Her yangın bir kıvılcımla başlar. Nitekim, VII. yüzyılda Bizans'tan emin kılınarak Müslüman ellere geçen Bilâdüşşam'da da böyle olmuştu. VIII. yüzyılın başlarında tamamlanan Şam'ın sembolü abidevî Emevî Camii, asırlar boyunca yangınlardan, savaşlardan ve çok sayıda depremden sağ kurtulmasının aksine, 1893 yılının sıcak bir eylül ayında ufak kıvılcımlarla başlayan büyük bir yangına teslim olmuştu; üstelik bunlar, caminin kubbesinde tamir işleri ile uğraşan bir ustanın, devrilen nargilesinden çıkan kıvılcımlardı.
Çıkan yangında içi ve dışı kullanılamaz hale gelen cami-i şerîf, daha sonra Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid'in emriyle restore edilerek bir cuma namazıyla ibadete açıldı (Son kare o cumadan).