Para terör örgütü (PTÖ)

Bu yazı 6 Nisan 2020 tarihinde, Gerçek Hayat dergisinin 1015. sayısında yayınlanmıştır.

Korona günlerinde özellikle sermaye ve piyasalar hakkında sağlıklı bilgi almak zorlaştı. Zira, bugün itibari ile ABD başkanı bile tv’lere çıkıp, “En iyi ihtimalle 200 bin ölü bekliyoruz” diyebiliyor açıkca.

Artık belki, ülkemizde Erdoğan’ın uzun zamandır dile getirdiği “üst akıl” ile “faiz lobisi” arasındaki bağlantılar, bu virüsün yüzü suyu hürmetine daha anlaşılır olabilir, bu da iyi bir şey.

Açıkça belirtelim, zira artık şüphe yok: Küresel sermaye tüm dünyayı virüs üzerinden teslim almak istiyor.

Küresel sermaye, paranın baronları, şeytanî akıl, faiz lobisi vs. gibi tabirlerin farklı olması bir şeyi değiştirmez, bu gibi tabirlere fazla takılmamak lazım. Asıl olan bu “yapının” bütün dünya devletlerini teslim alma niyet ve planları.

Yurt dışında bunlar için “International Banksters” tabiri kullanıyor, fazlaca iyimser bir tabir aslında. Biz lafı dolandırmadan söyleyelim, bunlar “para terör örgütü”, bu kadar yeknesak, biteviye bir tabiri hak ediyorlar aslında çünkü dinleri, imanları sadece ve sadece para. Merkezleri ABD’nin özel merkez bankası olan FED ve tüm dünyaya şu sıralar faizli borç para vermek için ellerini kavuşturan IMF.

Dünyadaki tüm eğlence, haber, medya, televizyon ve sosyal ağlar bunların elinde. Dertleri “Yeni Dünya Düzeni” safsatası altında, faşizan bir dünya hâkimiyeti.

• Milyarlık nüfusü ve ellerindeki “dolar tahvillerinin” aslında balon olduğunu ve küresel sistem isterse bir gecede ekonomilerinin çökebileceğini iyi bilen Çin’i, bu yapı zaten ilk önce köleleştirmiş. “Doğunun yükselen yeni yıldızı” güzellemelerinin, son yıllarda Economist, Financial Times gibi dergi kapaklarında Çin’e neden bu sermaye teröristlerinin özel değer verişini artık daha iyi anlıyoruz.

Bu para teröristlerinin Avrupa üzerinden derdi Avrupa birliğinin her daim ayakta durması. Rusya’nın AB için tehdit olmaması. AB’nin Jandarmalığını ise kendi emellerine destek veren bir ABD’li başkan üzerinden ABD ordusunun yapması, bunu yaparken de Pentagon’un, CIA’nın emir kulu olması. Ama işler onların istediği gibi gitmedi son 5 senedir.

İngiltere, İtalya ve İspanya AB’den kopmak istedi, İngiltere bunu başardı. Ne hikmetse korona Avrupa’da en çok bu üç ülkeyi vurdu. Fransa’da önce sarı yelekli saldırısına maruz kaldı, şimdi virüs üzerinden İspanya’ya yaklaşıyor. Ne yani, bunların aralarında en fakir ve zavallı durumda olan Yunanistan, sağlık sistemi üzerinden İtalya ve İspanya’dan daha iyi durumda mı?

ABD’de ise durum daha da karışık. Çin’in masallarına inanırsak onlar virüsü yendi bile, şu anda ölüm/vaka sayılarında ABD zirveye oturdu. Düşünün ki, ülkenin başkanı canlı yayında 200 bin ölü ile atlatırsak bu başarı diyor.

• Demek ki ABD en azından 1 milyon kayıp bekliyor. Bu da ABD ekonomisinin felç olması demek. ABD’nin Trump yönetiminde “nispeten” düzelen ekonomisinin, rekor seviyede dip yapan işsizlik rakamlarının terz yüz olması demek. ABD’nin yönetiminin tekrar “Wall Street” merkezli “para teröristlerinin” eline geçmesi demek.

Belki de bu yüzden, Trump bir geceyarısı hamlesi ile bir “executive order” yani KHK çıkartıp FED’i ABD’nin “millî” kurumu olan, bizdeki “ekonomi bakanlığına” karşı gelen Hazine’ye bağlamak için düğmeye basıyor, hamle yapıyor. Gerçekten bu olduysa, finans tarihî anlamında bir “karşı darbe”, devrim niteliğinde bir karardır bu. Aynen ülkemiz için söylersek, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile T.C Merkez bankasının, Ekonomi Bakanlığına bağlanması demek. Peki, bu kadar ilginç ve radikal bir karara Trump nasıl ve neden kalkıştı?

Hemen bu noktada onun “Artık görünmeyen bir düşmanla savaşıyoruz” tweetini hatırlamak gerek. Bu karar cidden uygulanırsa, 1929 Ekonomik buhranı ile koltuğundan olan Hoover’ın, FED’i millileştirme gayesinde olduğu için suikaste kurban giden Kennedy’nin başaramadığını Trump başarmış olacak. Küresel sermayenin kapı kulları olan “para terör örgütü” en önemli kalelerinden biri olan FED’i ABD devletine kaptırmış olacak. Kesin olan şu: Devletlerin sistemini virüs ile felç et, ekonomilerini ele geçir.

Bu saldırıyı başlatanlar ise en basit tabiri ile işte bu “küresel sermayenin” emrindeki “para terör örgütü.” Tekrar tekrar bu cümleyi yazmak gerek. Çünkü ülkemizdeki gezi zihniyeti “faiz lobisi” tabirine hâlâ burun kıvırabilecek kadar dünyadan bi-haber yaşamaya devam ediyor. Zira Çin’i zaten çoktan esir almışlar, 21.yüzyıl için küresel sermayenin merkezi Çin olacak, bizim zavallı solcuların hâlâ “sosyalist” zannettiği Çin, bu çağda kapitalizmin parlayan yıldızı olacak.

• Rusya’yı petrol-doğal gaz üzerinden terbiye etmek kolay. ABD başkanı Trump ise her gün artan virüs vakalarından bir süre sonra bunalacak, o da ön almaya çalışıyor “Nisan ayı çok daha kötü geçecek” diye. AB’den ayrılmak isteyen İngiltere, İspanya ve İtalya kafasını virüs belasından kaldıramayacak.

Bu noktada sorumlu vatandaşlarına yapmaları gereken sadece hijyen-karantina değil, “tüm” dünya devletlerinin, bu küresel sistem karşısında direnirken, onların yanında durmak, en azından bunun bilincinde olup “işkembeden sallamadan” tweet atmak, sadece bunu yapsalar bile yeter.