Tebriz'in Osmanlı'ya bakan yüzü: İstanbul Kapısı
Coğrafî konumu ve İpek Yolu güzergâhının üzerinde bulunmasından dolayı yüzyıllarca Doğu ile Batı arasında bir köprü işlevi gören İran'ın tarihî şehri Tebriz'de dünyaya açılan İstanbul, Gecil, Deveçi, Bağmişe, Nuber, Hiyavan, Miyar Miyar ve Surhab adında 8 tarihî kapı bulunuyor. Bizans, Anadolu, Osmanlı İmparatorluğu ve nihayetinde İstanbul'a açılan İstanbul Kapısı ise, Tebriz'in dünyaya açılan penceresi olarak ön plana çıkıyor.
1-8
Harezmşahlar, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safevîler gibi birçok devlete başkentlik yapan Tebriz, Kaçarlar döneminde de İran'ın ikinci başkentiydi. Aynı zamanda ticaret merkezi olarak öne çıkan şehir, geçmişte İran'ın Avrupa ve Kafkasya'ya açılan kapısıydı.
2-8
Dünyanın en büyük kapalı çarşılarından Tebriz Çarşısı, şehrin geçmişten günümüze mal ve yolcu taşımacılığındaki önemini örneklerinden biri. 2010'da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'ne aldığı Tebriz Çarşısı'nın adını Evliya Çelebi, Marco Polo, İbn-i Batuta gibi birçok seyyahın eserlerinde de görmek mümkün.
3-8
1647'de Tebriz'i ziyaret ettiğini aktaran Evliya Çelebi, şehirde o dönem 6 kapı bulunduğundan bahseder. Ayrıca 14. yüzyılda Hamdullah Mustofi'nin kaleme aldığı "Nuzhetu'l-Kulûb" ile Şerefuddin Abdullah Şirazi'nin "Tarihu'l-Vesâf" kitapları da Tebriz'in kapılarına vurgu yapmaktadır.
4-8
Kentin en önemli kapısı; Bizans, Anadolu, Osmanlı İmparatorluğu ve tabii ki İstanbul yolunda olduğu için uzun yıllar boyunca bölgenin "dünyaya açılan penceresi" olarak görülen İstanbul Kapısı'dır.
5-8
Tebriz'deki diğer tarihî kapılar bulundukları yere göre isimlendirilirken İstanbul Kapısı bu usulün dışında kalıyor.
6-8
Biri geniş üç girişi ve iki minaresi bulunan İstanbul Kapısı, Emir Kızı Mahallesi'ndeki tarihî Settar Han'ın evinin bulunduğu Ayrançılar Sokağı'nda yer almaktadır. Bu bölge İran'da 1905-1907 yıllarındaki Meşrutiyet Devrimi döneminde meşrutiyet yanlıları ve devlet güçleri arasındaki çatışmalara sahne olmuştur.
7-8