Korona terbiyesi
Koronovirüsü ile ilgili olarak koparılan fırtına neticesinde, Çin’de fabrikaların neredeyse tamamı çalışmasını durdurdu. Fabrikaların sadece yüzde 10’u çalışıyor. Çalışanlar da yüzde 10 üretim kapasitesiyle üretim yapıyor. Çin, İran, İtalya gibi ülkeler büyük bir hapishaneye dönüşmüş vaziyette.
Bir iki aydır, koronavirüsü ile yatıp kalkıyoruz. İdlip’te meydana gelen olaylar ve Rusya ile imzalanan anlaşma, korona gündemini kısmen ikinciliğe indirse de, önümüzdeki günler ve aylarda da, tüm gündemimiz korona olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Ortaya çıkan bilgi ve veriler koronanın da evvel ki örnekleri gibi bir dünyayı terbiye aracı olması.
Aynı çevreler ülkemizde 28 Şubat Post Modern Askeri Darbesini gerçekleştirmişti. Ne için, Türkiye’yi ve dindarları terbiye için…
Ülkemizde bulunan medya ve sivil toplum kuruluşlarını devreye alıp, Refahyol iktidarına karşı mücadele bayrağı açtırmışlardı.
Merkez medya ve televizyonlar Fadime Şahin, Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz, üzerinden; bütün bir toplum kirli haberlerle ikna edildi. Sincan’da düzenlenen bir Kudüs programı üzerinden tanklar yürütüldü.
TİSK Başkanı Refik Baydur, TESK Başkanı Derviş Günday, TOBB Başkanı Fuat Miras, TÜRK-İŞ Bayram Meral, DİSK Başkanı Rıdvan Budak, tarafından oluşturulan Beşli Çete de darbecilere önemli destekler vermişti.
Bütün bu paravan yapılarla hükümet dört bir yandan sarılmıştı. Refah Yol hükümetinin yıkılmasının zemini hazırlandı ve birkaç ay içerisinde, Erbakan Hükümeti devrildi.
Küresel güçler ve piyonlarının oyunları bitmez, ta ki siz onların istediği noktaya gelene kadar. Onların isteklerini yerine getiren politikaları izlemeyen hükümetler, her zaman hedeflerinde olacaktır.
Erdoğan da 2010’lu yıllardan sonra, bu güçlerin hedef tahtasına oturtuldu. Erdoğan’ı indirmek için ilk hamle olarak Geziciler sürüldü namluya.
Şimdilerde de koronavirüsü haberleri, manipüle edilerek başta Çin olmak üzere ülke ekonomilerine darbe vurulmak isteniyor.
Koronovirüsü ile ilgili olarak koparılan fırtına neticesinde, Çin’de fabrikaların neredeyse tamamı çalışmasını durdurdu. Fabrikaların sadece yüzde 10’u çalışıyor. Çalışanlar da yüzde 10 üretim kapasitesiyle üretim yapıyor. Çin, İran, İtalya gibi ülkeler büyük bir hapishaneye dönüşmüş vaziyette.
Gelelim algı operasyonuna. Canan Karatay 22 Şubat 2020 günü akşamı CNN Türk televizyonunda şöyle diyordu:
“Koronovirüsü yeni bir şey değil. Şimdiye kadar 6 tane koronavirüsü var, yedincisi Corona19 oldu. Senelerden beri, biz bununla birlikte yaşıyoruz. Bunu panik olarak ortaya yayıyorlar. Bu kadar kişi öldü falan diye panik olarak yayıyorlar. Amerika’nın Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi var CDC. Bu kuruluş her ay rapor çıkartır. Son yayınlanan raporuna göre: 18 Ocak 2020 tarihine kadar Amerika’da 15 milyon kişi grip hastalığına yakalanmış.
Siz Dünyada etkilenen kaç kişi dediniz?
-Etkilenen 78 bin dedim.
Eksik ve yalan tamam mı? Amerika’da 15 milyon kişi gripten etkilenmiş, bunun 140.000’i hastaneye yatmış. Benim raporum değil, CDC’nin raporu diyor bunu. 18 Ocak 2020 tarihine kadar, bunun 8.200 kişisi vefat etmiş. Niye bunlar söylenmiyor da, korona söyleniyor?”
10 Mart itibariyle dünya genelinde Kovid-19 taşıdığı belirlenen ülke sayısı 100’ü aştı. Belirlenen vaka sayısı 115 bin civarında. Bunların 80.756 Çin, 9.172 İtalya, 8.161 İran, 7.513 Güney Kore başlarda yer alıyor. Ölen insan sayıları ise: Çin: 3140, İtalya: 463, İran: 291, Güney Kore: 54
Aynı saatlerde Dünya genelinde 2020 Ocak ayı başından bu güne ölenlerin sayısı: 11 Milyon 219.876, sadece bu gün ölenlerin sayısı ise 102.593. Bu rakamların yanında, koronadan ölenlerin esamesi bile okunmaması gerekirken; bunca gürültü neden koparılıyor acaba?
Tüm tedbirlere rağmen ülkemizde de ilk vak’a ne yazık ki görüldü. İnşaallah sayı artmaz.
Türkiye ve insanlığa geçmiş olsun!