ve “popüler" bir tanım oluşturmuş durumda ve akla şu anahtar kelimeleri getiriyor: kavurucu sıcak, develer, metrelerce yükselen kum tepeleri… Bu tanımlara uyan çöllerde sıcaklıklar 50 derecelerde seyredebiliyor. Gerçekte ise çöller her zaman vahşi bir sıcaklıkta değil. Örneğin Asya'daki Gobi Çölü'ne daimî bir soğuk hâkim. Zihnimizde beliren bu imge, dünyadaki çöllerin yalnızca bir kısmını doğru tanımlıyor. ⠀ ⠀ 📌 Şili'deki Atacama Çölü'nün de aralarında bulunduğu dünyanın en kurak çölleri, yılda 2 mm'den az yağış alır. Bu tür yerler yeryüzü koşullarından öyle farklıdır ki bilim insanları Atacama Çölü'nde Mars'ta yaşamın nasıl olabileceğine dair çalışmalar yürütmüşlerdir. Ancak, çöllerin mucizeleri bitmez. Atacama Çölü birkaç yılda bir olağandışı bir yağmur alarak çiçek bahçesine dönüşür. ⠀ ⠀ 📌 Çölün önemi anlaşılınca çölleri inceleyen bir bilim dalı doğmuştur: Ereloji. Bu bilim dalı, çöllerde binlerce yıldır yaşayan insanların kültürlerini ve çölün ekosistemi ile biyolojik çeşitliliğini inceler. Böylelikle çöllerin korunması hedeflenir. Çöllerin korunmasına önem verilmesinin bir sebebi de çöllere uyum sağlamış birçok canlının dünyanın başka bölgelerindeki koşullarda varlığını sürdürememesidir. ⠀ ⠀ 🐪 Çöl hayvanları, daha az su tüketecek şekilde evrilmişlerdir. Mesela develer haftalarca su içmeden yaşamlarını sürdürebilirler; kirpikleri ve burun delikleri kum tanelerine karşı bir bariyer oluşturmuştur. Namib Çölü'nde yaşayan bir böcek türü ise havadaki su buharını toplayarak yaşar. ⠀ ⠀ 📸: @yantastic