Umman'ın antik dönemlere uzanan "kündür ağacı"
Umman'ın Zufar şehri, günümüzde tütsü ve parfüm endüstrisinde; antik dönemlerde ise ayin ve mumyalama işlemlerinde kullanılan kündür ağacı (Boswellia) yetiştirilmesinde mühim bir rol oynuyor.
1-12
Kündür ağacından da elde edilen buhur, tıpta astımın tedavisinde ve hafızanın güçlendirilmesinde kullanılıyor. İmam Şafii'nin buhuru hafızayı harekete geçirmek için kullandığı hatta çok fazla kullanması sonucu oluşan rahatsızlıktan dolayı bundan kaçındığı rivayet ediliyor.
2-12
Günümüzde hâlâ tıp sektöründe kullanılan buhur üzerine Umman'daki Nizva Üniversitesi'nde araştırmalar yapılıyor. Araştırmacılar, Umman'daki kündür ağacı buhurundaki bir maddeyi araştırmaları sonucunda çoğaltıp saflaştırabildi ve bu maddenin, bazı kanser hücrelerini ortadan kaldırma konusunda etkili olduğunu tespit etti.
3-12
Umman tarihi konusunda uzman araştırmacı Salim Akil, kündür ağacının medeniyetler boyunca kutsal sayılan ve önem atfedilen faaliyetlerde kullanılmış çok eski bir bitki olduğunu söylüyor. Kündür ağacından elde edilen buhurun, antik Mısırlılar tarafından mumyalama işlemlerinde; Romalılar döneminde tapınaklarda ve ayinlerde; Araplarda ise meclislerinde kullanıldığını aktaran Akil, buhurun asırlardır vazgeçilmez bir ürün olduğunu belirtiyor.
4-12
Akil, kendi doğasında yetişen Kündür ağacının, dağın gölgesinde büyüdüğünü, doğrudan sulanmayıp çiğ taneleriyle ıslandığını ve günümüzde Hindistan, Umman, Yemen ve Somali'de yetiştiğine işaret ediyor.
5-12
Ağacın en kalitelisinin Zufar iline nispetle "Zufari" olarak bilinen türü olduğunu söyleyen Akil, bu türün de "El-Cevheri", "El-Haseki", "En-Necidi" ve "Eş-Şezri" isimli çeşitleri bulunduğunu, "El-Cevheri"nin de diğerleri arasında en iyisi olduğunu ifade ederek, yeşilimsi beyaz akmalar şeklinde olduğunu belirtiyor.
6-12
Bu ağacın El-Cevheri adı verilen türünün tıp alanında kullanılırken, güzel bir kokuya sahip Eş-Şezri ise tütsü yapımında kullanıldığını, Umman'da "Eş-Şezri" türünden buhur üretmek için özel fabrikaların bulunduğunu ifade ediyor.
Akil, El-Haseki"nin ise Zufar ilindeki Hasek bölgesine nispetle bu şekilde isimlendirildiğini; "Necidi"nin isminin ise dağlar ve çöller arasındaki Necid bölgesine dayandığını; "Eş-Şabi" olarak bilinen çeşidin de ovalarda yetiştiğini ve yağmur suyuna maruz kaldığı için kalitesinin düşük olduğunu kaydediyor.
7-12
Buhur ağacına ilişkin çok fazla efsanenin olduğuna parmak basan Akil, bu efsanelerle, ağacın dikili olduğu alanların işgalinin önlenmesinin amaçlandığını, ancak Portekizliler ve Büyük İskender'in başarısız olduğu, Mısır Kraliçesi Hatşepsut'un ise Zufar'a büyük gemiler göndererek tonlarca buhuru ülkesine götürdüğünü aktarıyor.
Geçmiş çağlarda yaşanan değişimlerle birlikte buhur kullanımı azalmasına rağmen, ticaretinin devam ettiği ve büyük miktarlarda Avrupa ülkelerine, Hindistan'a ve ABD'ye ihraç edildiği biliniyor.
8-12
Kündür ağacındaki akmaların toplama mevsim mayıs ayında başlayıp eylül ayına kadar devam ediyor. Bir ağaçtan yaklaşık 17 kilogram akma toplanıyor. Ağaçlardan toplanan buhur maddesi, develerle Zufar, Sedah ve Merbah'taki pazarlara taşınıp buralarda satışa çıkarılıyor. Satın alınan buhurlar, türlerine göre ayrılıp özel şekilde depolara yerleştiriliyor.
9-12
Yetiştirildiği alanlara menzil (ev) ismi verilen ağaç, tüccar ve mülk sahiplerine ait olmakla birlikte mülk sahibi hayatını kaybettiğinde ağaçların başka bir kabileye geçmesini önlemek adına miras olarak kadınlara bırakılmıyor.
10-12
Kündür ağaçlarının bulunduğu Vadi Duka bölgesi yetkilisi Ahmed Amir el-Avayid ise "buhur bölgeleri" adıyla anılan 2002 UNESCO Dünya Mirası'na kayıtlı 4 bölge bulunduğunu, bunlardan birinin doğal diğerlerinin ise kültürel olduğunu belirtiyor.
11-12
Zufar'ın çok fazla ziyaretçi aldığına işaret eden Avayid, bazı turistlerin özellikle bu ağaçların bulunduğu dağlık alanlara, vadilere gitmek istediğini vurguluyor.
12-12