Bir kenti sevmek, birine âşık olmak gibi
Bir kenti sevmek, birine âşık olmak gibidir. Birini severken de bir şehri severken de beş duyu devreye girer. Onun sesini işitmek, öpmek, dokunmak istersiniz
1-8
Ben bir kente dokunmak için şu ana kadar yürümekten daha iyi bir metot bulamadım
2-8
Bir de çok sevdiğim tarihi binalara gidince duvarlara dokunuyorum. O dokunma istediğimizin altında en temelde de sevgi var
3-8
Bir kenti sevmek, birine âşık olmak gibidir. Birini severken de bir şehri severken de beş duyu devreye girer. Onun sesini işitmek, öpmek, dokunmak istersiniz
4-8
Şehirlerle, mekânlarla böyle bir bağ kuruyoruz. Birini sevdiğinizde konforunuzu ön planda tutamazsınız, ona emek vermelisiniz
5-8
Yani bu şehri de sadece tüketirseniz, sadece arabanızla otoyollarında gezinirseniz o kentle hiçbir zaman bağ kuramazsınız
6-8
Dokuz bin yıldır yavaş yavaş inşa ettiğimiz bir kentleşme kültürü bizim tabiatımız olmuş durumda
7-8
Kentlerin çeperindeki doğa ise artık doğal değil çünkü elimizle yıllarca yonttuk, diktik ve biçtik. Artık sanal gerçeklik ve normal gerçeklik arasında bir yerdeyiz
8-8
