Bin Selman son kozunu oynuyor

İşler çok karışık ama korona değil petrol yüzünden. ABD’de Kasım ayında başkanlık seçimi yapılacak. Seçimi kimin kazanacağını şimdiden tahmin etmek güç. Baba Selman’ın ise ölmeye niyeti yok gibi. Ama oğul Bin Selman’ın acelesi var ve Kasım’dan evvel babasının koltuğuna kral unvanıyla oturmak istiyor. Oturamazsa ve Trump da seçimi kaybederse koltuk garanti değil.
İşler çok karışık ama korona değil petrol yüzünden. ABD’de Kasım ayında başkanlık seçimi yapılacak. Seçimi kimin kazanacağını şimdiden tahmin etmek güç. Baba Selman’ın ise ölmeye niyeti yok gibi. Ama oğul Bin Selman’ın acelesi var ve Kasım’dan evvel babasının koltuğuna kral unvanıyla oturmak istiyor. Oturamazsa ve Trump da seçimi kaybederse koltuk garanti değil.

Bin Selman son kozunu oynuyor. Onun açısından bu iş Kasım’a dek bitmeli. Bu yüzden zaman daraldıkça kendisinden daha sert hamleler beklenebilir. Veliaht Prens bal gibi de farkında. Kasım ayına dek tahta oturamazsa, akıbeti gözaltına aldırdığı amcası ve kuzeninden çok daha beter olabilir. Bu panik, işte onun eseri.

2017 Kasımındaki Ritz Carlton hadisesinde yolsuzluk operasyonu bahanesiyle apar topar evlerinden alınıp Veliaht Bin Selman’a bağlılık yemini sonrası kendilerinden istenen milyar dolarları ödeyince kara defterin bir daha açılmayacağını sananlar, yanıldıklarını 2020 Martında kesinlikle anladılar. Herkes iyi biliyor ki, mesele o gün kesinlikle yolsuzluk filan değildi. Bugün de hangi bahanenin arkasına sığınılırsa sığınılsın, gerekçeler aynı kapıya çıkıyor. Evet, Bin Selman Suudi tahtına oturmak istiyor. İstiyor ama içi de bir türlü rahat değil. Peki neden? Çünkü ülkedeki bütün teamülleri altüst etti ve bunun elbette bir maliyeti var.

Maliyet derken neyi kasdettiğimiz, son gözaltıların hedefi olan isimlere bakıldığında çok rahat anlaşılabilir. Henüz resmi bir teyit olmadığı hatta Suudi resmi haber ajansı tarafından yalanlama yapıldığı için gözaltıların tam olarak kaç kişiyi kapsadığı bir soru işareti. Fakat gözaltına alınan iki isim var ki, Bin Selman’ın korkması için haklı nedenler mevcut. Kim bunlar? Amcası Ahmed bin Abdülaziz ve kuzeni Muhammed bin Nayif.

Şu An Amcasının Yerinde Oturuyor

Amca Ahmed bin Abdülaziz, 2012 yılında Kral Abdullah’ın gadrine uğramasaydı bugün tahtın varisi Bin Selman değil kendisi olacaktı. Ahmed, 1975 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı yapan ağabeyi Nayif’in ölümüyle 28 Haziran 2012’de bakanlığa getirildiğinde, hemen herkes ilerde kral olabileceğini düşünüyordu. Dile kolay, ağabeyi Nayif’in gölgesinde geçen 37 yıllık kariyeri boyunca hep o günü beklemişti. Koskoca 37 yılı İçişleri Bakan Yardımcısı ünvanıyla tüketmiş, işte şimdi sıra kendisine gelmişti. Fakat ne olduysa çok çabuk gözden düştü. Sudeyri Yedilisi ile arayı bozmamaya ihtimam gösterse de içten içe kendi hanedanını kurmak için fırsat kollayan Kral Abdullah, 5 Kasım 2012’de onu görevden alarak bütün umutlarını bitirdi. Amaç, kendi oğlu Mit’eb için taht yolunu açmaktı ama bir türlü bu hamleyi yapacak cesareti gösteremedi. Ahmed’in denklemden bu şekilde çıkması, Bin Selman’ın tahta ulaşma serüveninde çok işine yarayacaktı.

Amca Ahmed'i Kısaca Tanıyalım

Ahmed Bin Abdülaziz
Ahmed Bin Abdülaziz

Ahmed Bin Abdülaziz, Sudeyri Yedilisi olarak bilinen kardeşlerin en küçüğü. En büyükleri Kral Fehd olan Sudeyriler’den şu anda sadece Kral Selman ile Ahmed hayatta. Sudeyriler, Suudi Arabistan’ı kuran Kral Abdülaziz’in Hassa binti Ahmel el Sudeyri’den olma çocukları.

Ahmed, eğitimini Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde aldı ve siyaset biliminde mastır yaptı. Daha sonra bir müddet madencilik sektöründe bulundu. Kral Faysal döneminde Mekke bölgesi vali yardımcısı olurken, 1975 yılında Kral Halid döneminde İçişleri Bakan Yardımcısı olarak atandı.

2012 yılına dek süren İçişleri Bakan Yardımcılığı döneminde ilginç görevler üstlendi.

■ 1979 yılındaki Kâbe Baskını sırasında operasyonu yürüten Özel Kuvvetler Gücü’ne komuta etti.

■ 1980’li yılların başında Şiilerin yoğunlukta olduğu Doğu Eyaleti’ni kontrol altına almakla görevlendirildi. Burada gördüklerinden rahatsızlık duyarak hükümetin bölgeyi ihmal ettiğini söyledi ve Şiilere karşı yapılan ayrımcılığı eleştirdi.

■ Üstlendiği görevlerden biri de Suud uleması ile devlet arasındaki koordinasyonu sağlamaktı.

■ Endüstri güvenliğinden sorumlu yüksek konsey başkan yardımcılığı,

■ Ulusal güvenlik hazırlık komitesi başkanlığı,

■ Sivil savunma konseyi başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Ahmed Bin Abdülaziz Niçin Hedefte?

■ Bey’at Konseyi’nde Bin Selman’ın veliaht oluşuna karşı çıkması,

■ Bir zamanlar veliahtlık hakkı gaspedilse de taht için hâlâ bir alternatif oluşu,

■ Uzun süreli İçişleri Bakan Yardımcılığı kariyeri sayesinde devletin içindeki birimleri çok iyi bilmesi ve sağlam bağlantılara sahip oluşu,

■ Bir dönem Özel Kuvvetler Gücü’ne komuta etmesi nedeniyle emniyet ve ordu nezdinde saygın bir kimlik olması,

■ Şiilere yapılan ayrımcılığı eleştirmesi gibi yeri geldiğinde tavır koyabilme cesareti gösterebilmesi,

■ Kendisi için MI6 ve CIA gibi iki önemli istihbarat örgütünün bizzat aracılık yapması.

Ahmed bin Abdülaziz, Bin Selman’ın veliahtlığı gündeme gelince itiraz etti, sonra da işlerin karışacağını hesap ederek kapağı İngiltere’ye attı. Meşhur Ritz Carlton gözaltıları Ahmed bin Abdülaziz Londra’da iken gerçekleşti. Bu döneme ait bir anekdota göre, bir grup protestocu Prens Ahmed’in evinin önüne yığılarak burada slogan atmaya başlamış. Sloganlar Suud ailesi ve Prens Ahmed aleyhine dönmeye başlayınca Ahmed dışarı çıkmış ve kalabalığa yanlış yaptıklarını, Bin Selman aleyhine slogan atmaları gerektiğini söylemiş.

Kaşıkçı cinayeti sonrası kopan gürültüler üzerine ülkeye çağrılan Prens Ahmed, şahsi güvenliği için MI6 ve CIA tarafından kendisine verilen garanti üzerine geri dönmeyi kabul etti. Muhammed bin Selman’ın amcası Ahmed’i gözaltına aldırırken bu iki istihbarat örgütüyle iletişime geçip geçmediği bilinmiyor.

Bin Nayif Her Zaman Tehdit

Bin Nayif rakibi Bin Selman ile
Bin Nayif rakibi Bin Selman ile

Muhammed bin Nayif de tıpkı amcası Ahmed bin Abdülaziz gibi taht sırasını Bin Selman’a kaptıranlardan. Bizzat Bin Selman’ın ihanetine uğraması, onun durumunu daha trajik bir hale getiriyor. Bin Nayif’i iyi tanıyanlar, ABD ve İngiltere ile ilişkileri bu denli kuvvetli birinin nasıl olup da bir darbeye kurban gittiğini anlamakta zorlanıyorlar. Çünkü Bin Nayif özel yetiştirilmiş biri. Şu özellikler kimde var:

■ Muhammad bin Nayif ABD’de okudu. Lewis & Clark Koleji’nde eğitim gördü ama diploma alamadı. Daha doğrusu farklı bir alana ilgi duymaya başladı.

■ 1985-1988 yılları arasında FBI tarafından verilen özel kurslara katıldı.

■ 1992-1994 yılları arasında ise Londra Polis Teşkilatı Scotland Yard'ın anti terör birimleri tarafından özel olarak eğitildi.

■ Ülkesine dönünce İçişleri Bakanlığı bünyesinde güvenlik işlerinden sorumlu oldu. Uzun yıllar anti terör birimini yönetti.

■ 2012 yılında amcası Ahmed’in yerine İçişleri Bakanı oldu.

■ 29 Nisan 2015’de Kral Selman tarafından amcası Mukrin’in yerine Veliaht Prens olarak ilan edildi.

■ Veliaht Prens ünvanı taşıyorken 10 Şubat 2017’de CIA tarafından “George Tenet Madalyası” ile ödüllendirildi. Ödül verilirken şöyle anons yapıldı: “Dünya güvenliği ve barışın tesisi için terörizme karşı verdiği sınırsız mücadelede gösterdiği muhteşem istihbarat performansı nedeniyle...” Peki, ödülü kimin elinden aldı? Zamanın CIA Başkanı Mike Pompeo’nun.

Bu İş Kasım'a Dek Bitmeli

ABD Başkanlık Seçimleri’nin tarihi 3 Kasım 2020. Suudi Arabistan’ın dönem başkanı olduğu G20 Zirvesi ise 21-22 Kasım tarihlerinde ülkenin başkenti Riyad’da yapılacak. Kasım ayına dek Bin Selman’ın ne yapıp edip tahta oturması gerekiyor. Zira 3 Kasım’da alınacak sonuçlar sadece ABD vatandaşlarını ilgilendirmiyor. Trump ile kurduğu yakın ilişki ve de en önemlisi, Kaşıkçı Cinayeti’ndeki rolü nedeniyle Demokratlar’ın hışmı Bin Selman’ın üzerinde. Trump’ın seçimi kaybetmesi halinde, Demokratlar Bin Selman aleyhine bir karar çıkartmak için ellerinde geleni yapacaklar. ABD cihetinden gelecek çok güçlü bir rüzgara tahtın sahibi olmadan direnebilmek hiç kolay değil. Diğer yandan Riyad’da yapılacak G20 Zirvesi, uluslararası meşruiyet açısından son derece önemli.

Evet, Bin Selman son kozunu oynuyor. Onun açısından bu iş Kasım’a dek bitmeli. Bu yüzden zaman daraldıkça kendisinden daha sert hamleler beklenebilir. Veliaht Prens bal gibi de farkında. Kasım ayına dek tahta oturamazsa, akıbeti gözaltına aldırdığı amcası ve kuzeninden çok daha beter olabilir. Bu panik, işte onun eseri.