Fetih Mitingleri ve Hasan Süren'in şehadeti
Millî Görüş çizgisi, 1969 yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Konya'dan bağımsız milletvekili seçilmesiyle, kitleselleşmeye ilk adımı atılıyordu. 26 Ocak 1970 yılında, Millî Nizam Partisi kuruldu. Kemalistler İslam'ın Müslümanların siyasal sahnede yer almalarının önüne geçmek için 20 Mayıs 1971 tarihinde kapattıracaktı.
12 Eylül öncesinde İslami kesimin büyük bir çoğunluğu, Millî Görüş camiası içinde yer almıştı. O dönem İslâmî teşekküllerin en köklü ve en faal teşkilatlarından birisi de, Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) idi.
MTTB kuruluşu 1900'lü yıllara kadar gider. MTTB'nin siyasi ve kültürel yapısını birkaç evrede değerlendirilebilir. MTTB yayınlarında şöyle tasnif edilir:
● Birinci Devre: 14 Aralık 1916 - 1936
● İkinci Devre: 1946-1960
● Üçüncü Devre: 1960-1968
● Dördüncü Devre: 1968-1980
MTTB İslâmî kesimin eline 1968 yılında geçti. Bu tarihin öncesinde, MTTB'nin en önemli etkinliği Çanakkale Şehitlerini anma olarak görülmekte. İslâmî kesimin döneminde Millî Gençlik Geceleri, Fetih Mitingleri veya Fetih Geceleri eklendi
Millî Görüş çizgisi, 1969 yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Konya'dan bağımsız milletvekili seçilmesiyle, kitleselleşmeye ilk adımı atılıyordu. 26 Ocak 1970 yılında, Millî Nizam Partisi kuruldu. Kemalistler İslam'ın Müslümanların siyasal sahnede yer almalarının önüne geçmek için 20 Mayıs 1971 tarihinde kapattıracaktı. Erbakan ve arkadaşları, hemen Millî Selamet Partisi'ni kurdular ve kaldıkları yerden devam ettiler. Millî Görüş ve Millî Selamet Partisi, Türkiye siyasetinin önemli köşe taşlarından birisi oluyordu.
1975 yılından itibaren MTTB yönetimi, siyasi partilere mesafeli durma politikasıyla, Millî Selamet Partisi (MSP)'ne mesafe koyma kararı aldı. Tam da bu evrede, Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın teşvikiyle Akıncılar Teşkilatı kuruldu.
Millî Görüş ve Akıncılar camiası da, bu yıldan itibaren ülke çapında Fetih Mitingleri, Fetih geceleri yapmaya başladı. Hatta Fetih Mitingi ve yürüyüşü, sadece İstanbul'da değil, İstanbul ile birlikte bir başka şehirde de yapılmaya başlandı. Bu tarihten itibaren İstanbul'da MTTB'nin ve Millî Görüş'ün düzenlediği, iki tane Fetih Mitingi veya gecesi yapıldığına şahid olduğumuz yıllar oldu.
1978 yılında MSP biri İstanbul diğeri Konya olmak üzere, iki Fetih Mitingi yaptı. İstanbul'da bir de Fetih Gecesi yapıldı. Bu gece ile ilgili afişlerin yapıştırılması, resmi izin alınmasına rağmen polis tarafından engellendi ve iki yüze yakın Akıncı gözaltına alınmıştık. Bunun hikâyesini ayrıca yazarız inşaallah...
MSP'nin İstanbul'daki Fetih Mitingi, 28 Mayıs Pazar günü yapıldı. Saraçhane Meydanı'nda toplanan on binlerce kişi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 30 civarında MSP milletvekili ve Mehteran eşliğinde, Sultanahmet'e doğru yürüyüşe geçti. Biz de her zaman olduğu gibi özel seçme 50 kişilik Fatih Akıncıları olarak, Reisimiz Metin Yüksel ile birlikte, grubun en sonunda yürüdük.
- ‘Biz biz Fatihlerin Nesliyiz…’
- ‘Zincirler Kırılsın Ayasofya açılsın…’
- ‘Mücahidler Geliyor…’
- ‘Tek Yol İslam’
sloganlarını atılarak, Sultanahmet Meydanı'na vardık. Burada yapılan konuşmalar akabinde, miting son buldu. Aynı akşam İstanbul'dan onlarca otobüsle, Konya'ya gittik.
Şimdiki Kule Site'nin bulunduğu yerde, o zaman Konya Otogarı vardı. Otogar kavşağında, yürüyüş düzeni alan on binler sloganlar atarak, Hacı Veyiszade Camii ile Belediye binası önündeki meydana yürüdü. Burada yapılan konuşmalardan sonra miting ikindi vaktine doğru, sona erdi.
- Biz Fatih Akıncıları olarak bir arada, konuşarak diğer kalabalıklarla birlikte Alaaddin Tepesi'nin solundan yürüyerek Mevlana Caddesine yöneldik. Bu arada tekbirler ve sloganlar atıyoruz. Bir iki yerde polis tekbir ve slogan atmamamız için önümüzü kesti, bizi dağıtmak için coplarla saldırdı. Bizler polis barikatını ve coplarını aşıp, biraz ileride tekrar toplanıp, slogan ve tekbirlerle yürümeye devam ettik.
Mevlana Caddesinde yürürken vilayet binasının önüne vardığımızda, bina önünde askerlerin tertibat aldığını gördük. Buradan sloganlarla Mevlana Türbesi önündeki Selimiye Camii'ne ulaştık. Fatih Akıncıları ve bazı gruplarla ikindi namazını burada kıldıktan sonra, otobüsün gelmesini beklemeye başladık. Bazı grupların otobüsleri buraya geliyor, o grup otobüsüne bindikten sonra, hangi şehirden geldiyse o istikamete doğru yola çıkıyordu.
Mevlana Türbesi önündeki çimenlik alanda ve Selimiye Camiinde kimileri namaz kılıyor, kimileri de namazdan sonra oturmuş otobüslerini bekliyordu. Bu arada polisler ve askerler, vilayet binasının önünden buraya doğru geldiler. Kalabalığın bulunduğu alana 15-20 metre kala, kalabalığa doğru kimisi havaya kimisi yere doğru ateş etmeye, gaz ve sis bombası atmaya başladı. Biz Fatih Akıncıları olarak otobüs beklediğimiz cadde kenarından, polisler ve askerlere doğru, şişe taş ne bulduysak atmaya başladık. Tam o esnada bizim otobüs biraz ileride, Valilik karşısındaki Vakıflar binası önüne geldi. Arkadaşların hepsi otobüse bindiler. Ben önceden Metin ile konuştuğum için memlekette kalacağımdan dolayı, otobüse binmedim. Onları yolcu ettim gittiler. Ben de Aziziye cami istikametinden, eski garajda minibüse binip sonradan öğrendim ki Hasan Süren, o ateş esnasında şehid olmuş.
Hasan Süren Manisa'dan gelmişti. 30 Mayıs günü, Sultan Selim Camii'nde (şehid olduğu yerde) cenaze namazı kılınıp, memleketi Manisa'ya gönderildi. Sarıgöl ilçesi Tırazlar Köyü'nde toprağa verildi. Allah (c.c.) şehadetini kabul buyursun! Rahmet niyazı ile...