Böyle ince şakaları hep sevmiş ve neden önce bizim aklımıza gelmedi diye sinirlenmişizdir biliyorsunuz.

Çocukların pek çok şeyi etrafındaki insanlardan öğrendiklerini düşününce yanlarına konuşulanlara ve yapılanlara neden dikkat edilmesi gerektiğini anlıyoruz.

Şimdi gerçekten içinizdeki ekranı ısırma duygusuna karşı koyabiliyor musunuz? Böyle bir sevimlilik nasıl mümkün olabilir?

Dinlenmiş, uykumuzu almış bomba bir şekilde işe gitmekten daha güzel bir şey varsa söyleyin. Bizim aklımıza başka bir şey gelmiyor.

Soğusun diye gölün içine bırakılan karpuz görüntüsü herkesin iştahı açar, hele bir de böyle bir dere görmek yaza şimdiden özlem duymamızı sağladı.

Yine uyanmamak için 40 bahane sıralayıp hiçbirine kendimizi ikna edemediğimiz için kalkmak zorunda kaldığımız bir güne başladık. Bakalım nasıl bitecek.

Mesai sonuna doğru bizim sinirlerde hafif bir gevşeme, her cümleye gülme, yerli yersiz dans etme halleri başlıyor. Tatil olmasıyla hiç alakası yok.

Köyde büyüyen şanslı çocuklardan olmadığımız için mi bu sahneleri yalnızca ekranlarda izliyoruz?

Sürüden ayrılanı kurdun kaptığını sürüden ayrılan ikinci eleman mı fark etmiş? Yoksa bu durumdan nasıl haberi olabilir ki?

O kadar süper bir oyun ikilisi olmuşlar ki yanlarına gidip oynamak istedik. Zıplamış gibi yapıp zıplayamamak istedik.

En yakın arkadaşımızla ufak bir atışınca bir daha bizimle konuşmayacak zannetsek de neyse ki birbirimize nazımız geçiyor da olay çok uzamıyor.

Bisiklet sürmeyi düşe kalka öğrenenlerinin ömürlerinin sonuna kadar bir daha unutmadıklarını düşünüyoruz. Biz de dizimizde yaralarla sürdük, destek tekerleklerini bebekler kullansın.

Yemek yerken anlamsız bir sevinç duyan insanlara çok imreniyoruz. Ne yediğinden bağımsız olarak her lokmada mutlu oluyorlar ya bunun sırrını er geç öğrenmemiz lazım.

Arkadaş grubunun organizatörü olarak nerede buluşulacak, kaçta orada olunacak hep biz belirliyoruz. Bu görev omuzlarımızda büyük bir yük olsa da altından kalkabiliyoruz.

Bugün de ördeklerin sahip oldukları lüksü kıskandık. Canları isterse yüzüyor, içlerinden gelirse koşuyor, baktılar olmuyor uçuyorlar. Bu nasıl bir hayattır kardeşim, birazını da bize ver.

Arkadaş ortamında en ufak boylu olanların çektiği çileleri ne zaman anlayacaksınız? Gerçi daha onları göremiyorsunuz, dertlerini nasıl göreceksiniz.

Bulunduğumuz ortamlarda, dinlediğimiz her dertten 1 tl para alsaydık şimdiye bozuk para zengini olmuştuk. Alnımızın bir yerinde dert dinlenir mi yazıyor nedir?

Yaz gelse de çayır çimen geze geze enerjimizi atsak diye bekliyoruz ama hava bir iyi bir kötü gidiyor biz de ne olduğunu anlamıyoruz. Tişört üstüne mont giyme mevsimi tam olarak ne zaman biter?

Instagram'daki takipçimiz @dyt.busradogru, bu sevimli videoyu bize gönderdiğinde içimizin sıcacık olacağını tahmin etmiş olmalı. Güzel havalarla birlikte kendimizi yanlarına atıp çayır çimende yuvarlanmak istedik.