Yaygın kanının aksine korkunç yaratıklar yok bu gizemli kaya oluşumlarının içinde.
“İşin başı doğru malzeme” diyerek sarkıtların, dikitlerin, travertenlerin ve kristal göllerin dünyasına adım atabilirsiniz.
Gerek turistlerin gerekse araştırma gruplarının uğrak yeri olan mağaralar, karanlık ve nemli yerler oldukları için içlerindeki etkileyici galerileri keşfetmek de bilgi gerektiriyor.
Yatay mağaralar daha çok üstü kapalı kanyonları andırırken, dikey mağaralar ardı ardına gelen uçurum sistemlerine benziyor.
Mağaracılığa internetten temel bilgileri edinerek ve bu alanda faaliyet gösteren kulüp ya da derneklerden birine üye olarak başlayabilirsiniz.