Çini sanatıyla bütünleşen Türk şehri: Semerkant
Orta Asya'nın kalbi konumunda bulunan ve tarihî İpek Yolu güzergahına yerleşen Semerkant; M.Ö. 8'inci yüzyıla dayanan köklü tarihini yansıtan binden fazla kültürel yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Türklerin ata yurdu olmasının yanı sıra Türk-İslâm medeniyetinin doğduğu topraklar olarak da bilinen Semerkant, çini sanatının ilmek ilmek işlendiği mavi kubbeli camileri, medreseleri ve türbeleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
1-8
Türk tarihinin kadim izlerine rastlanan ve bir dönem ilim merkezi olarak da bilinen Özbekistan'ın ikinci büyük şehri Semerkant; Orta Çağ'da inşa edilen mavi kubbeli camileri ve medreseleri, çinilerle süslenmiş kervansarayları ve göğe uzanan minareleri ile dikkat çekmeye devam ediyor.
2-8
Semerkant'ın simgesi olarak bilinen tarihî Registan Meydanı'nda çini sanatının en güzel örnekleri sergilenmektedir: Uluğ Bey Medresesi, Şîrdâr Medresesi ve Tillâ-Kârî Medresesi...
3-8
Bîbî Hanım Camii, Ahrar Camii, Hz. Hızır Camii, Emir Timur Türbesi de kentteki önemli yapıların başında geliyor.
4-8
Tarihî şehri ziyaret eden turistler, bir yandan lezzetli yemekleri tadına bakıyor bir yandan da hediye olarak da semaver ve ipek halı alıyor.
5-8
Tarihî miras ve manevi ikliminin yanı sıra İmam Buhari ve İmam Maturidi gibi önemli şahsiyetlerin yetiştiği topraklara ev sahipliği yapan Semerkant toprakları, dünyanın en büyük alimlerinin çalışmalarına tanıklık etmiştir.
6-8
Semerkant, farklı dönemlerde Persler, Yunanlar, Çinliler, Araplar, Moğollar ve Türklerin yönetimi altına girdi. Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Emir Timur, Semerkant'ı ele geçirdiği dönemde bu şehri başkent ilan etmiştir.
7-8