Kedi ve kuşlardan çektiği kadar kimseden çekmeyen market sahiplerinin, sorunu çözmek yerine görmezden gelmeyi tercih etmelerine kalbimizi bıraktık.

Şu oyuncak evlere, dikiş makinelerine, ütü masalarına, mutfak dolaplarına heveslendiğimiz kadar başka bir şeye heveslenmedik. Büyüyünce gerçekleri o kadar çekici gelmiyor anlayın işte.

Bir markette şöyle bir manzarayla karşılaşsak muhtemelen o markete son girişimiz olur. Doğayla iç içe yaşamak hiç bize göre değil.

Sabahtan akşama kadar markette çalışan ablasının yorulmasına dayanamadığı için gizlice gidip reyonları düzelten kardeş mi? Herkes bu videoyu kardeşine göndersin!

Babasına emanet edilen bir çocuğun daha çılgın maceralara, anlamsız eğlencelere ortak edilişini görüyoruz.

Kedilerin kafalarının sığdığı yerlerden bedenlerini de geçirebilip her yere sığmalarını kıskanıyor musunuz? Biz acayip kıskanıyoruz, ne olurdu yalnız kalmak istediğimizde ortadan böyle kaybolabilsek?

Böyle çılgınlıkları sadece biz yaparız sanıyorduk ama bizim gibi insanların varlığını görmek içimize su serpiyor. Ürünlerin reklam filmi olarak kullanılmalı bizce, bu yeteneğe yazık edilmemeli.

Karnı acıkan kedinin görevliyi beklemeden göz hakkını alıp ortadan yok olmasına kızsak mı gülsek mi bilemedik. Burada kedilerle husumetimizi bilmeyen kalmadı ama yine de aç kalsınlar istemeyiz.

Popit kendi başına yetmezmiş gibi yüzüğü, telefon kılıfı, kurabiyesi pek çok versiyonunu gördük. Artık bunalmıştık ki bunu gördük, adını bile bilmiyoruz ama eğer bunun da tadını kaçırmazlarsa ilk biz alırız.

Kedilerin market reyonlarında olur olmadık yerlerde karşımıza çıkmalarına artık sesimizi çıkarmamız lazım. Yoksa alanın elinde kalıp kendilerini bir market poşetinin içinde bulacaklar.