“Geçmiş nasıl geçiyor, gidenler neden gidiyor?” Muhasebe defterimize kalemin en uzun süre temas etmediği “aralık” da bu soruları sorduğumuz süre zarfında beliriyor. Defterdeki ciddi başlıklar, iç içe geçmiş maddeler, bir orduyu andıran listeler bile kendilerini şekillendiren o kalemin ucunu unutuyor. Muhasebeyi tutan bizler “Geçmiş geçiyor, gidenler gidiyor.” diyoruz, defterdekilerden önce. Geçmişi hatırladığımız an ise, gidenlerle aramızda bir aralık olduğunu fark ediyoruz. İşte bu aralık bizim tarihimizi oluşturuyor. Gidenlerle git gide uzayan tarihimizi…