CHP’nin terörle sınavı
HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesi, sadece muhalefeti ikiye bölmeyecek, bir yandan da partilerin teröre karşı tutumunu ortaya koymuş olacak. Cumhur ittifakı terör konusunda net duruşunu sergilemeye devam ederken, muhalefet ikiye bölünmüş durumda. İYİ Parti terörle arasına mesafe koymak adına fezlekeye ‘evet’ diyecek. HDP ile kapalı kapılar ardında ittifak yapan CHP ise, bu oylama sonucunda terörle sınavını da vermiş olacak. Geçer not alıp almayacağı ise vatandaşın takdirinde.
Gara’da PKK’nın acımasızca öldürdüğü 13 şehidimizin ardından, Kandil’in uzantısı HDP’li isimlere yönelik gündem hiç düşmedi. Zira PKK dağda temizlenirken, meclisteki sandalyeleri azalacak yerde çoğalmaya devam ediyor. Üstelik öyle oyla filan da değil, kapalı kapılar ardında yürütülen anlaşmalarla. Nitekim geçen haftaki Gerçek Hayat’ın kapağında bu konuya dikkat çekmiş, PKK’nın mecliste kaç sandalyesi olduğunu sormuştuk. “Hemen 56 diye kestirip atmayın. Şöyle bir düşünün bakalım” diyerek bitirmiştik kapak dosyamızı. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.
Azmettirici konumda
Geçen haftadan itibaren elimizdekilere şöyle bir baktığımızda; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, öncelikli olarak HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile grup başkanvekillerinin de aralarında bulunduğu HDP’li 9 milletvekili hakkında, Kobani soruşturması kapsamında fezleke hazırladığı meselesi var. 9 HDP’li isim, ‘azmettirici’ konumda bulunuyor. Yöneltilen suçlamalardan bazıları ise şöyle: “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Adam Öldürme, Adam öldürmeye teşebbüs, Yağma, Alıkoyma, Mala Zarar Verme, Kamu Malına Zarar Verme, Yakarak Kamu Malına Zarar Verme, Silahla Kasten Yaralama, Kamu Görevlisini Silahla Yaralama, İbadethanelere Zarar verme, Düşük Yapmaya Neden Olma, Bayrak Yakma.”
- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Gara'ya gittiği"ni söylediği HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir'le ilgili başlatılan soruşturmaya ilişkin fezleke ise henüz Meclis'e gelmedi. İlerleyen süreçte Taşdemir’in fezlekesinin gelmesi halinde, komisyon gündemine alınacak.
Ak parti’yle MHP fezlekeyi geçirebilir
Dokunulmazlıkların kaldırılması için meclise sunulacak olan oylama önemli. Zira bu oylama hem teröristlere yardım eden isimlerin vatandaşın vergileriyle maaş alıp sefa sürmesini engelleyecek, hem de mecliste PKK destekçisi kaç tane sandalye var, ortaya çıkartmış olacak. Bıçak sırtı bir mevzu ve muhalefet partileri bu konuya nasıl yaklaşacakları konusunda tedirginler.
PKK'nın eylemlerinden, HDP'yi sorumlu tutan iktidar ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli "teröre destek verdikleri" iddiasıyla HDP'nin kapatılmasını istiyor. Ancak AK Parti ilkesel olarak parti kapatmaya olumlu bakmıyor. Suçlular üzerinden gidip, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunu gündeme getirmesi bu yüzden. İki partinin oyları fezlekenin kabul edilmesine ve dokunulmazlıkların düşürülmesine yeterli. Ancak bu hassas konuda tüm partilerin ortak karar vermesi, partilerin terör konusundaki tutumu açısından da önemli.
Chp ‘hayır’ İyi parti ‘evet’ diyecek
Doğrusu bu konuda millet ittifakı ikiye bölünmüş durumda. HDP ile arka kapılar ardında anlaşmalar yapan CHP, bu anlaşmaların sekteye uğramaması için dokunulmazlıkların kaldırılması oylamasına “hayır” demeyi düşünüyor. Ancak terörü destekleyen konuma düşmekten de korkuyor. Geçen hafta parti sözcüsü Faik Öztrak “Fezlekelerin içeriği nedir bir görelim. Her bir fezlekenin tek tek içeriğine bakmak lazım. Asıl olan milletvekilliği dokunulmazlığıdır” diyerek bir ara formül bulma telaşında olduğunu göstermişti.
İYİ Parti’de ise Gara’daki şehitler sonrası "terör kırmızı çizgimiz olmalı ve bunun için evet demeliyiz" görüşü hakim ve dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy vermesi bekleniyor. Bazı milletvekilleri, dokunulmazlık dosyalarının içeriğine bakarak karar verileceğini ifade etse de, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, "Biz HDP'yi problemli görüyoruz, terörün gölgesinde görüyoruz. Dolayısıyla 'Evet' diyeceğiz" diyerek partisinin nasıl bir tutum alacağını ifade etti.
Kandil’e giden yol
Legal bir parti görünümünde olan HDP’nin aslında nasıl Kandil’e militan devşirdiğini Diyarbakır’da HDP il binasının önünde eylem yapan anneler bir seneyi aşkındır anlatıyor. Zira orada oturmalarının da sebebi o. Çünkü çocukları o binada görülmüş ve oradan dağa götürülmüş. Yeni Şafak gazetesinde geçen hafta yer alan yazı dizisinde, teslim olan ve sağ yakalanan örgüt mensuplarının verdiği ifadeler, Kandil’e giden yolun HDP’den geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Yeni Şafak’ın ulaştığı ifadelerde, neredeyse örgüt üyelerinin tamamının yolu, bulundukları il/ilçelerdeki HDP teşkilatları ve örgüte müzahir sözde STK’larla kesişti. Kimi zorla ya da kaçırılarak, kimi de uzun bir beyin yıkama sürecinden sonra dağa çıkarıldı. Kocaeli’nden E.D., HDP ilçe binasından İstanbul il binasına, oradan Diyarbakır’a ve son olarak Suriye’de kampa götürüldü. Gebze’deki piknikte HDP’lilerin markaja aldığı C.A., HDP İstanbul il binasına, sonra Diyarbakır’a, oradan da Kobani’ye gönderildi. S.E., İstanbul’da HDP il binasının üçüncü katında alıkonuldu. Silahlı adamlar tarafından resmen rehin alınarak Diyarbakır’a, oradan da Suriye’ye götürüldü.
Dış destekler şahane
Örgütün ABD ve Rusya ile güçlü bir istihbarat bağı olduğu yine teslim olan teröristlerin ifadelerinde yer alıyor. Ş.M. “İki ülke TSK operasyon düzenlemeden 30 dakika önce vurulacak noktaları örgüte haber veriyordu” diyerek bu bağın ne kadar hayati öneme sahip olduğunu anlattı. A.A. da örgütün Suriye’de ABD, Rusya ve Fransa ile irtibatı olduğunu aktardı.
Bütün bu bilgiler ışığında HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili fezlekeyi oylarken, bu ülkenin ekmeğini yiyen tüm vekillerin başını ellerinin arasına alarak düşünmesi gerekir. CHP hâlâ “yargının siyasallaşması” gibi argümanların arkasına sığınarak teröre destek vermeye devam ederse, tıpkı 1991 yılında HDP’nin atası HEP’lileri meclise sokan SHP gibi, sonunu hazırlamış olur. Eğer ki HDP Kürtleri temsil eden bir parti olsaydı, Kürt seçmene de CHP’nin güvenilmezliği konusunda geçmişten örnek verebilirdik. Mesela atası SHP gibi işi bittikten sonra HEP’lilere neler yaptığını hatırlatır, “sizinle işi köprüyü geçene kadar” diyebilirdik. Ama neyse ki HDP Kürtleri temsil etmiyor ve Kürt seçmen zaten 30 yıldır bölgesine CHP’yi sokmayarak ne yaptığını iyi biliyor.