Kendi hakkımızda çok fazla gereksiz bilgiyi yaydığımızı düşünüp artık daha içine kapalı bir yapıya bürünmeye dair kendimize söz verdikten sonra bizdir.

Annesinden gizli eve aldığı kedinin annesi ile tanışma anında gerçekleşen benzersiz olayı video kaydına almış olan kızın bu görüntülerinde yalnızca kedinin garibanlığına üzüldük.

Denizden çıkan balığa yardım etmek amacı ile sürekli onu geldiği yere doğru geri bırakan bu kadının gösterdiği çabanın karşılıksız kalması ve balığın kendi burnunun dikine doğru gitmesi ile birlikte bu sonu kendinin istediğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevî'nin iktidardan uzaklaştırılmasına öncülük eden ve İran siyasetini yeniden şekillendiren Humeynî, geçtiğimiz yüzyılın en tartışmalı şahsiyetlerinden biriydi. Şiî çevrelerde efsaneleştirilen ve bir tür “aziz' mertebesine yükseltilen Humeynî'nin hayatı, Ortadoğu'nun yakın tarihinin kavranması açısından dikkatle incelenmesi ve bilinmesi gereken bir zaman dilimini kapsıyor.

Hepimizin zaman zaman çevremizde bulunan kalabalıklardan, seslerden, gürültülerden sıkıldığımız, bunaldığımız ve yalnız kalmak istediğimiz anlar olmuştur. İşte tam da böyle zamanlarda yalnız kalmak için kendimize özel alanlarda tek başımıza kalmanın bizler için daha iyi olacağını düşünerek eyleme geçmemiz bizler için kaçınılmaz bir hal almaktadır.

Yürümekte zorluk çeken eşinin denize dokunabilmesini sağlamak isteyen amcamız, eline deniz suyu doldurarak eşine taşımış. Bu görüntüyü ilk izlediğimiz andan itibaren, etkisini olabileceği en üst seviyede bizlere hissettirip, ağlama noktasına getirecek kadar duygulanmamıza vesile oldu. Herkesin kaldı mı böyle büyük sevdalar? Dedikleri noktada telefonumuzu çıkarıp, açıp izletmemiz gereken tek videonun bu olduğuna artık adımız gibi eminiz. Herkesin umutlarını diri…

Videonun sonuna kadar içimizde bir şüpheyle izlediğimizi, alışveriş sepetinde kinetik kumu beklettiğimizi itiraf edebiliriz. Bu bizim saf olduğumuzu değil aşırı dürüst olduğumuzu gösterir diye kendimizi teselli etmeye çalışsak da gerçeklerin farkındayız. Kandırılmamız çok kolay olduğundan fazla dışarı çıkmamaya ve insanlarla iletişim kurmamaya çalışıyoruz.

Ayakta kalmamızı zorlaştıran sorunlarımız karşısında kilolarımızın bizi güçlü tutmasını beklerdik.

Depresyondayken, canımız bir şeylere sıkılmışken mesai başına oturmak zorunda kalmanın ağırlığını yalnızca yaşayanlar bilir.

Kurban bayramı gelmişken sokaklarda kaçan kurbanlık görmeye her ne kadar alışmış olsak da plajlarda dolaşan kurbanlıklara alışmamız zaman alacak gibi duruyor.

Bildiğiniz tüm ayıdan kurtulma yöntemlerini unutun çünkü size denenip onaylanmış bir yöntemle geliyoruz. Eğer bir gün karşınıza bir ayı çıkarsa donmuş gibi yapmak yerine üzerine yürüyüp bağırıyorsunuz.

Develerin bile kendilerine özgü zevkleri ve keyiflerinin olduğu bu dünyada bizlerin her yemeği yemek istemeyip, yemek seçmemizin çok doğal olduğunu düşünüyoruz.