Lahor’un en çok ziyaret edilen yerlerinden Mutasavvıf Hücvîrî'nin türbesi
XI. yüzyılın başlarında dünyaya gelen Ebu'l-Hasan Alî Hücvîrî, Gazne'de babası Şeyh Osman'dan ilk dinî bilgileri aldıktan sonra devrindeki ulemanın geleneğine uyarak çeşitli yerleri gezmeye başladı. Keşfü'l-mahcûb'da verdiği bilgilerden onun Suriye, Türkistan, Kazvin, Hindistan, Irak, Huzistan, Azerbaycan, Cürcan, Horasan ve Maveraünnehir gibi bölgeleri dolaştığı anlaşılmaktadır. Mürşidi Ebü'l-Fazl el-Huttelî'nin vefatından sonra Hücvîrî onun vasiyetine uyarak dostlarıyla birlikte Hindistan'a gitmiş; Lahor şehrinin batısında Rava ırmağı kıyısında yaptırdığı mescitte talebelere ders vermeye ve İslâmiyet'i yaymaya başlamıştır. Onun faaliyetleri sayesinde başta Lahor nâibi Ray Racu olmak üzere birçok Hintli Müslüman olmuştur. Hücvîrî'nin en meşhur eseri Keşfü'l-maḥcûb'dur. Muhtemelen 435 (1043) yılında Lahor'da yazmaya başladığı bu Farsça eser, tasavvufun teorik ve pratik konularını sistemli bir şekilde işleyen ilk kitaptır.
Hücvîrî'nin kabri, Lahor'un "Eski şehir" bölgesindeki mescidinin haziresinde bulunmakta ve Dâtâ Gencbahş (hazine bağışlayan ulu velî) Türbesi adıyla tanınmaktadır. Güney Asya'daki en büyük türbelerden biri olan Hücvîrî'nin türbesi, kentin en çok ziyaret edilen noktaları arasında yer alıyor.
Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi
1-7
11. yüzyılın başlarında Afganistan topraklarındaki Gazne’de dünyaya gelen Hücvîrî, Lahor'da vefat etmesinin ardından buraya defnedildi.
Ölümünün ardından takipçileri ve Lahor'daki yöneticiler, zaman içerisinde yeni yapılar ekleyerek orijinal türbeyi genişletti. Bugün türbe kompleksi içerisinde sivil toplum örgütleri için ofisler, kütüphane, medrese, cami, polis noktası, mutfak ve otopark yer alıyor.
2-7
Türbeye gelen günlük ziyaretçi sayısı 30 ila 60 bin arasında değişiyor. Bu sayı, bayram gibi özel günlerde iki katına çıkabiliyor. Hücvîrî'nin vefat günü dolayısıyla yılda bir kere gerçekleştirilen "Urs Festivali'nde" ise ziyaretçi sayısı 1 milyonu buluyor.
3-7
Türbenin genişlemesi, civar bölgelerdeki hayatı da hareketlendirdi. Türbenin etrafında irili ufaklı çok sayıda dükkan bulunuyor. Bunlar, türbede kullanılmak üzere gül satan satıcılardan, ziyaretçilere yemek hazırlayanlara kadar geniş yelpazeye yayılıyor.
4-7
Ellerinde, tabaklara konulan gül ve şekerlerle türbeyi ziyarete gelenler, Hücvîrî'nin kabrine yaklaştıkça gülleri yere serpmeye başlıyor. Bu durum, bir saygı olarak değerlendiriliyor.
5-7
Şehirdeki kutsal yerler arasında sayılan türbe, Lahor'un ekonomik, siyasî ve sosyal merkezi görevi de görüyor. İş insanları, siyasetçiler, sanatçılar ve toplumun ihtiyaç sahibi kesimi türbede bir araya geliyor.
Yerel dilde "Data Darbar" olarak bilinen türbe, bir anlamda şehirdeki aşırı zenginlik ile fakirliğin bir arada göründüğü nadir yerler arasında bulunuyor.
6-7