Myanmar'da ordunun saldırıları nedeniyle yüz binlerce Arakanlı Müslüman'ın evlerini terk etmeleri 7'nci yılını devirirken, resmî verilere göre, Myanmar'daki çatışmalar nedeniyle 1,1 milyondan fazla Arakanlı Müslüman sığınmacı konumuna düştü, 2.6 milyonu ise ülke içinde yerinden edildi. Ülkedeki devam eden çatışmalar ise komşu ülkeler Tayland, Bangladeş ve Hindistan ile Arakanlı Mü…

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 14 Mayıs'ta meydana gelen Mocha Kasırgası'nın ardından 1982'de vatandaşlık hakları ellerinden alınan Arakanlı Müslümanlar, insanî yardıma ve güvenli yerlere ulaşamıyor.

Arakan Rohingya Birliği (ARU) uluslararası topluma, Myanmar'da darbeyle yönetime gelen cuntaya, Arakanlı Müslümanların etnik kökeniyle ilgili yanlış propaganda yapmaya son vermesi ve vatandaşlık haklarını iade etmesi konusunda baskı yapması için çağrıda bulundu.Birliğin raporunda mevcut düzende Myanmar'a barış ve istikrarın geri gelmesine dair hiçbir işaret olmadığına dikkat çekildi. Ek olarak raporda cuntanın, Arakan ordusunu etnik silahlı bir ittifaka…

Arakanlı Müslümanlar (Rohingya), Myanmar'da darbeyle başa geçen askeri yönetime karşı kurulan ve "sivil hükümet" olarak tanınan Ulusal Birlik Hükümeti’nin verdikleri sözlerin gerçekten bir “plan” mı yoksa “hile” mi olduğu konusunda toplulukta şüphelerin bulunduğunu vurguladı. Arakanlı Müslümanlar, haklarını edinerek, güvenlik içinde ve onurları ile topraklarına geri dönebilmeyi ve tüm soykırım faillerinin adalet önüne çıkarılmasını istiyor.

Myanmar'da darbeyle görevinden alınan ülkenin eski fiili lideri Aung San Suu Çii'nin destekçileri tarafından askeri yönetime karşı kurulan Ulusal Birlik Hükümeti, ( foto 2) Arakanlı Müslümanlar başta olmak üzere birçok etnik azınlığı vatandaşlık hakkından mahrum bırakan 1982 Vatandaşlık Yasası'nı kaldıracağını ve Rohingyalar ve diğer etnik azınlıklara yönelik işlenen insanlık suçlarını yargıya taşıyacağını taahhüt etti.

Myanmar'da 1 Şubat'ta gerçekleşen askeri darbenin ardından darbeciler ve darbe karşıtları arasındaki çatışmalar sürerken; Myanmarlı Müslümanlar ülkede adaleti ve düzeni sağlamak için Çok Etnikli Danışma Komitesi (MMMCC) kurdu. Komitenin sosyal medya hesabından duyurulan açıklamada, MMMCC'nin kuruluşunun temel amacının Myanmar ve Arakan Müslümanlarının haklarını güvence altına almak olduğu açıklandı.

Myanmar ordusunda görevli iki asker, Arakanlı Müslümanları öldürdüklerini, toplu mezarlara gömdüklerini ve kadınlara tecavüz ettiklerini itiraf etti. İfadeleri alınan askerler, Arakan eyaletinin Buthidaung ve Maungdaw ilçelerinde Arakanlı Müslümanların öldürülmesi ve toplu mezarlara gömülmesinde görev aldıklarını belirtti. Askerlerin açıklamaları, Myanmar ordusunun, Arakanlı Müslümanların kökünü kurutmaya çalıştığına dair yaygın iddiaları destekler nitelikte.

Gambiya'nın, "Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması" için Myanmar'a karşı açtığı davanın duruşmasına katılan Nobel ödüllü Myanmar lideri Suu Çii, soykırımı inkar ederek "Myanmar ordusu çizgiyi biraz aşmış olabilir fakat bu durum bir uluslararası hukuk meselesi değil, iç hukukta Myanmar mahkemelerinde görülecek bir meseledir." dedi.

Ticaret Yapmak YasakBir kimliğe sahip olmadıkları için Rohingyaların ticaret yapmaları yasak. Üzerinde “Yabancılara aittir” ibaresi bulunan bir kâğıtla kayıt altına alınan yüz binlerce Rohingya, her yasal iş için bir Budist’le anlaşmak zorunda. Ticar

Kanada Parlamentosu, Nobel Ödüllü Myanmarlı siyasetçi Aung San Suu Kyi’ye 2007’de verilen “fahri vatandaş” payesini oy birliğiyle geri aldı. Karara gerekçe olarak, Rohingya Müslümanlarına karşı sürdürülen sistematik soykırım karşısında Aung’un hiçbir

ABD'nin başkenti Washington'da Myanmar ordusunun 1 yıl önceki katliamları protesto edildi.

İsrail ve Myanmar hükümetleri arasında, her iki ülkedeki öğrencilerin ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve Holokost (İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere uygulanan kıyım) konusunda bilgilendirilmesi, ders kitaplarının da bu çerçevede yeniden yazılması hakk

Myanmar'daki iç savaştan kaçan Rohingyalar ve Mohammed İsmail, Bangladeş'teki mülteci kampında futbolu bir kaçış ve bir özgürlük alanı olarak görüyorlar.