Bir bloggerden daha ötesi: Aleksey Navalny
Seveni kadar sevmeyeninin de çok olduğu Navalny, halkın belli bir kesimine göre Batılı ülke istihbaratlarına çalışan bir ajan, belli bir kesimin düşüncesine göre ise cesur ve vatansever bir muhalif.
Aleksey Navalny, 2018 yılında Rusya’daki başkanlık seçimlerine katılmak için hazırladığı www.2018.navalny.com sitesinde kendisini kısaca şöyle tanıtıyor: Yolsuzlukla Mücadele Vakfı'nın kurucusu, Rus siyasetçi ve avukat.
Tabi ki Navalny’nin tüm yaptıklarını bu üç tanımlamaya sığdırmak mümkün değil. Batı medyası, son yaptıklarıyla onu farklı isimlerle andı. The Wall Street Journal, "Vladimir Putin'in en çok korktuğu adam", The Guardian “Kremlin düşmanı”, Le Monde “Vladimir Putin'in en büyük düşmanı", Deutsche Welle “Rusya muhalefetinin yüzü”olarak tanımladılar Aleksey Navalny’i.
- The Independent çok daha ileriye giderek Navalny’nin Berlin’den Moskova’ya dönüşünü Lenin'in 1917 Ekim devriminden önce Petrograd’a gelişiyle, İsa Mesih'in ikinci zühuruyla karşılaştırıldığından bahsetti.
Batılı ülke liderlerinin ve Batı medyasının Aleksey Navalny’e olan aşırı ilgisini anlamlandırmak zor olmasa gerek. Ama onların bu ilgisi ve tepkisi olmasa bile Navalny zaten Rusya’da çok popüler birisi. Rus gazeteci Mihail Fişman, son olaylardan sonra onu şöyle tanımlıyor: "Navalny sadece Kremlin'e meydan okuyan ünlü bir politikacı, yolsuzluğa karşı çıkan bir savaşçı değil, artık sembolik bir figür."
Kimdir Aleksey Navalny?
1976 doğumlu Aleksey Navalny hasır dokuma fabrikası sahibi orta dereceli bir Rus ailesinde dünyaya geldi.
2013'te bir Ukrayna televizyon kanalına verdiği demeçte Navalny, yarı Rus yarı Ukraynalı olduğunu söyleyerek, genetik olarak köklerinin daha fazla Ukraynalı olabileceğini belirtmişti. 1998’de hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra çeşitli zamanlarda farklı şirketlerde çalıştı, ortak şirketler kurdu, avuktalık yaptı. Navalny, 2008’den itibaren blog yazıları yazarak ve çeşitli rüşvet ve yolsuzluk dosyaları yayınlayarak popülerlik kazanmaya başladı. 2008'de Navalny, en büyük Rus devlet şirketlerinde fon hırsızlığına dair kanıtlar yayınlandığında bir anda dikkatleri üstüne çekti.
Avukat olarak Azınlık Hissedarları Birliği'ni kurdu ve bu şirketlerin adi hissedarlara karşı şeffaflığını ve hesap verebilirliğini sağlamak için Gazprom, Rosneft, Transneft ve Gazpromneft aleyhine yasal işlem başlattı. Bu şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yolsuzluğa karıştığına ve şeffaflığa direndiğine dair dile getirdiği iddiaları Rusya’da ses getirdi.
- 2010'da Navalny, devletin kontrolünde olan dünyanın en büyük petrol boru hattı şirketi Transneft'in denetimi hakkında gizli belgeler yayınladı.
Navalny’nin yayınladığı belgelerde Transneft’in üstlendiği "Doğu Sibirya - Pasifik Okyanusu" boru hattı sisteminin inşası sırasında Transneft liderleri tarafından yaklaşık 4 milyar doların zimmete geçirildiği gösteriliyordu.
İlk seçiminde yüzde 27 oy aldı
Navalny, kendi bloğundan, sosyal medya hesaplarından yayınladığı yolsuzluk belgeleri ve video araştırmalarla kısa sürede Rusya’da büyük bir popülerlik kazandı.
Bu popülerlik de onun 2013’de Moskova belediye başkanlığı seçimlerine katılmasına imkan yarattı. Seçimde Devlet Başkanı Putin’in en yakın adamlarından Sergey Sobyanin’le yarışan Navalny, yüzde 27’lik hatırı sayılır bir oy olarak ikinci oldu. Moskova Seçim Komisyonu’nun seçimlere hile karıştırdığını iddia eden Navalny, aldığı oyla da hafife alınmayacak bir muhalif olduğunu ispat etmiş oldu. İlerideki seçimlere girip Putin’e tehlike oluşturmaması için Aleksey Navalny, biri Temmuz 2013 ve diğeri Aralık 2014'te olmak üzere iki davada zimmete para geçirmekten iki ertelenmiş hapis cezası aldı. Bu hapis cezaları 2018’deki Rusya Devlet Başkanlığı seçimlerinde Merkezi Seçim Komisyonu tarafından Navalny’nin seçimlere katılmasına mani olarak kabul edildi. 2018’deki seçimlerde iştirak edemeyen Aleksey Navalny mücadelesini sürdürmeyi hiç kesmedi.
Noviçok’la ortadan kaldırma teşebbüsü
Kontrol edilemez bir muhalif olan Aleksey Navalny’den 20 Ağustos 2020’de “geleneksel KGB usulleri” ile kurtulmak istendi. Kaldığı otelde içmiş olduğu suya katılan sinir gazı Noviçok’la zehirlenen Navalny öldürülemedi ve uzun uğraşlar sonrası Almanya’da tedavi edilmesine izin verildi.
Almanya’da 32 gün hastanede kalan Navalny pes etmiyordu ve Rusya'ya döndüğünde çalışmalarına devam edeceğini söylüyordu:
"Rusya'nın çeşitli bölgelerini dolaşmaya, otellerde kalmaya, odalardaki suyu içmeye devam edeceğim. Başka ne yapabilirim? Putin'in görünmez katillerine karşı pek bir şey yapılamaz."
Rusya'nın çeşitli bölgelerini dolaşmaya, otellerde kalmaya, odalardaki suyu içmeye devam edeceğim. Başka ne yapabilirim? Putin'in görünmez katillerine karşı pek bir şey yapılamaz.
Rus Gizli Servisi tarafından zehirlendiğini kendi imkanlarıyla ortaya çıkaran Navalny’nin bu olaydan sonra Rusya’ya dönmeyeceği düşünülüyordu. Navalny, 17 Ocak’ta ailesi ile birlikte Berlin’den Moskova’ya dönüş yaptı. Vnukovo Havalimanı’nda binlerce taraftarı onu beklerken büyük bir polis ordusu da onları gözaltına almaya çalışıyordu. Navalny’nin uçağının Vnukovo’ya inmesine izin verilmedi ve uçak Moskova’daki diğer bir havalimanı olan Şeremetyevo’ya yönlendirildi. Şeremetyevo’da pasaport kontrolü sonrası gözaltına alınan Navalny için polis karakolunda “özel mahkeme” kuruldu ve mahkemesine kadar 30 gün gözaltında kalacağı bildirildi.
“Putin için saray”: Bir günde 40 milyon izlenme
Aleksey Navalny’nin Twitterde 2.4 milyon, Instagramda 3.3 milyon takipçisi, Youtube’da aktif kullandığı iki kanalı var. Youtube’da “Aleksey Navalny” isimli kanalının 5.5 milyon, “Navalny Live” kanalının ise 2.2 milyon takipçisi var. Paylaştığı videoları milyonlar izliyor. Tutuklanmasından bir gün sonra büyük ses getiren “Putin için saray: Tarihin en büyük rüşveti” isimli videosu 1 günde 40 milyon izlendi. Video’da Vladimir Putin için Karadeniz kıyısındaki Gelencik’de 1.3 milyar dolara inşa ettirilen gizli sarayla ilgili çok detaylı bilgiler, video görüntüler ve resimler mevcut. Videoda ayrıca “Bu videoyu daha önce tamamladık ama Navalny ülkeye dönene kadar yayınlamayı erteledik. Aleksey, bu soruşturmadaki ana karakterden, Vladimir Putin’den korkmadığımızı göstermek istiyordu” deniliyor. Navalny’nin bir ay önce yayınladığı “Katilimi aradım, itiraf etti” başlıklı videosu 23 milyon izlenme kaydetmişti.
Bu videosunda Navalny, zehirlenmesinde rolü olan FSB görevlilerini isim ve resimleriyle ifşa etmiş, hatta kendisini bizzat zehirleyen istihbarat görevlisi Konstantin Kudrayçev’le Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi sekreteri Nikolay Patruşev’in yardımcısı sıfatıyla konuşarak zehirlenme olayını itiraf ettirmişti. Bu video Rus Güvenlik Servisi’nin “kumdan bir kale” olduğunu göstermesi açısından da önemliydi.
Navalny’i kimler destekliyor?
Putin’in korkulu rüyası haline gelen Aleksey Navalny’nin Rusya’da halk arasında nasıl bir karşılığı var? Kimler destekliyor, tabanı kimlerden oluşuyor? Navalny’nin destekçilerinin ekseriyeti genç nüfustan oluşuyor. Navalny’nin Berlin’den Moskova’ya dönüşünü Youtube üzerinden canlı yayınlayan “Dojd Tv”yi anlık izleyenlerin sayısı 470 bin civarındaydı.
Seveni kadar sevmeyeninin de çok olduğu Navalny, halkın belli bir kesimine göre Batılı ülke istihbaratlarına çalışan bir ajan, belli bir kesimin düşüncesine göre ise cesur ve vatansever bir muhalif. 2013 Moskova Belediye Başkanlığı seçimlerinde Rus milliyetçilerine destek veren Navalny, ülkedeki Müslüman misafir işçileri “hamam böceği” olarak tanımlayarak popülist birisi olduğunu da göstermişti. Rusya’nın Kırım’ı ilhakına hak kazandıran Navalny, bir yandan da Rusya’nın Suriye’den çekilmesini istiyor. Rus halkının zihninde karmaşık bir figür olarak görülen Aleksey Navalny’nin en büyük handikapı Batılı ülkeler tarafından fazlaca “seviliyor” olması. Bu da onun Rusya’da daha geniş halk kesimlerine hitap etmesine mani oluyor.