Feridüddin Attar'ın bu sözü, insanın yüzeysel ve maddi değerlere takılıp kalmasının, derin anlamları ve içsel hakikatleri kavrayamamasıyla ilgili bir eleştiridir. Attar, dış görünüşe, yani maddi dünyaya ve şekillere aşırı önem veren birinin, derinlikli ve manevi boyutları olan sıfatları, nitelikleri ve hakikatleri anlayamayacağını vurgular.