Bu idam Amerika’da olunca kınamadınız değil mi?
ABD hükümeti 16 yıl aradan sonra Temmuz 2019’da idam cezalarının infazına yeniden başlamasına karar verdi. ABD’de şu an infaz kararı bulunan 62 tutuklu Indiana'daki federal cezaevinde tutuluyor. Bu tutuklulardan 2020 yılında idam edilmesi planlanan 5 kişi bulunuyor. Şu ana kadarsa 2 idam gerçekleşti.
ABD’de 1972'de Yüksek Mahkeme, eyaletlerde ve federal düzeyde idam cezalarını yasaklamış, daha sonra 1976'da yine bir Yüksek Mahkeme kararıyla bazı eyaletlerde uygulanmaya başlamıştı. Son olarak 1988’de alınan yeni bir kararla idam tekrardan federal düzeyde yapılmaya devam etti. 2003’te durdurulan infazlar, Temmuz 2019’da alınan karara kadar neredeyse pek uygulanmadı.
Başkanlık yarışında önemli bir koz olarak farklı tarafların öne sürdüğü idam, ABD başkanı Donald Trump tarafından isteniyor. Trump, başkan olarak seçildikten birkaç ay sonra idam cezasının federal düzeyde yeniden uygulanması için girişimde bulunmuştu.
Trump İdam İstiyor
2018 yılında yaptığı bir konuşmada ise idam cezasının kapsamının genişletilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eğer uyuşturucu tacirlerine karşı yeterince sert tedbirler almıyorsak vaktimizi boşa harcıyoruz demektir. Unutmayın, vaktimizi boşa harcıyoruz ve ölüm cezası da bu bahsettiğim sert önlemlere dâhil" demişti.
- Trump daha önce yine nefret suçları ve kitlesel katliamcılar için de idam cezası istediğini ve bunun için Adalet Bakanlığına yasa çalışması talimatı verdiğini açıklamıştı.
Bu yıl Kasım ayında yapılacak olan ABD başkanlık seçimleri için bazı adayların özellikle de Cumhuriyetçilerin koz olarak kullandığı idam cezası, 2020’de şimdilik 2 can aldı. ABD Adalet Bakanı William Barr, tecavüz ve cinayet davalarından mahkûm olan kişilerin infazının yılbaşından itibaren yapılacağını ifade etmişti.
Bir Yılda 26 İdam
Washington bölge mahkemesi Daniel Lewis Lee ve beraberindeki 2 idam mahkûmunun infazlarını, kısa bir süre kala durdurmuştu. Kararının ardından ABD Yüksek Mahkemesi, 2003’ten bu yana uygulanmayan idam kararını vererek federal mahkûmların infazlarının önünü açmıştı. Bu ertelemeye bir de korona salgını girince infazlar ileri bir tarihe kalmış oldu.
Yılın ilk idam cezası, karısını öldürmekten hüküm giyen 64 yaşındaki bir kişi için 15 Ocak'ta Teksas'ta uygulanmıştı. ABD'de idam cezasıyla infaz edilen ikinci kişi, Georgia eyaletinde cinayetten hüküm giymiş Donnie Lance oldu. Lance, 1997'de eski karısını ve birlikte yaşadığı kişiyi öldürmekten hüküm giymişti. 66 yaşındaki adamın idamı, zehir enjekte edilerek gerçekleştirildi. Lance'in avukatları infazın engellenmesi için 20 yıl boyunca hukuk yollarını denedi. Ancak davanın yeniden görülmesi talebi reddedilerek idam gerçekleştirildi.
ABD’nin bu yıl içindeki üçüncü idam cezasına çarptırılan mahkûmu da Daniel Lewis Lee oldu. Lee’nin, Terre Haute Federal Cezaevi'nde zehirli iğne yoluyla idam edildiği açıklandı. Mahkûm, 1996'da William Frederick Mueller ve ailesindeki diğer iki kişiyi öldürmekten hüküm giymişti. Temmuz ve ağustos aylarında idam edilmesi planlanan 3 mahkûm daha bulunuyor. 2019 yılında ise ABD'de, dokuzu Teksas'ta olmak üzere, toplam 22 kişi idam edilmişti.
Halk Da Destekliyor
İdamlara ilişkin bir diğer önemli noktaysa, ABD’de yapılan bir anket.
Araştırma sonuçlarına göre vatandaşların yüzde 54’lük kısmı idam cezasını destekliyor. Her ne kadar anketin sonuçları tüm ABD halkının görüşlerini yansıtmasa da belirli bir kesimin idam cezasını desteklediği söylenebilir.
- Öte yandan ilaç enjekte edilerek yapılan idamlara ilişkin farklı Avrupa ülkelerinden yasaklamalar geldi. Birtakım ilaçların infaz ya da işkencede kullanılması bazı ilaç firmalarının Amerika'daki cezaevlerine satış yapmamasına yol açmıştı. Bu yasaklamaların ardından ABD Adalet Bakanlığı, bazı eyaletlerde infaz ilacının üretimi için bir ilaç firması yetkilendirdi.
AB ülkeleri, suçlu bulduğu katilleri, teröristleri ölümcül iğne ya da elektrikli sandalyeyle infaz eden ABD’ye sadece ilaç yasağı koymakla yetindi. Benzer örneğin Türkiye’de gerçekleşmesi durumunda başta AB’ye almamakla tehdit edecek olan batı, ardından insan hakları ve yaşama hakkını öne sürerek Türkiye’nin çağ dışı kaldığına yönelik farklı dezenformasyonlar yapacaktı. Fakat konu ABD olunca idamlar pek ilgilerini çekmiyor anlaşılan.